MASTER PLANDA GEÇ KALINMIŞLIK

Öncelikle belirtmek isterim ki var olan sorunların üstüne yeni bir planı hayata geçirmeye çalışmak, kanayan yaraya sadece pansuman yapmaktan ibarettir. Yanlış müdahaleler devam ettikçe, kanayan yara iyileşmeyeceği gibi mevcut yaraların kangrene dönüşmesi de muhtemeldir.

Sosyal medya aracılığı ile Harita üzerinde yerleştirilen renkli oklara bakınca, her şey gayet yolunda gözüküyor ama gerçekte durum öyle mi? Bence değil. Örneğin İstanbul Caddesi başta olmak üzere, yıllar evvel yayalaştırılan yollar gerçekten yayalaştırılmış durumda mı, yoksa günün hangi saati olursa olsun kaçarcasına seyir eden araçların varlığı söz konusu mu?

Zaman zaman yerel basında, trafiğe kapalı caddelerin girişlerindeki uzaktan kumandalı otomatik bariyerlerin gelişigüzel kullanıldığına dair haberler çıkıyor. Zaten gün içinde hangi saatte bu caddeye gidersek gidelim, mutlaka caddede hızla seyreden bir araçtan kaçınmamız gerekiyor. İster istemez aklımıza bu bariyerlerin kumandalarının yanlış kişilerce çoğaltıldığı ihtimali geliyor. Haliyle mevcut bir sorun gözler önündeyken başka noktalara yapılacak girişimler, söz konusu master planın işleyişini daha hayata geçmeden bozacaktır.

Kent ulaşımı hakkında etraflıca düşünülmesi gereken bir planın hayata geçiriliyor olmasından çok, gündeme büyük bir yenilik gibi gelmesi ayrı bir üzüntü kaynağıdır benim için. Şayet böylesi bir plan 2000 yılında projelendirilmiş ve akabindeki yıllar içinde hayata geçirilmiş olsaydı, bugün ne kent trafiği, ne otopark ne de yol kenarlarında park sorunu yaşardık.

Master Plan’a dair ilk beklentim ne meydan ne de kavşaktır. Ben mevcut caddelere ne vadediyor ona bakarım. Örneğin İstasyon Caddesi üzerinden ele alalım. Bu Caddenin Ordu Evinin önünde tek şeride inmesi kadar, cadde boyunca sağlı sollu yapılan parklar yüzünden neredeyse 39 Burada AVM’ye kadar tek şerit gibi olması ciddi bir problemdir.

Aynı şekilde işçi servislerinin güzergâhlarından olan General Ferhat Akat Caddesi, Arda Caddesi, Çermen Caddesi, Büklüm Caddesi yine sağlı sollu park eden araçlar yüzünden tek şerit olarak işlemektedir ki bu durum servis saatleri sırasında ciddi tıkanıklık yaratıyor. Bu tıkanıklık yüzünden fabrikalarda çalışan kent sakinleri en az yirmi dakika evine geç gidiyor. Bu planda bu caddelere dair ne gibi düzenlemeler var? Kongre meydanından evvel bunlar konuşulmalı.

Kongre meydanı demişken; bir kentin çarşısı ekonomik olarak hareketsiz bir haldeyse, esnafı kazanmıyorsa, esnafın kazanacağı projeler üretilmiyorsa o meydan ıssız olacaktır. Nitekim dünyada vatandaşı ekonomik açıdan geri kalmış ama birbirinden büyük ve göz alıcı meydanlarla dolu ülkeler de var. Ne tesadüf ki hiçbirinde insan yok. Çünkü vasıfsız meydanlarda olmanın bir anlamı veya cazibesi yok.

İlerleyen yıllarda Sakızköy meydanının Lüleburgaz için öneminin daha da artacağına eminim. Bu meydan kentin iki ucundaki sanayi sitelerini, bu mevkide yapılan fabrikaları diğer noktalara en kestirme şekilde bağlayacak, aynı zamanda Pınarhisar’a gidiş için de önemli bir nokta olacak. Bu noktada belirtmek isterim ki; Lüleburgaz – Pınarhisar arasındaki köylerin ulaşım güvenliğine dair ciddi sıkıntı yaşanıyor. İki ilçe arasındaki köyler, binek araç ve ağır vasıta trafiği yüzünden yaşanan can ve mal kaybıyla neticelenen kazalara ev sahipliği yapıyor. Bu köylerin, acil olarak köylerin hemen dışından geçen, alternatif bir yola ihtiyacı vardır. Böylece mevcut yollar köy iç yolu halini alacağı için can ve mal kaybına mal olan kazalar azalacaktır.

Haliyle trafik master planı denildiği zaman akla sadece ulaşım kolaylığı ve otopark imkânları gelmemeli. Lüleburgaz’da yaşayan ve Lüleburgaz’a gelen herkes güvenli bir şekilde kentte seyir edebilmesi zorunluluğu da gelmeli.

Zaman içinde şekillendikçe göreceğiz ama araç temelli olduğunu düşündüğüm bu projenin, yaya ve bisikletli ulaşımı hakkındaki çözümlerini çok merak ediyorum. D-100 karayolunda karşıdan karşıya geçerken korkmaya devam edecek miyiz mesela? Çok merak ediyorum.

Kimileri tarafından muhteşem, kimileri tarafından yetersiz kabul edilen bu plan, bana göre 20 yıl geç kalınmış bir plandır. Bu planın bu güne kadar hayat bulmaması yüzünden, yıllarca kent trafiği karma karışık bir şekilde işlemiştir. Kentin sakinleri neredeyse her gün hayatlarından en az yirmi dakikayı ulaşım zorluğu yüzünden kaybetmiştir.

                                                                                     Ozan AKARSU