İSLAM DİNİNDE DOĞRULUK ve GÜZEL AHLAK SAHİBİ OLMAK(1.BÖLÜM)

Yazar - Eyyüp Sabri Erdem

İSLAM DİNİNDE DOĞRULUK ve GÜZEL AHLAK SAHİBİ OLMAK(1.BÖLÜM)  

İSLAM DİNİNDE DOĞRULUK ve GÜZEL AHLAK SAHİBİ OLMAK(1.BÖLÜM)

İnsanı yoktan yaratan ve kulluk vazifesiyle imtihan için dünyaya gönderen Rabbimiz Kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’de ;

-Şüphesiz Allah, adaleti, iyilik yapmayı, yakınlara yardım etmeyi emreder; hayâsızlığı, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor. (Nahl sûresi-90)

-Emrolunduğun gibi dosdoğru ol!”

(Hûd sûresi 112)buyurmuştur.

Alemlere rahmet olarak gönderilen Peygamber efendimiz (Aleyhisselam);

-Doğruluk iyiliğe götürür, iyilik de cennete götürür.” (Buharî)

-Ashâb-ı kiram’dan bir zât:

“YâResulallah! İslâmiyet hakkında bana öyle bir söz söyle ki, o hususta sizden başka hiçbir kimseden sormaya ihtiyacım kalmasın.” diye sorduğunda Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz:

“Allah’a iman ettim de, sonra da dosdoğru ol!” buyurdular. (Müslim)

İman ile küfür, doğruluk ile yalancılık, hıyanet ile emanet bir şahsın kalbinde birlikte bulunamaz.” (İbnHanbel, II, 349)

-Bir konuda sana inandığı hâlde kardeşine yalan söylemen ne kadar büyük bir ihanettir!” (EbûDâvûd, Edeb, 71)

-Şu dört özellik kimde bulunursa o, tam bir münafık olur. Kimde bu niteliklerden biri bulunursa onu terk edinceye kadar kendisinde münafıklıktan bir özellik vardır:Kendisine bir şey emanet edildiğinde hıyanet eder. Konuştuğunda yalan söyler. Söz verdiğinde sözünde durmaz. Husumet ettiğinde haddi aşar.” (Buhârî, İman, 24)hadis-i şerifleri ile bize doğruluk ve güzel âhlak ile ilgili emir ve tavsiyelerde bulunmuştur.

İslâm dinine göre doğruluk ve dürüstlük çok çeşitli kelimelerle ifade edilmektedir.

Öncelikle bunların başında sıdk(sözünde ve hareketlerinde doğru olmak)istikamet(doğru yolda olmak)kavramları gelir.

“Alemlerin Rabbi olan Allah’ın dünyaya imtihan için gönderdiği İnsanın, konuştuğu

söz,hâl hareket ve davranışlarıyla niyetinde, inancında doğruluk,dürüstlük ve iyilikten yana olması” şeklinde tanımlanabilecek olan sıdk(sâdık olmak)erdemi genellikle yalanın zıddı olarak kullanılmaktadır.İstikametde,”Allah’ın emrettiklerine uygun şekilde doğru, dürüst,güvenilir,emin ve temiz kalpli olma” demektir. Doğruluk ve dürüstlük ahlakına ve karakterine sahip olan kişiye sıddîk denir.

Doğru ve dürüst olmak İslamın inanç ve ahlak anlayışında imandan sonra gelen en önemli bir erdemdir,insanı insan yapan en önemli özellik  “âhlaktır”.Âhlak sağlıklı ve huzurlu bir toplum yapısının da temel taşını oluşturur.

Bir sahabe Peygamber efendimize (Aleyhisselam) gelerek: “Ya Resulullah! Bana İslam hakkında öyle bir söz söyle ki, bu hususta senden başkasına bir şey sormaya gerek duymayayım” dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem )“ Allah’a iman ettim, de. Sonra dosdoğru ol” buyurdu” (Müslim)

Doğrulukta kalp ve dilin aynı olması çok önemlidir. Kalp, bedendeki en önemli organdır.

Allah’a iman edip dürüstlüğü benimseyen sâlim bir kalp, vücudun bütün organlarını etkiler. Dil, kalbin tercümanı ve sözcüsüdür. Onun doğruluk ve dürüstlüğü,eğriliği ve         

bozukluğu diğer organların tavırlarına tesir eder. Nitekim bir hadis-i şerifte Rasulullah (Aleyhisselam)”Her sabah bütün organların dil’e hitaben; bizim hakkımızda Allah’dan kork. Biz sana bağlıyız. Sen doğru olursan biz de doğru oluruz. Sen eğri olursan biz de eğriliriz.” (Tirmizî)buyurmuştur .

Bu hadis-i şerif doğru sözlü olmanın önemini göstermektedir. Hatta bir başka hadiste de Peygamber Efendimiz(Aleyhisselam )şöyle buyurmuşlardır: “Kalbi dürüst olmadıkça kulun imanı doğru olmaz. Dili doğru olmadıkça da kalbi doğru olmaz” (Ahmed b. Hanbel, Müsned ).Peygamber efendimiz (Aleyhisselam)bu  hadis-i şerifleriyle bize mutlak surette özüyle sözüyle dosdoğru olmamız gerektiğini bildirmiştir. Peygamber efendimiz Hz.Muhammed(Aleyhisselam)“Allah’a inandım de, sonra da dosdoğru ol!” emrinin manası budur. İslâm dininin istediği de budur,dinimizin en önemli esaslarının başında bu gelir.

