Uğur’suz 21 yıl

Yazar -

Uğur’suz 21 yıl

Atatürkçü, Laik, Cumhuriyetçi, Demokrat  Türkiye'nin yılmaz savunucusu; devrimci, hep emekten yana olan,  araştıran, sorgulayan gazeteci Uğur Mumcu, 24 Ocak 1993 otomobiline konan bir bomba ile inandığı değerler uğruna öldürüldü.

Ülkemizi ortaçağ karanlığına geri götürmek isteyen ve karanlıktan medet uman aydınlanma düşmanı canilerin katlettiği araştırmacı gazeteci, Atatürk devrimlerinin yılmaz savunucusu Uğur Mumcu’yu katledilişinin 21 yılında özlemle ve eksikliğini hissederek anıyoruz.
Gazeteci-yazar  Uğur Mumcu'nun ölümünün üzerinden 21 yıl geçmesine rağmen hala cinayet aydınlanmadı ve akıllarda birçok soru işaretleri bıraktı.
Bilimin ve sanatın aydınlattığı bir dünyada, demokrasinin yaşama biçimi olması, adaletin herkesi kapsaması, bir kişinin bile hak ve özgürlüklerinden yoksun kalmaması için savaşım veren Uğur Mumcu gibi aydınlar, düşündükleri için öldürüldüler. 
O günleri sürekli gazetelerden, TV’den  takip ettiğim için çok net hatırlıyorum yaşananları. Ölüm tehditleri alan Uğur Mumcu gibi kardeşi avukat Ceyhan Mumcu da tehditler aldığını anlatmıştı.
Cinayetin işlendiği akşam Uğur Mumcu'nun çalıştığı Cumhuriyet gazetesine gelen bir telefonda  "Uğur Mumcu, İslam adına cezalandırılmıştır deniliyordu", aslında bu konuşma birçok soruya cevap verir niteliğindeydi.
Patlamanın olduğu gün, olay yerinde ki deliller "çalı süpürgesiyle" süpürülmüş, cinayetin tüm delilleri karartılmıştı. Soruşturma sürecinde ortaya "Cinayetin failini biliyorum" diyen birçok kişi çıktı. Ama hiçbirinden herhangi bir sonuç çıkmadı.
Türkiye’de yaşanan faili meçhul cinayetler, haksızlıklar, yolsuzluklar karşısında suskun kalınmayacağı ve aydınların unutulmayacağı  konuları üzerine birçok yazılar, paneller yapıldı ama hala aydınlanmamış cinayetler arasında gösterilmeye devam etti.

Türk halkından, yurdundan başka hiçbir yere bağımlı olmayan ve bunlara karşı olanların üzerine korkusuzca giden birisiydi.
Birçok önemli yazılar yazan Uğur Mumcu, suikasttan önce Kürt sorunu üzerine  yazı çalışması yaptığını açıklamıştı.
Bir konuşmasında Kürt Milliyetçiliği ile istihbarat örgütleri arasında ki ilişkileri aydınlığa çıkaracak belgeleri açıklayacağını söylemişti.
Hatta PKK ile derin devlet bağlantısını çözdüğü için öldürüldüğü ileri sürülmüştü.
Uğur Mumcu, ölümünden 17 gün önce kaleme aldığı “MOSSAD ve Barzani başlıklı yazısında, Barzani ailesi ile İsrail devleti arasında bulunan ilginç bir ayrıntıyı ortaya çıkarmıştı. Öldürülmemiş olsaydı bu konuda ki yazısını yayınlayacaktı, yayınlanmasından korkanlar onun ölüm fermanını imzalamıştı.
Bu yazı yayınlandıktan sonra kendisi ile  İsrail Büyükelçisi görüşmek istemiş ama Uğur Mumcu'nun üçüncü bir kişinin yanlarında bulunmasını istemesine rağmen bu isteği kabul edilmemiş yalnız görüşmeleri gerektiği söylenmiştir. Bu olaydan kısa süre sonra da suikast olayı gerçekleştirilmiştir.
Şu an yaşadıklarımızı çok önceden görebilen Uğur Mumcu hem yakın tarihimize ışık tuttu, bizi bilinçlendirdi, hem de gelecekte olacaklar konusunda uyardı. Daha aydınlık bir dünyanın Uğur Mumcu gibi aydınların çoğalmasıyla kurulacağına inanıyor ve bu inancı  paylaşmanın verdiği güçle, Mumcu'nun düşüncelerinin gelecek kuşakları da aydınlatacağını biliyoruz. 
Sorgulayan, halkı uyandıran aydınlar tarih boyunca egemenlerin korkulu rüyası oldu. O nedenle hep susturulmaya çalışıldılar.
Eskiden olduğu gibi öldürülmüyor ama adına Ergenekon ve Balyoz adı verilen düzmece planlarla Silivri zindanlarına atılmaktadırlar. Gazeteciler, yazarlar, yurtsever subaylar bu yöntemlerle susturulmaktadır. Düşünce yapısı, zihniyeti aynı, fakat uygulama değişti yalnızca.
Biz hiçbir cinayeti unutmadık, unutturmayacağız. Uğur Mumcu’nun ruhu şad, fikirleri ebedi olacaktır. Bundan kimsenin  şüphesi olmasın.
Aksoy'lar, Kışlalı'lar, Üçok'lar, Mumcu'lar Laik, Demokratik bağımsız Türkiye Cumhuriyeti uğrunda savaşım vermiş tüm aydınlarımızın 
keskin kalemleri, yürekli gençlere cesaret  ve  umut olsun...
Saygılarımla

http://www.hurfikir.com.tr adresinden 25 Nisan 2024, 05:23 tarihinde yazdırılmıştır.