BİR HAYAL KURALIM

Yazar - Metin ATLI

BİR HAYAL KURALIM  

                                                                BİR HAYAL KURALIM

               Geçen hafta Kazakistan’daki olayları yazmıştık. Demiştik ki Kazakistan dünyanın sayılı petrol ve maden kaynaklarına sahip. Ama bu zenginliğin yüzde 80’ini dış güçler alıyor.  Yüzde 10’unu lider Nazarbayev çalıyor. Halka gelince para kalmıyor.  Nazarbayev in kızı İngiltere’de lüks içinde yaşıyormuş. Fotoğrafları basına sızdı.

                Sonunda da demiştik ki bu olayları bastıracaklardır. Tamam olayları bastırdılar.  Bu isyanı yapanlar terörist ilan edildi ve hapse atıldı. Ama sonuç ta halk yine fakir kaldı. İngiltere ve Amerika yine petrolü çalmaya devam edecek, Kazak lider ve yedi sülalesi lüks içinde yaşamaya devam edecek. Ne oldu şimdi. Kazakistan’da sorun çözüldü mü yani. Bu problem sadece Kazakistan’da değil ki. Bütün Türki Cumhuriyetlerinde durum böyle. Bütün Afrika’da durum böyle.

                Evet maalesef dünyada düzen böyle. Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Direktörü David Beasley ‘Elon Musk servetinin sadece Yüzde  2’sini verse dünyada açlık bitebilir’ dedi. Evet bunu Birleşmiş Milletler Örgütü Direktörü söyledi. 27 Ekim 2021 de söyledi. 3 ay önce söyledi. Yahu bu nasıl bir şeydir. Bir zengin servetinin sadece Yüzde 2’sini bağışlasa dünyada aç insan kalmayacak. Bu nasıl bir dünya düzenidir. Yıllardır Tanrı’ya yalvardık açlık düzelmedi. Acaba Elon Musk’ın evinin önünde toplanıp O’na mı yalvarsak.

                Elon Musk  hık etti, mık etti ama servetinin Yüzde  2’sini bağışlamadı. Tamam da neden ona yalvarıyoruz ki. Neden dünyadaki bu saçma düzeni kabulleniyoruz. Çünkü elimizden bir şey gelmiyor değil mi?

                Biraz hayal kuralım mı? Hayal kurmak da parayla değil ya.  Bir gün dünya halkları birlik oluyor ve dünyada bu düzen yıkılıyor. Yeni bir düzen kuruluyor. Bütün fabrikalar, madenler, benzinlikler, oteller devletin oluyor. Herkes devlete çalışıyor ve devletten maaş alıyor.

                 Çiftçilik yapacağım diyene devlet 200 dönüm tarla veriyor. Daha fazlasına müsaade etmiyor. Hayvancılık yapacağım diyene 200 koyun veriyor veya 20 inek veriyor. Kooperatifçilik var. Buradan çıkan ürünü devletin bu kooperatiflerine satıyorsun.  Sanayide bir dükkan açabiliyorsun veya ailece toplanıp birkaç makine alıp konfeksiyonculuk yapabiliyorsun. Avukat veya muhasebeci büro açabiliyor. Ama işçi çalıştırmak yasak. Çünkü o zaman emeğin sömürüsü başlıyor. Büyük konfeksiyon atölyesi devletin. Ailece bir pansiyon işletebilirsin. Ama 5 yıldızlı otel açmak devletin işi. Ya da ben bunlarla uğraşamam deyip devletin öğretmeni olup maaşla çalışıyorsun.  İşsizlik hiç yok. Devlete başvurup iş istiyorsun. O da sana mesleğine göre bir iş veriyor. Doktor da çöpçüde aynı maaşı alacak ütopyasını boş verin. Doktor 2 kat maaş alsa ne olur. Sorun doktorun maaşı değil ki, sorun Elon Musk’un serveti.  

