NE MUTLU TÜRKÜM…

Merakla beklenen Demokratikleşme Paketi meclis'in açılmasından sonra açıklandı.

Beklenilen "İleri Demokrasi" anlayışından çok uzak bir paketti hiç kuşkusuz.
Türban üç kurum dışında serbest hale gelirken, Kürtçe  eğitim, özel okullara tanınan bir hak  olarak açıklandı.
En komik olanı da Alevilerin bir üniversite ismi ile ödüllendirilmesi oldu.(!)
Alevilerin, Cem vlerinin ibadethane olmasını istemelerine değinilmemiş bile. Diyanetten eşit paylaşım istemeleri ise "dinden taviz verilemezden "yola çıkılarak asla söz konusu bile olamaz görüşü çıktı.Hiçbir zamanda bu  görüşleri değişmeyecektir.
Oysa başbakan "Demokratikleşme paketi" ile demokrasiye, iç barış ve huzura, siyasetimize önemli katkılar sağlayacağını söylemişti.
Son birkaç yıl öncesine  kadar ben hiç kimsenin "sen Türk müsün, ya da Kürt müsün "diye sorduğunu, ayrım yaptığını hatırlamıyorum.
İleri Demokrasi adı altında Laiklik'i ortadan kaldırmak, Cumhuriyet değerlerinin bir bir yok olması için ne gerekiyorsa yapılmaktadır.
Şimdiye kadar yaşamadığımız ayrımcılıkla, bölücülük kışkırtılmakta palalı ve dindar gençliği ile kardeşi kardeşe düşman ettirmektedirler.
Komşu ülkelerle savaşın eşiğine kadar getirilmişiz, bu durumda neyin iç huzuru ve barışından bahsediliyor.
Bana en ağır gelen madde ise ;76 yıldır her sabah okullarımızda söylenen Andımızın kaldırılması oldu.
Geçen yıl orta okullarda kaldırılan Andımız, bu paket ile şimdi de  ilk okullarda kaldırıldı.
AKP ve BDP'lilerin eleştirileri; Türkiye'nin geçmiş otoriter yönetimlerinin simgesi olduğu düşünüldüğü için kaldırıldığını iddia etmeleriydi.
Hatta Andımız'ın İtalya'nın faşist lideri Mussolini yönetiminden esinlediği söyleniyordu...
Oysa Andımızı ilk kez M.E. B 1933 yılında DR. Reşit Galip bir baba hissiyatı ile yazmış ve 23 Nisan'da  ilk bayramlaşmayı kızları ile yaparken, onlara bir şeyler söylemek isterken bu and meydana çıkmıştır.O günden sonra da ilköğretim okulunda öğrenciler, her gün dersler başlamadan önce öğretmenlerin gözetiminde topluca  “Öğrenci Andı”nı bugüne kadar söylemişlerdir.
Çocuklarının üzerine titreyen hiçbir anne baba da çocuğum soğukta titreyerek Andımızı okumak zorunda mı diye şikayetçi olmamıştır bile.
Farklı ırklardan gelen Türk vatandaşlarının çocuklarının her sabah Türküm, doğruyum demek istememelerini bahane ederek Andımız, Başbakan'nın Demokratikleşme paketi sayesinde zorunlu olarak kaldırılıyor. Türk olmayan vatandaşlarımız düşünülürken, peki Türk çocuklarının "Türküm"  deme hakları  neden ellerinden alınıyor, onların Türküm deme hakları yok mu?
Başbakan "açıklayacağımız paket Türkiye'yi ağırlıklarından temizleyecektir" dedi, belki yarın öbür gün İstiklal marşına gerek yok onu da kaldırıyoruz diyebilirler.
İleri Demokrasi diye Türklükle ve Atatürk'le ilgili ne varsa sinsice bir planla ortadan kaldırılmasına sessiz kalmamalı, her yerde her koşulda verilmiş haklarımızı savunmalıyız. Saygılarımla.