SEVGİDE SIRALAMA

Bu durum gerçek ve iyi olanı görüp seçemeyecek kadar kalbi ve iradesi körelmiş olan insanların özelliğidir. Bu açıdan küfür ve şirk, yani kalbinde Allah sevgisi taşımamak ya da başka şeylerin sevgisini Allah sevgisine üstün tutmak, Kur’an’a göre bütün kötülüklerin başıdır, çok büyük bir zulümdür. (bk.Lokmân 31/13). Allah’ı sevmenin birinci şartı O’nu tanımak ve bilmektir. İnsan bilmediği şeyi sevemez. Bu sebeple aynı surenin 163 ve 164. ayetlerinde Allah’ın yüce zâtı tanıtılıp kanıtlar sergilenmiş, ardından Allah’ı her şeyden çok sevmenin gerekliliğinden söz edilmiştir.

 İnsan Allah’ın zâtı, sıfatları ve fiilleri hakkında bilgi sahibi oldukça; O’nun ilim, irade ve gücünün eserleri olan harikaları daha yakından ve derinden kavradıkça kuşkusuz daha çok sevecektir. Allah’ı tanıyıp, O’nu her şeyin üstünde tutanlar, hidayet yolunu seçenlerdir. Böyle kimseler önce kendilerine karşı âdil davranmış, kendilerine iyilik etmiş olurlar. Gerçek özgürlük de budur. (bk.Yûnus 10/108; Neml 27/40, 92; Rûm 30/44) İnsan Allah’ı bırakıp kimi veya neyi ilah edinir? Cevap: İnsanın kalbini, zihnini Allah’ı unutturacak derecede meşgul eden her şey ayette belirtilen varlıklar kapsamına girer. Şu halde Allah’tan başka bir şeye, –bu şey ister put, ister lider veya önder, isterse para- pul, mal- mülk, makam- mevki, ister nefsin diğer arzuları olsun – bunlara veya bunlardan birine taparcasına bağlananlar, Kur’an’ın bütün uyarılarına uymamış, kendilerine zulüm etmiş olur. İnsan elbette sevilmesi meşru, makul ve yerinde olan Allah’tan başka varlıkları da sevecektir. Yeter ki başka sevgiler Allah sevgisini unutturmasın ya da onun önüne geçmesin. Ölçüyü kaçırmasın. Elmalılı Hamdi Yazır ne güzel dua etmiş ve ölçüyü koymuş. "İlahi! Hamdi’ni sözüme Sertaç ettik, Zikrini kalbime Miraç ettik, Kitabını kendimize minhac ettik. Biz yoktuk sen var ettin, Varlığından haberdar ettin, Aşkınla gönlümüzü bikarar ettin. İnayetine sığındık, kapına geldik. Hidayetine sığındık lütfuna geldik, Kulluk edemedik affına geldik. Şaşırtma bizi doğruyu söylet neşeni duyur, hakikati öğret. Sen duyurmazsan biz duyamayız, sen sevdirmezsen biz sevemeyiz, Sevdir bize hep sevdiklerini, yerdir bize hep yerdiklerini, Yar et bize hep erdirdiklerini. Sevdin habibini, kâinata sevdirdin; Sevdin de hilat-i risale ti giydirdin. Makam-ı İbrahim'den makam-ı Mahmude erdirdin. Server-i asfiya kıldın. Hatem-i enbiya kıldın. Muhammed Mustafa kıldın. Salat-ü selam, tahiyyat-ü ikram, her türlü ihtiram ona, Onun Al-ü Ashab-u etbaına ya Rab!"… Hayırlı Cumalar dilerim…