                Devlet bu kadar çok şeye sahip olunca geliri de çok olacak. Her evlenen yeni çifte devlet bir ev verecek. Anne babanın çocuğuma nasıl iş bulurum, nasıl ev alırım derdi olmayacak. Bir kişinin ikinci bir ev alması yasak olacak. Gerek yok ki. Devlet çalışanına maaş verecek ama elektrik, su, doğalgaz bedava olacak. Diyeceksiniz ki bizde doğalgaz yok. Olsun turistimiz var, ihracatımız var. Bunları da devlet işletip para kazanıyor. Bu parayla alacak. Doğalgaz atıyorum 200 liraya kadar bedava olacak. Daha fazlasını yakarsan parasını ödeyeceksin.

                   Temel gıdaları devlet bedava verecek. Süt, et, pirinç, un, çikolata, muz gibi gıdaları devlet verecek. Tatil mi yapmak istiyorsun. Devletin tatil yerlerinde bedava tatil yapacaksın. Ben Paris te tatil yapmak istiyorum. O zaman paranı verip gideceksin. Devlet yazlık veya bir bağ evi almana müsaade edecek. Tabii aldığın maaş bir yazlık almaya ve bir araba almaya yetecek kadar olacak. Ama 5 yerde yazlık alamayacaksın.  Boğaza nazır yalı alamayacaksın. Para hırsı olmayınca dünyada çevre problemleri de çok azalacak. Fabrikalar sadece kar değil, çevreyi de düşünecek.

                  Böyle olunca çok zengin olacağım diye bir hırsın olmayacak. Çocuğunun geleceği de garanti. Çok konforlu değil ama, az stresli rahat bir hayatın olacak. O zaman birilerinin çok para çalmasına da gerek kalmayacak. Çünkü çok paran olsa da ikinci eve veya ikinci araba alamayacaksın.

                Özgürlük mutlaka olacak. Tek parti olayına karşıyım. Finlandiya, Norveç, İsveç özgürlük olayını çözmüş. Siyasal yönetim onlar gibi olacak ama ekonomik yönetim anlattığım gibi olacak. Kimse kimsenin diline, dinine, milliyetine karışmayacak. Bir kere adalet mutlaka olacak.

           Nasıl? Böyle bir dünya daha güzel olmaz mı? Bunun adı ne mi? Boş verin adını. Ad koyunca gerçekler değil algılar devreye giriyor. Bu yönetimde dünya halkının en az Yüzde  90’ının daha rahat bir hayatı olur. Tabi zenginler bu sistemi istemez. Aslında işverenlerde şimdi ki düzen de pek rahat değil.  Çoğunun stresten psikolojisi kaymış. Oturup 3-5 arkadaşınla bir maç seyretmiyorlar. Balık tutmaktan zevk almıyorlar. Bir mangal keyfi yapmıyorlar. Paranın esiri olmuşlar. Ya batarsak diye bir gece rahat uyuyamıyorlar.

            Steve Paul Johns Apple’ın kurucusuydu. Çok zengindi. 2007’de dünyanın en güçlü adamı seçildi. Ama genç yaşta pankreas kanseri oldu. 2011’de 56 yaşında öldü. Öleceğini anlayınca şunu dedi. ‘Anladım ki 1 milyon dolarlık saatte, yüz dolarlık saatte hep aynı zamanı gösteriyor.’ Demek ki sağlığını bozacak kadar hırs, stres yapıp milyon dolarlık saat almaya gerek yokmuş.

                 Korkmayın, korkmayın. Elon Musk, Bill Gates, Nazarbayev, İngiltere, Amerika, 5’li çete, Demirören korkmayın. Bugün çok güçlüsünüz korkmayın. Ama ya yarın. Yarın bu yeni nesil bir uyanırsa. İşte o zaman ne olur bilemem. Ama bugün yarın olmaz korkmayın. Bizimki de hayal işte. Olacağından değil. Ama olsa nasıl olur?

         

                 

                   

                               

 

           

        

                

          

 

http://www.hurfikir.com.tr adresinden 29 Mart 2024, 02:27 tarihinde yazdırılmıştır.