PINARHİSAR ATAKÖY’DE İZİNSİZ KAZI

Yazar - Metin ATLI

PINARHİSAR ATAKÖY’DE İZİNSİZ KAZI  

          Üçüncü boğaz köprüsünden çıkan bir araç Saray’a kadar duble yoldan gelebiliyor. Kırklareli Organize Sanayi Bölgesi’nden (OSB) Dereköy Sınır Kapısı’na kadar olan kısımda şu an duble yol var. Saray- Kırklareli organize sanayi arasına da duble yol yapılıyor. Aynı zamanda Pınarhisar’a da şu an çevre yolu yapılıyor. Buraya kadar tamam. Buraya kadar bir itirazımız yok. Üretime hiç yatırım yapmayıp sürekli para getirmeyen yol köprü yapılması aslında eleştirdiğimiz bir konu. Ama bugünkü konumuz bu değil.

         Bizim köyde fotoğrafta da görüldüğü gibi makta dediğimiz güzel bir yer var. Ağaçlık ve tepe bir yer. Piknik yaptığımız, arkadaşlarla buluşup sohbet ettiğimiz, köyümüzü tepeden seyrettiğimiz bir yer. Rahmetli Refik Üstün abimizin, gelenler kışın da piknik yapsın diye yaptığı 2 tane de oturulabilecek kulübe var. 2018 yılında ‘Fidanlar fidanlarla büyüyor’ ağaçlandırma projesi kapsamında Valiliğimizin de öncülük edip katıldığı bir törenle 1500 adet selvifidanının  dikildiği bir alan. Yani köyümüzün en gözde yeri.

         Bir hafta kadar önce, bir sabah bu makta dediğimiz alana iş makinaları geliyor. Bu güzelim ağaçlık yeri kazmaya, buradan toprak almaya başlıyorlar. Tabii bu faaliyet dikkat çekiyor. Emekli öğretmen Resül Çokan,aynı zamanda TEMA ÇevreVakfı ile uzun zamandır yakın çalışmaları olan bir arkadaşımız.  Bu arkadaşımız olayı fark edince konuyla yakından ilgileniyor. Burası bir orman arazisi olduğu için Lüleburgaz Orman Şefliği’ni arayıp konu hakkında bilgi istiyor.  Sonra köy muhtarlığı da devreye giriyor. Pınarhisar Kaymakamlığı aranıyor. Sonra CİMER’e şikayette bulunuluyor.

Sağolsun,  Lüleburgaz orman şefi konuyla ilgileniyor. Köyümüze gelerek yeri inceliyor. Kazının izinsiz yapıldığı anlaşılıyor ve kazı durduruluyor. Araştırma devam edince yolu yapan müteahhitin valiliğe toprak kazmak için müracaatta bulunduğu ortaya çıkıyor. Tamam başvuru da bulunmuş ama herhangi bir izin verilmemiş ki. Peki henüz izin verilmeden nasıl kazı yapabiliyor? Bu cesareti kendisinde nasıl buluyor?   Kazı için istenilen alan tam 100 dönüm. Yani bizim güzelim makta, komple yok olacak. 3 sene önce ekilen 1500 selvi fidanı yok olacak. Burada büyük bir çukur oluşacak.

             Kazı yapılacakmış ta, daha sonra bu 100 dönüm çukurun üstü örtülecekmiş te, sonra buraları tekrar ağaçlandırılacakmış ta. Ölme eşeğim ölme. Öğrendiğimize göre buna benzer kazı yapılan yerler öyle bırakılıp gidilmiş. Söylendiği gibi üstü örtülüp ağaçlandırılmamış.  Ancak köylü dava açarsa, dava kazanılırsa gelip üstünü örtmüşler.

Bu işler neden böyle yapılıyor? Bu iş yol yapan müteahhitin keyfine bırakılır mı? Onun tek derdi kar etmek, para kazanmak. Bunun için de kendisine en az maliyetli yerden toprak almak ister. Müteahhit dediğin adam senin ağacını, fidanını, manzaranı, köyünü düşünür mü?

            Kimsenin amacı yol yapımını engellemek değil. Kimse bizim köyden toprak alamazsın demiyor. Şu an muhtarlık köy sınırları içerisinde orman olmayan, köylünün kullanmadığı bir yer önerdi. Buradan toprak alınırsa kimse için bir sıkıntı olmaz. Bakalım sonuç ne olacak, göreceğiz.

              Peki bu iş nasıl olmalıydı. Yol yapılırken toprak ihtiyacı olacağı belliydi. Bununla ilgili muhtarlıktan görüş alınır, uygun bir yer belirlenir, müteahhite toprak alacağı yer gösterilir, gerekli kanuni izinler sağlanır, ilgili birimler bilgilendirilir ve bu iş kimseyi üzmeden yapılabilirdi. İş bittikten sonra yol yapım esnasında çıkan hafriyat toprağı ile bu çukur tekrar doldurulur, gerekirse ağaçlandırılır kimse sıkıntı yaşamazdı.  Normali bu değil mi?

Hiç yasal izin alınmadan kafana göre bir yerden yüzlerce kamyon toprak alınır mı? Bu memleket sahipsiz mi?  Bunu yapan kişi bu cesareti nerden buluyor? Bu kişi şu an izinsiz kazdığı yer için bir ceza alacak mı? Sizce alacak mı? Almazsa o zaman herkes kafasına göre hukuksuzca iş yapmaz mı? Demek ki bunu yapan şöyle düşünüyor. Gerekli izinleri beklemeye gerek yok. Ben kazmaya başlarım. Şikayet olmazsa ben yaptım oldu olur, şikayet olursa da nasıl olsa  bir şekilde hallederiz. İşin için de ceza da yok. O zaman kazalım gitsin.

 

 

 

 

http://www.hurfikir.com.tr adresinden 26 Nisan 2024, 02:33 tarihinde yazdırılmıştır.