EY MİÇOTAKİS !

  Yunanistan’la yıllardır iyi komşuluk yapamadık. Pekiyi Yunanistan bizim düşmanımız mı? Yunan halkı bize düşman mı? Tabii ki değil. Bu ülke bizim komşumuz. Kültürlerimiz bir birbirine çok yakın. İki halk asla birbirine düşman değil. Yunanistan’a defalarca gittim. Hep sıcak karşılandık. Peki o zaman problem ne?

          Her ülkede olduğu gibi burada da aşırı milliyetçi bir kesim var. Bu kesim Türkleri düşman görüyorlar. En son gittiğimizde Türkçe ismiyle Dedeağaç’ı geziyorduk. Küçük bir kafe de Türkçe yazıyla demleme çay yazısını gördüm. Hemen içeri girdik. Çünkü Türklerin çok olduğu İskeçe ve Gümülcine’de bile demleme çay bulamıyorsun. Kafe sahibi kadın biraz Türkçe biliyordu. Çay istedik. Kadın duraksadı. ‘Türkiye’den gelenler hep demleme çay soruyor. Ben de Keşan’a gittim. Çaydanlık aldım. Bir paket çay aldım. Ama hiç çay yapmadım. Nasıl demleniyor bilmiyorum’ dedi. Eşlerimiz hemen mutfağa girdi. Çayı demlediler, kadın da öğrendi.

        Kadına bir yer sorduk. Bize yeri gösterdi. “Ama giderken bu sokaktan geçmeyin, şu taraftan gidin” dedi. Şaşırdık. “Neden ki?” dedik. Kadın kızardı, bozardı. “O sokakta bir bar var. Aşırı milliyetçi gençler gidiyor. Size sorun çıkarırlar diye korkuyorum” dedi. Bunu söylemekten çok rahatsız olduğu belliydi.

        Yıllar önce Atina’ya gitmiştik. Yine böyle bir gerilim vardı. Biraz tedirgindik. Yaşlı bir Yunanlı şöyle demişti. ’Bizler dostuz, bizi düşman yapanlar bir zamanlar İngiltere’ydi, şimdi de Amerika. Bunlar iki halkın iyi geçinmesini istemiyorlar. Çünkü biz birlik olursak güçlü oluruz. Bunu istemiyorlar’ Yıllar geçti durum hiç değişmedi.

         Özetle biz Yunan halkıyla düşman değiliz. Bizi düşman yapan Amerika gibi ülkeler. Halklar birbirine düşman olursa Amerika ve diğer emperyalist ülkeler bundan büyük keyif alırlar. Her iki ülkeyi de sağcı hükümetler yönetiyor. Bu gerginlik işlerine geliyor. Her iki ülkelerin de ekonomileri bozuk. İçeride sıkıştılar mı birbirleriyle dalaşmaya başlıyorlar. Dikkatleri buraya çekip ekonomiyi unutturmaya çalışıyorlar. Yoksa savaş falan çıkacağı yok.  Biri genelkurmay başkanınla Türkiye’nin dibindeki adalara gidiyor, tahrik ediyor. Diğeri de ayağını denk al, şaka yapmıyorum ha diyor. Amerika da zevkten dört köşe oluyor. Yunanistan yıllardır adaları silahlandırıyor. Bugün mü uyandınız?

           Yunanistan’da solcu Çipras vardı. Başka ülkelerle kavga falan istemiyordu. O yüzden Çipras’ı zora sokmak için her şeyi yaptılar. Ne yaptılar ettiler sağcı Miçotakis’i getirdiler. Şimdi Yunanistan’la istediği gibi oynuyorlar.

          Sosyal demokrat veya sosyalist düşüncede düşman Yunan halkı değildir. Esas düşman bizi birbirimize düşüren Amerika’dır, İngiltere’dir. Hem Yunanistan’a, hem de Türkiye’ye   askeri üsler kurdular, askerlerini soktular, silahlarını soktular. Şimdi çıkar çıkarabilirsen. Bu nedenle iki halk uyanmalı, birbirleriyle iyi geçinmelidir. Muhafazakar kesime göre ise düşman Yunanistan’dır. Haddi bildirilmelidir. Onlar zaten Hristiyan’dır, bizden değildir. Bu sadece bizim için geçerli değil. Aynı şeyler Yunanistan için de geçerli. 

        Bu ülkenin başına ben gelsem. Desem ki Yunan halkı bizim dostumuz, Ermeni halkı bizim kardeşimiz. Biz birleşip Amerika’ya karşı gelmeliyiz. Eset’e yine kardeşim Esat desem. Ne olur? Beni bir ayda duman ederler. Hem içeriden, hem dışarıdan başıma gelmeyen kalmaz. Amerika yanlısı medyamız beni yerden yere vurur. 3 gün sonra ülkemizde yağ kuyrukları olur, not alacak kağıt bulamayız, çaya şeker bulamayız. Çünkü biz bu fabrikalarımızı sattık. Dış güçlere bağımlı olduk. Benim dediğim olur ama sağlam halk desteği gerekir. Her iki tarafın halkıda buna hazır değil. O yüzden hem Yunan halkı, hem de Türk halkı ekonomi de sürünmeye devam. Çünkü olayların farkında değiller.

        O yüzden en iyisi muhafazakar olmak. Miçotakis ne dedi? “Türkiye’ye F16 savaş uçağı vermeyin” dedi. Biz ne dedik.” Bizim için Miçotakis diye biri yok” dedik. İşte bu. “Hey Miçotakis kendine gel. Kafamızın tası bir atarsa 3 günde Atina’da ki Emevi camiin de ordumuzla cuma namazı kılarız ona göre” . Nasıl, Emevi camii Şam damıydı. Doğru ya. Biz bu lafı zamanında Suriye’ye söylemiştik. Kusura bakmayın. O kadar çok düşmanımız var ki, karıştırıyorum artık.