Birlik-dirlik-düzen!

Yazar -

Birlik-dirlik-düzen!

Bu günler, Türk Milleti için 1919-1923’lerle örtüşen tarihi günlerdir! Birinci Dünya Harbi sonunda, Türk Milleti unutulmuştu. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni kuran Birinci Büyük Millet Meclisi’nin asil vekilleri Dünya’ya Türk Milleti’ni yeniden hatırlattılar…

İngiltere’nin Ortadoğu rehberi olan tarihçi Toynbee, Birinci Millet Meclisinin Dışişleri Bakanı Yusuf Kemal Tengirşek’i bir akşam yemeğine evine davet eder. Bu davette İngiltere’nin ünlü servis elemanı Lawrence de bulunur. Sohbet edilirken Lawrence’in Tengirşek’e yaptığı itirafı şöyledir:

‘’ 1. Dünya Savaşı sonunda Araplarla ilgili politikada başarılı olduk. Arapları böldük. Fakat Ortadoğu’da Türk Milletini tarih sahnesinden silmek için bir Kürt Devletinin kurulmasını hedef almıştık,başaramadık. Sizler izin vermediniz…’’

Barak Obama ve rehberleri kendi güçlerine dayanarak yanlış hesaplar yapıp, başbakanın yanında ‘’pişşsst, pişşsst ‘’ diye çağırdığı dışişleri bakanını Asil Türk Milleti’nin gerçek temsilcisi olduğunu sanmasın.

Ortadoğu’da Türkiye istikrar kaynağıdır. İçinde bulunduğumuz bölgede Türkiye’nin ( Asil Milletinin) onayı alınmadan kalkışılacak herhangi bir hareket, bölgeyi kan gölü değil, kan denizine çevirir.

80 yıl evvel ABD Başkanı Wilson Genel Kurmay Başkanı General Harbord’un Türkler ile raporunu okur. Harbord’un maksadı Doğu Anadolu’da Ermenilere toprak verilmesi ve Kürt Devletinin kurulmasıydı.Wilson, o dönemde yayınladığı ‘’ dünya barışı ‘’ beyannamesindeki Türklerle ilgili 12. maddeyi gündemden kaldırdı. Ortadoğu’da yanlış hesap yapmadı. Yanlışa düşmedi.

Uluslar arası ilişkilerde bir devletin bağımsızlığı, diğer devletlerle olan ilişkilerde eşitlik ilkesiyle olur.Bir devlet iç ve dış ilişkilerde diğer devletlerin başkanlarının oy hesaplarını dikkate alarak adım attığı takdirde o devletin bağımsızlığından söz edilemez. O devlet uydu olur. O devlet mandaterliği kabul etmiş sayılır.

1. Dünya Savaşı döneminde yeni bir sömürge tarzı ortaya çıktı. Bu sömürge tarzına ‘’ Ayıları öldürmeden postlarını paylaşma ‘’ adı verildi.

İsim babaları ise zamanın İngiliz Dışişleri Bakanı Balfour ile Amerika Cumhurbaşkanı Danışmanı Albay Hous’tur.

Onlara göre ;

’’ Gelişmiş ülkeler avcıdır. İslam alemi ve Türkler ayıdır. Etnik kültürel kimliklerin geliştirilmesi ile ayrı ayrı milletler ortaya çıkarılacak. Böylece böl-parçala-yut taktiği ile taşeron ve maşa devletçiklerle bulunulan coğrafyaların yer altı ve üstü zenginliklerine sahip olunacak ‘’

Ayır – buyur politikalarını günümüzde de devam ettiren ve onlara payanda olanlara lanet olsun.

Bizler söyleyince dudak bükenler belki Steve Hanke’nin sözlerine kulak verirler!

‘’ Kendi insanları tarafından seçilmiş hükümete sahip olmasına rağmen, Türkiye tamamen bağımsız değildir. AB-D’nin çevirdiği, asla sonu gelmek bilmeyen dolapların yardımıyla Türkiye,ekonomik ve politik geleceğini ilgilendiren önemli kararları alma gücünü kaybetti ‘’

Gençler sormuşlar ‘’ Necisiniz ?’’ diye.

Gençler ‘’ Atatürk Milliyetçisiyiz abi ‘’ diye cevap vermişler.

Tekrar sormuşlar ‘’ peki, Atatürk ne Milliyetçisiydi?

’’ Gençler duralamış, sonra da’’ Olsa da, Türk Milliyetçisiydi ‘’ herhalde abi demişler.

Yüce yaradan bizlere bir daha Çürüksu’lu Mahmut Paşa benzerlerine itibar ettirmesin.

Türk Milletinin birliğine-dirliğine-düzenine düşman olan kozmopolitleri…

Türk düşmanlarını…

Dini kendi anlayışınca yozlaştıran din bezirgânlarını… Türk Milliyetçiliğini ve Türk kimliğini ayağımızın altına aldık diyerek; Türk kültür ve medeniyetinden bi haber zavallıları rahatsız etmeye devam edeceğim.

TÜRK’ÜN TÜRK GİBİ YAŞADIĞI BİR TÜRKİYE ÖZLEMİMLE…

 

Selam, saygı, dua.

http://www.hurfikir.com.tr adresinden 25 Nisan 2024, 12:50 tarihinde yazdırılmıştır.