Ocağımızda daha kaç incir ağacı göreceğiz?

Yazar - ÖZGÜR TERZİOĞLU

Ocağımızda daha kaç incir ağacı göreceğiz?  

Ocağımızda daha kaç incir ağacı göreceğiz?

26 Ekim 2021 tarihinde Hürfikir Gazetemizde “Kongre Meydanı!” yazısıyla halkımıza bazı sorular yöneltmiştim. Bu sorular ile Kongre Meydanı gerçeğinin anlaşılması demek yerel yönetimin siyasi anlayışının da kavranmasını kolaylaştıracaktır. 80’li 90’lı yıllarda Kongre Meydanı diye bir yer yoktu. O alanda çocukluk hatıralarımda kalan güzel bir Aile Çay bahçesi vardı. Bir dönem Luna Park kurulduğunu çok net hatırlıyorum. Kimse oraya Kongre Meydanı demezdi. Sonra Altı otopark üstü odeiondan bozma antik tiyatro mimarisinden alıntı yanı iş hanı, karmaşık bir yapı inşa edildikten sonra o alana kongre meydanı denmeye başladı. Peki, neden “Kongre” kelimesi seçildi? Başka bir isim konulamaz mıydı? Gerçekten o alan bir meydan mı? Bu yazılma birlikte yok edilmiş ve iyi anlatılamamış tarihin özetini geçmeye çalışacağım.

Bugün Kongre Meydanı denilen yerde babalarımızın, dedelerimizin hatıralarında kalan Kongre Binası bulunmaktaymış ve memleketimizin kurtuluş mücadelesi dönemlerinde dış memleketlerin temsilcileriyle kongre toplandığı için orada ki taş binaya “Kongre Binası” deniliyormuş, fakat bina yıkılınca uzun yıllar boş bir arazi olarak farklı amaçlarda kullanılan alan bugün Kongre Meydanı adıyla anılmaktadır. Kongre isminin altında aslında kentimizin silinmiş bir tarihi yatmaktadır. Eski Kongre binası bir dönem sanat okulu bir dönem de şehir kulübü olarak faaliyet gösterdikten sonra yıkılmıştır. Şimdiler de ise genel ihtiyaçlarımıza cevap verebilen çok amaçlı bir yapı olarak sosyal yaşamımızın merkezinde tekrardan yıkılıp, yeniden yapılacağı günü bekliyor. Kongre Meydanı denilen yer aslında bildiğimiz, yerin dibine gömülmüş bir binadır. Yanına da Ata İş merkezi yükseltilmiştir. Alanın sokak seviyesi ise kısmen Antik Çağlarda “odeion” denilen gösteri ve müzikaller için hazırlanan yapılara bezmektedir. Havuzlu, geniş bir sahne önünde alanın ortasında geniş bir cavea geçmekte olup sırtını Fatih ve Emrullah Efendi Caddelerine vererek esnaf canlılığını önlemektedir. Antik Çağlarda Meydanlara “Agora” denilirdi. Tiyatrolar, amfitiyarolar, odeionlar gibi gösteri amaçlı yerlerin mimarisi scene ve cavea denilen iki ana bölümden oluşmaktaydı. Özellikle sahneler gösterinin olduğu alan ve arka fon (scene) mimarisi olarak inşa ediliyordu. Kongre Meydanı denilen yer tabii ki de bir tiyatro değil, fakat Ata iş merkezi binası Antik Çağların özellikle Roma tiyatrolarında ki “scene” gibi hazırlandığını görülmektedir. Gösteri alanı; iş merkezinin önüne hazırlandığında ve caveası sırtını tam olarak Emrullah Efendi caddesine yasladığında Antik Roma Tiyatrosunu anımsatacaktır. Küçük bir cin fikirlilikle sahne İstanbul Caddesi üzerinde olduğu için o alana “Meydan” demeyi uygun görmüşler. Yunan tiyatrolarında ki gibi sahne arkası boştur. Aslında o alanda kentimizin tarihi yok edilmiş, antik çağ mimarilerinden esinlenerek bir şeyler yapılmaya çalışılmış ve bugün anlaşılıyor ki tüm bu yapılanlar yanlış olmuş, burayı yıkalım, yenisini yapalım anlayışı olgunlaşmıştır!

Kentin tam göbeğine kocaman bir ocak açılmış, her 20 yılda bir içine incir ağacı dikmenin manasını anlayamayan bir vatandaş olarak soruyorum; bu çarçur ekonomisi daha ne kadar sürecek? Bugün Lüleburgaz nüfusu 150.000 civarında ve kent merkezi, çarşısı hala 50.000 nüfuslu kasaba halkına yetebilecek alana sahip iken daha büyüklük bir otopark alanı inşa etmek ne kadar mantıklı? 10 sene sonra yeni yapılan yerde bize yetmeyecektir. Emin olun artan oranla büyüyen nüfusla birlikte daha da derine inseniz, yine otopark sorununu yaşayacağız. Bizler Master Plandan bahsederken “Piyasa Genişlemesi” mevzusunu da kaleme aldık. Dedik ki; Çekirdek alan genişletilerek İş Merkezleri olsun, bölgede bazı mahalleleri kentsel dönüşüme sokun, kentin diğer bölgelerinde yeni merkezler oluşturulsun ki tüm halk tek bir merkezde işini halletmeye çalışmasın, piyasa genişlemesiyle ulaşım, trafik sıkışıklığı gibi otopark sorunları yaşanmasın diye fikrimizi belirttik. Yeni planın imar çalışmalarında binaların altı, üstü, yanı vs. daha verimli bir şekilde kullanılması için özen gösterilsin. Diğer yanda da Kent Ekonomisini geliştirebilmemiz için Kongre Meydanı denilen alanın son derece önemli olduğunu düşünüyorum. Piyasa Ekonomisinin gelişmesi adına o parselde Kentimizin tüm altıncılarını bir araya toplayarak ve yeni yatırımcıları sürece ikna ederek “Altıncılar Çarşısı” inşa edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Altı yine otopark olabilir.

  ÖZGÜR TERZİOĞLU

http://www.hurfikir.com.tr adresinden 25 Nisan 2024, 18:58 tarihinde yazdırılmıştır.