Doğruluk ve dürüstlük dediğimiz kavramların böylesine önemli olması, kişinin öncelikle kendi şahsına karşı tutumundan başlayarak,başta ailesi, ilişkisi olduğu bütün kişilere ve yaşadığı toplumda herkese karşı her türlü tutum ve davranışlarını ilgilendiren, ticaret hayatından tutun çalıştığı her yerde ve hayatı ilgilendiren bütün alanlarda  icra ettiği bütün mesleklerde aranan bir özellik ve erdem olmasından ileri gelir.

İslâm ahlâk kuralları söz söylemede,niyet ve ameliyede, karar vermek ve verdiği kararlarında durmada, (riyânın zıddı olarak) amelde, dinî ilgilendiren ve kişinin mânevî hallerinde doğru olmak ve dürüstlüğün çeşitli şekilleri üzerinde durulmuştur.

Bunlar;

1. Konuşurken Doğruluk

Bir şeyi konuşurken gerçeği çarpıtmadan, doğru olarak mutlak gerçeği konuşmak yerine, dürüstlüğe uymayan, kişilik onurunu ayaklar altına alan yalan, sözle yapılan büyük bir günahtır.

“Abdullah bin Âmir (RadiyallahuAnh)Bir gün Peygamber (Aleyhisselam)evimizde oturuyorken annem beni çağırdı ve “Gel de sana bir şey vereceğim” dedi. Allah Rasülü ona dedi ki: “Ne vermek istedin” “Hurma” “Eğer ona bir şey vermezsen bu söz, aleyhinde yalan olarak kayda geçerdi.” (Ebû Davud)

2. Davranışlarda,Hâl ve Hareketlerde Doğruluk:

Buna söz ve amel(yaşantı) uyumu denir. Yemine bağlı kalmak, verilen sözü tutmak gibi.Alemlerin Rabbi olan Allah (Azze ve Celle)Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruyor: “Ey İman edenler! Yapmayacağınız şeyleri niçin söylüyorsunuz. Yapmayacağınız şeyleri söylemeniz, Allah katında büyük gazap gerektiren bir iştir.”

(Saffsûresi 2-3)

3. Verilen Kararlarda Doğruluk

Rabbimizin razı olduğu hayırlı işler yapmayı tasarlamak ve uygulamaya geçmek,yasak ettiklerinden uzaklaşmak lazımdır.

Cenabı Allah şöyle buyurmuştur:“Mü’minlerden öyle adamlar vardır ki, Allah’a verdikleri söze sâdık kaldılar. İçlerinden bir kısmı verdikleri sözü yerine getirmiştir. (Şehit olmuştur) Bir kısmı da (şehit olmayı) beklemektedir. Verdikleri sözü asla değiştirmemişlerdir.”

(Ahzâbsûresi 23)

4. Niyette Doğruluk

Niyeti riya ve gösteriş şaibelerinden arındırmak ve sırf Allah rızasını gözetmek. Resulullah (Aleyhisselam ): “Ameller, ancak niyetlere göre değerlenir. Herkesin ancak niyetine göre amelinin karşılığı vardır…” (Buhârî)buyurmuştur.

Alemlerin Rabbi olan Allah (CelleCelaluhu)bizleri sözümüzde, özümüzde ve işlerimizde doğruluktan dürüstlükten ayırmasın.

GÜZEL ÂHLAK SAHİBİ OLMAK

Alemlere Rahmet olarak gönderilen Peygamber Efendimiz(Aleyhisselam)“İslâm, güzel ahlâktır” buyurmuştur. Hz. Peygamberin güzel ahlâka teşvik eden bir çok hadis-i şerifleri vardır;

-“Mü’minlerinîmanca en kamil olanı, ahlâkI en güzel olanıdır” (Tirmizi)

-“İçinizden en çok sevdiklerim ve kıyamet gününde bana en yakın olanlarınız, ahlaki en güzel olanlarınızdır” (Tirmizi)bunlardan ikisidir. Kur’an-ı Kerim’de adalet, anne ve babaya itaat,kardeşlik,sevgi,ahde vefa, affetme, iffetli ve namuslu olmak,müsamahalıolmak,merhametli olmak, tatlı dilli olmak,alçak gönüllülük, iyi geçimli olmak, güvenirlilik, doğruluk, birlik, beraberlik, iyilik, ihsan, cömertlik,güler yüzlülük, temiz kalplilik,gibi güzel ahlâki hasletlere teşvik eden ayetlerin ve  bunun yanında hayasızlık,asi olmak haksızlık,hasetetmek,gıybetetmek,zulüm yapmak riya ve gösteriş sahibi olmak , kötü ve çirkin söz söylemek,cimrilik,kıskançlık,kibir,asıksuratlılık,bencillik,kibirliolmak,kin gütmek, su-i zan(kötü düşünmek), israf

etmek,bozgunculuk… gibi kötü hasletlerden nehyeden pek çok âyetin yer alması, Kur’an-ı Kerim’de Allah’ın insanlar için ahlaka ne kadar önem verdiğinin bir göstergesidir.

Peygamber Efendimizin(Aleyhisselam )güzel ahlaka teşvik eden ve kötü hasletlerden nehyeden hadisleri çoktur. O sadece güzel âhlak ile ilgili bu sözleri söylemekle kalmamış, güzel ahlakı bizzat kendisi  yaşayarak insanlara örnek olmuş ve öğretmiştir.Bu yüzden O’nun hayatı ve ahlakı, İslâmın emrettiği ahlak kurallarının en güzel tatbikatını oluşturmaktadır.

Yazımıza önümüzdeki hafta devam edeceğiz inşaAllah

Selam ve Dua İle

Eyyup Sabri Erdem

Ensar Vakfı Lüleburgaz Şube Başkanı

http://www.hurfikir.com.tr adresinden 24 Nisan 2024, 20:01 tarihinde yazdırılmıştır.