BALKANLAR VE ESKİ YUGOSLAVYA (3)

Yazar - Metin ATLI

 BALKANLAR VE ESKİ YUGOSLAVYA (3)  

            Sırplar’da anlaşmaya imza atınca Yugoslavya’da iç savaş bitiyor. NATO  her iki tarafın silahlarını bırakmasını söylüyor. Bosna Hersek’te küçük bir kasaba olan Srebrenitsa Birleşmiş Milletler tarafından güvenli bölge ilan ediliyor. Burada bir kamp oluşturuyorlar.  Hollandalı komutan Tom Karremans ve 400 Hollandalı asker görevlendiriyorlar. Önce Bosna Hersek ordusunda savaşmış 8 bin genç buraya geliyor ve burada silahlarını teslim ediyorlar. Ancak bir gece Hollandalı askerler bir emirle kasabadan çekiliyor. Ratko Miladiç komutasındaki  Sırp güçleri kasabayı basıyor. Silahsız olan tam 8372 kişiyi öldürüyorlar. Unutulmaz Srebrenitsa katliamı böyle gerçekleşiyor. Yok böyle bir katliam. Yok böyle bir vahşet.

           Daha sonra bu Hollandalı komutanın Sırp komutan Miladiç’le fotoğrafları ortaya çıkıyor. Avrupa göz yumuyor, dünya seyrediyor ve Sırplar öldürüyor. Yazılarımda bu NATO’ya, bu Birleşmiş milletlere boşuna giydirmiyorum. Az bile yazıyorum. Hepsi Amerika’nın uşağı. Dünyadaki gariban ülkeleri ve halkları asla temsil etmiyorlar.

           Kosova’nın başkenti Priştina’ya gittik. Şehrin girişinde Amerika eski Başkan’ı Bill Clinton’un kocaman bir heykeli var. Elini havaya kaldırmış şehre girenleri selamlıyor. Çünkü Kosova bağımsız olduğunda başkan Bill Clinton’du. Bana göre bu heykel Kosovalılar için tam bir utanç heykeli. Ama ilginçtir. Kosovalılar onu ve Amerika’yı bir kurtarıcı olarak görüyorlar. Amerika’ya tapıyorlar. Amerika bizi bağımsız yaptı diyorlar. Amerika olmasa Sırplar bizi  kesecekti diyorlar. Ne kadar ilginç değil mi? Kosovalılar Amerika’ya demişler ki “biz Arnavut’uz, müsaade ederseniz Arnavutluk’la birleşmek istiyoruz.”  Amerika’da demiş ki “oturun orayı. Ben büyük ülke istemiyorum. Küçük küçük ülkeler olacaksanız. Kalk dersem kalkacaksınız, otur dersem oturacaksınız”. Onlar da “peki büyük abi, sen ne dersen emrin olur,  yeter ki Allah seni başımızdan eksik etmesin” demişler.

          Amerika bu işi gerçekten çok iyi biliyor. Koca Yugoslavya’yı parçaladı. Küçük küçük 7 ülkeye böldü. Bunları birbirine düşman etti. Sonra bu ülkelerde referandum yaptı. Zaten birbirine düşman edilmiş halklar bağımsız olalım diye oy kullandılar. Sonra da dünyaya halkların kendi halklarını tayin hakkı vardır falan dediler. Biz dünyada demokrasinin bekçisiyiz dediler.

             Z kuşağı hariç hiç kimse “bizi Amerika böldü” demiyor. Amerika olmasa biz birbirimizi keseriz diyorlar. İlginç değil mi. İktidar olarak İşsiz bir kişiye bir çuval un ver, 1 ton kömür ver sana dua ederken ağzı yamulur. Hiçbir zaman yahu ben bu hükümet yüzünden iş bulamıyorum demez.

        Şimdi bu balkanlardan çıkaracağımız dersleri yazalım ve konuyu bağlayalım. Karşımızda dünyayı biz yöneteceğiz diyen Amerika gibi emperyalist ülkeler var. Bu emperyalist ülkeleri, NATO’yu, BM’yi, Dünya sağlık örgütünü kontrol eden dünya zenginleri var. Bu düzene uymayan ülkeleri parçalıyorlar. Yugoslavya uymadı parçaladılar.  Irak petrolünü bu zengin şirketlere vermedi, Libya’da Kaddafi vermedi, Venezuella vermedi. Başlarına geleni biliyorsunuz. İran petrolünü vermiyor, Rusya vermiyor. Bu Ukrayna krizini bu yüzden çıkardılar. Ukrayna’yı yem ettiler. Bunu bahane ederek Rusya’ya ekonomik ambargo uyguluyorlar. Amaçları Rusya’yı da dize getirmek parçalamak ve petrolünü ele geçirmek. Pekiyi Almanya, Fransa gibi ülkelerle neden uğraşmıyorlar. Çünkü onlar zaten bu düzenin ülkeleri. Onlar zaten kontrol altında.

            Amerika bir kötülük yapacaksa önce bunun bahanesini hazırlıyor. Halkları uyandırmadan yapacağını yapıyor. Çünkü karşısında durabilecek tek güç dünya halklarıdır. Dünya halkları bir gün bir uyanırsa ne Amerika kalır, ne NATO kalır, ne BM kalır, ne 300 milyar dolar serveti olan Elon Musk kalır, ne Bill Gates kalır, ne Rockefeller kalır, ne Rothchild kalır. Ama uyanmıyorlar, uyandırmıyorlar. Makedonya Üsküp’te hükümet bir tepeye kocaman bir haç yaptırmış. Gece de ışıklandırmışlar. Üsküp’ün her yerinden görünüyor. Aklınca Müslümanlara nispet yapacaklar. Şimdi bir Müslüman iş adamı da bu haçtan daha yüksek bir minare yapacakmış. Bu yarış neyin yarışı. Hala akıllanmadınız mı?  Hayır akıllanmıyorlar. Balkanlara gidince hala dinler arası gerginliği, hala milliyetçilik gerilimini hissediyorsun. Hala biri diğerini düşman görüyor. Bunun onlara oynanan bir oyun olduğunu görmüyorlar. Böyle olunca da maalesef bir türlü huzuru bulamıyorlar.

                

          

 

 

http://www.hurfikir.com.tr adresinden 26 Nisan 2024, 03:19 tarihinde yazdırılmıştır.