FELÂK SÛRESİNİN MEÂL VE TEFSİRİ

Yazar - Ahmet Bostancı

FELÂK SÛRESİNİN MEÂL VE TEFSİRİ  

KUL EUZÜ BİRABBİL FELÂK:“De ki: Ağaran sabahın Rabbine sığınırım.”Felâk: Fecir vakti, sabah, tan yeri gibi yorumlanmasının yanı sıra tüm yaratıklar olarak ta yorumlanmıştır.
ŞERRİ MÂ HALAK: “Yarattığı şeylerin şerrinden.”   Yaratılmışların hepsi güzel ve faydalıdır. Ama bazılarının insanlara zararlı tarafları vardır. Haşarat, yılan, yırtıcı hayvanlar bazen insanlar için tehlikeli olabilir. Tüm bu tehlikelerden, ayrıca şeytandan, cinlerden, kötü niyetli insanlardan ve(en büyük düşmanımız olan) kendi nefsimizin kötülüklerinden Allah’a sığınırım demektir.
VE MİN ŞERRİ GÂSİKIN İZÂ VEKAB:“Karanlık çökünce gecenin şerrinden.”Geceyi de gündüzü de yaratan Allah’tır.Nebe’sûresi9,10,11. ayetlerde: “Uykunuzu dinlenme zamanı yaptık. Geceyi üzerinize örttük. Gündüzü de geçim zamanı kıldık.” buyuruluyor.Gece vakti uyku ve dinlenme zamanıdır. Uyku da yarı ölüm gibidir. Gece, gündüze göre kötülük yapmaya dahamüsait zaman dilimidir.Bazı yırtıcılar, haşarat gece vakti ortaya çıkarlar. Hırsızlık ve katil olayları çoğu zaman gece cereyan eder. Peygamber Efendimiz(as): “Gece olunca; can ve mal güvenliği açısından mecbur kalmadıkça yola çıkmayın, çocuklarınızı eve alın, kapılarınızı kapatın, yemek kaplarının üzerini örtün, ateşlerinizi söndürün”…gibi tavsiyelerde bulunmuştur.
VE MİN ŞERRİN NEFFÂSÂTİFİL UKAD:“Düğümlere üfleyen büyücülerin şerrinden.”Büyü: Bazı yöntemler kullanarak ruh ve beden üzerinde geçici rahatsızlık meydana getirme işidir. Bu yöntem cinlerle birleşerek yapılırsa sihir olur. Yapılması haramdır. Büyük günahlardandır. Yapan kimse de şirke girer. Büyü ve sihre maruz kalan insanların şifayı Allah’tanistemeleri gerekir. Böyle durumlarda peygamber(as), Ayetel- kürsi, Muavezeteyn (felâk-nâs), Fâtiha gibisûrelerinokunmasını tavsiye etmiştir. Namaz kılan, abdestli gezen kimseleri sihir ve büyü etkilemez, yapılsa da Kur’an okumak ve dua etmek en etkili kurtulma yöntemidir.
VE MİN ŞERRİ HÂSİDİN İZA HASED: “Haset ettiği vakit hasetçinin şerrinden.”Haset:Bir nimetin, onu hak edenden gitmesini temenni etmektir. Gıpta:(Onun ki onda dursun) Allah bana da versin demektir. Haset münafıklık alametidir. Gıpta mahsurlu değildir.Hasette çekememezlik vardır. Haset le kıskançlık ta tam olarak aynı şeyler değildir. Kişinin eşini kıskanması haset değil, gayret veya hamiyettir. Bu durumiyidir, övülmüştür. Fakat başkasının eşinin güzelliğini, zenginliğini, iyi meziyetlerini çekememesi hasettir. Haset eden; kendi huzursuzdur, başkalarına da huzur vermez. Önemli bir manevi hastalıktır. Tedavisi kadere inanmakla olur. Nimetleri paylaştıran Allah’tır. Herkesin ki farklı olabilir. Allah’ın taksimini, hazmeden huzur bulur. Peygamberimiz (as): “Haset, ateşin odunu kül ettiği gibi, iyilikleri yok eder.”  Buyuruyor.Hayırlı Cumalar dilerim… 

Ahmet Bostancı

http://www.hurfikir.com.tr adresinden 19 Nisan 2024, 18:58 tarihinde yazdırılmıştır.