Uzun tutukluluk işkencesi

Yazar -

 Uzun tutukluluk işkencesi

Uzun tutukluluk süresinin 10 yıldan 5 yıla inmesi ile ilgili olarak Başbakan'ın  Almanya'ya ziyarete gitmeden önce yaptığı açıklamalarda detaylar tek tek ortaya çıkmaya başladı.

Özel yetkili mahkemelerin kaldırılması ve uzun tutukluluk sürelerinin düşürülmesine kadar birçok konuyu  içine alan yeni düzenlemeler ile ilgili konular TBMM görüşülmesi için geçen hafta gündeme geldi.

Buna göre mahkemede yargılamaları devam eden , tutukluluk süresinin 5 yılını geride bırakanlar tahliye olacaklar.
Yargılamalar bu süre içinde tutuksuz devam edebilecek.Tutukluluk süresi 5 yılla sınırlı olacak ancak Ceza mahkemelerinin alanına giren suçlarda 1 yıl daha uzatılabilecek.
Özel yetkili mahkemeler kalkacakta rahat mı edeceğiz sanki? Kesinlikle hayır...
Bir kere uzun tutukluluk süresi insan haklarına aykırıdır.Bana göre işkencenin bir başka boyutu.
Tutukluluk süresi daha önce  10 yıldan 7,5 yıla indirilmişti.Son yapılan Demokratikleşme paketinde tutukluluk üst sınırının 5 yıla düşürülmesi kararlaştırılmış oldu.
Yeni Demokratikleşme Paketi adı altında Özel yetkili mahkemelerin yerini ağır ceza mahkemeleri alacak.Yani özel yetkili mahkemelerin baktığı davalar suçun işlendiği yerde bulunan ağır ceza mahkemelerinde görülecek. Tahliyelerde mahkemenin takdir yetkisi de olmayacak.
Bununda özel yetkili mahkemelerden daha ağır şartlar taşıdığına inanıyorum.
Uzun tutukluluk 5 yılla sınırlandırılıyor, bundan belki binlerce insan yararlanabilecekken   Ergenekon ve Balyoz davası sanıklarının  yararlanamayacak olması çok adaletsizce bir karar olmuştur.
Bu karar onları da kapsamayacaksa bu yapılan adil bir karar olmaktan çıkmıştır zaten.Bir tarafın kararı olmuş , yine intikam duygusu ile hareket edilmiş ve yandaş olmayanların hayatları hiçe sayılmıştır.
Hastalıklarla  boğuşan , yaşam savaşı veren, ölüme terkedilen  ve bu karardan yararlanamayan Ergenekon ve Balyoz davası sanıkları bu ülkenin evladı sayılmamaktadır öyleyse.
Başbakan 17 Aralık operasyonunun etkisini ortadan kaldırmak istercesine hazırladıkları paketlerden birinin İçişleri Bakanlığının şeffaflaşmaya yönelik bir çalışmayla ilgili olduğuydu.Bu AKP'nin şeffaflık adı altında bir aldatmacasıdır.
Yasa yürürlüğe girdiğinde özgürlüğüne kavuşacaklar  arasında Tuncay Özkan, Doğu Perinçek ve Veli Küçük gibi önemli isimlerin de yer alacağını savunanlarda var.
En üzüldüğüm konu ise Ergenekon davası ile birleştirilen Danıştay davası sanıkları bu yasa ile tahliye olurken, sağlık sorunları yaşayan İnönü Üniversitesi eski Rektörü Fatih Hilmioğlu yasadan hemen yararlanamayacak olması...
Bu karar bile ADALETSİZLİĞİ ve çifte standartı gözler önüne sermeye  yetiyor zaten.
Bu arada bir dip not olarak eklemek istiyorum. Yaklaşık 7 aydır süren bir çalışma sonucunda Lüleburgaz'da CHP'nin  Belediye Başkan Adayının açıklanması sizler bu yazıyı okuduğunuzda belirlenmiş olacak.Tüm Türkiye'de Yerelde CHP'nin kazanacağı Belediyeler, Genel seçim sonuçları içinde belirleyici olacak. Bu yüzden önce yerelde sonra da genel seçimlerde CHP'nin başarı grafiğini yükseltmesini ve artık AKP iktidarına bir son vermesini diliyorum.
İnsanların özgürce yaşayabileceği, eşit haklardan yararlanabileceği bir Türkiye özlemine CHP iktidarı ile kavuşabileceğimize tüm kalbimle inanıyorum.
Saygılarımla

 

 

http://www.hurfikir.com.tr adresinden 25 Nisan 2024, 17:43 tarihinde yazdırılmıştır.