Lüleburgaz Betondan Kıskaç Arasında Kalacak

Yazar - Ozan Akarsu

Lüleburgaz Betondan Kıskaç Arasında Kalacak  

Bu noktada önce bir durup, zaman tünelinde biraz geriye gidelim. Yaklaşık 5 yıldır Lüleburgaz’ın başında ciddi bir bela olan vahşi depolama sık sık yerel ve ülke basınında yer buluyor. Özellikle Lüleburgaz Belediyesi tarafından yapılan konuyla ilgili açıklamalarda, Lüleburgaz’ın yeni kurulacak atık toplama sistemi sayesinde artık vahşi depolamadan kurtulacağı bilgisi paylaşıldı. Bunun yanında devlet tarafından; inşaat, madencilik, hafriyat gibi işlerle uğraşanların hafriyat atıklarını dökmesi için belirlenen alanlar duyuruldu. Örneğin Lüleburgaz’a 15 kilometre mesafede bulunan Alacaoğlu Köyü ile Kılıçlar Köyü civarındaki şantiye ve döküm sahaları gibi. Ayrıca belirtmek isterim ki; ait yerel haberlerde, Lüleburgaz Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü tarafından günde 100 tondan fazla çöp çıktığı bilgisi haber konusu olmuş. Eminim o günden bu güne dökülen hafriyatın yanı sıra günlük çöp miktarında da artış yaşanmıştır.

Günümüze tekrar dönelim. Son zamanlarda vatandaşların ve yerel basının bu konuyu gündeme taşımasından anlıyoruz ki; inşaat, maden, hafriyat ve geri dönüşüm işiyle uğraşanlar belirlenen alanlar dışında döküm işlemleri için yerler arıyor ve bir an için gözüne kestirdikleri yerlere döküp gidiyor.

Lüleburgaz ve çevresinde süregelen inşaatların ilerleyen yıllarda artarak devam edeceğini kestirmek güç değil. Çünkü Lüleburgaz konumu itibariyle her zaman bir çekim merkezi oldu ve olmaya devam edecek. Hele bir de hızlı tren faaliyete geçerse, özellikle Lüleburgaz ve Büyükkarıştıran arasındaki yapılaşmanın patlayacağını hepimiz biliyoruz.

Şayet bu konuda şimdiden duyarsız kalınırsa, devam eden çevre katliamının boyutları geri dönülmez sonuçlar bırakacak. Bu noktada öncelikle Lüleburgaz ve tüm Belde Belediyelerine büyük iş düşüyor.

Oysa haberlere ve sosyal medya paylaşımlarına bakacak olursak bu konuda ciddi bir zafiyet var haliyle vatandaşlar her platformdan tepki göstermeye devam ediyor. Peki, sorun çözümsüz mü? Elbette değil. Öncelikle şunu kabul etmek gerekir. Lüleburgaz sınırları içindeki yapılaşmanın büyümesi kontrol altında gerçekleştirilmeli ki ortaya çıkacak atıkların nereye döküleceği konusunda kriz yaşanmasın.

Yürürlükte olan 1983’te çıkan 2872 sayılı Çevre Kanunu ve bu kanuna istinaden çıkarılan, 25406 Hafriyat Toprağı, İnşaat ve Yıkıntı Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği gibi çıkarılacak yönetmelikler var. Bu kanun ve yönetmeliklerin, hafriyat toprağı, inşaat ve yıkıntı atıkları konusunda vermiş olduğu görevler ve yetkiler de var.

Bununla beraber görev ve yetkilerin dâhilinde; hafriyat toprağı, inşaat ve yıkıntı atıklarının çevre kirliliğine neden olmayacak şekilde sırasıyla kaynağında azaltılması, toplanması, geçici olarak biriktirilmesi, taşınması, geri kazanılması, değerlendirilmesi ve bertaraf edilmesi gibi işlemlerin gözetim altında olması zorunludur. Bunun için hafriyat yönetim sisteminin çok iyi bir şekilde çalışması, atıkların bertaraf edilmesiyle biten her bir adım için yapılacak faaliyetlerin kurallara bağlanması ve kuralların tam olarak uygulanması gerekiyor.

Bu maksatla pek çok elektronik haberleşme ve yazılım firması tarafından üretilmiş Hafriyat Yönetim Sistemleri (HYS) gibi gözetim ve denetimi arttıran sistemler bulunuyor. Bu sistemler sayesinde hafriyat araçlarının; güzergâh üzerindeki hareket saatleri, belirlenen noktalara ulaşma süreleri, yasaklı bölgelere giriş çıkışları kontrol altına alınıyor ve olası ihlaller kolaylıkla bildiriliyor. Böylece kaçak dökümlerin önüne geçiliyor. Hem Lüleburgaz hem de diğer Belde Belediyeleri ortak bir Hafriyat Yönetim ve Takip sistemini hayata geçirerek, Lüleburgaz sınırları içindeki bu ciddi sorunun önüne geçebilir. Eğer bu konuda hızlı adım atılmazsa, kısa bir süre sonra Lüleburgaz betondan bir kıskaç arasında kalacak.

 

                                                                                              Ozan Akarsu

 

 

http://www.hurfikir.com.tr adresinden 19 Nisan 2024, 07:25 tarihinde yazdırılmıştır.