LÜLEBURGAZDA Kİ DERELERİN POTANSİYELİ

Üç yıl olacak yerel gazetelerimizde “Lüleburgaz’ın neye İhtiyacı var?” sorusunu sorarak yazılarımı kurguluyorum. Her ne kadar da bazı yazılarımda Lüleburgaz Belediyesini eleştiriyormuşum gibi gözükse de yazdıklarımın tüm kurgusunu belirleyen temel soru bellidir. Fikirsel yolumun dümeni daha şaşmadı diyebilirim. Yine üzerine basarak vurguluyorum; Lüleburgaz’ın merkez temelleri dere çatağına atılmıştır. Bu da demek oluyor ki Lüleburgaz’ın merkezi risk oluşturan bölgenin içerisindedir. Zemin ve temel sorunları Lüleburgaz’ın merkezinin riskli olduğunu anlatmaktadır. Peki, bu riski hangi siyasi lider ya da gurup umursuyor. Gölcük depreminden beri ne önlemler alındı? Risk oluşturan bölge size neyi ifade ediyor? Evet, Kentsel Dönüşüm Yasası riskli bölgelere yönelik müdahalenin yapılabileceğinden bahsediyor. Bugün için bu mevzu İktidarı ikna etmekten geçiyor. Lüleburgaz’ın neye İhtiyacı var? Diye sorduğumda cevabım; Master Plan olmuştu. Siz ne yaptınız? Master kelimesini söktünüz, Trafiğin sonuna eklediniz. Gerisini okumaya, anlamaya tenezzül dahi etmediniz, çünkü mevzu çok uzun ve zor. Sizlere kolay yollardan pratik çözümler ile hayat kurtaracak cin fikirler lazım değil mi? Yıllardan beri bu cin fikirlilik nedeniyle sorunlar yumağının daha da büyümesine sebebiyet veriyorsunuz. Buradan da şu sonuç çıkıyor; sorunların ana kaynağı işte bu cin fikirlere değer ve önem verenlerdir. Bu noktadan sonra yazacaklarım cin fikirli, fırsatçı, menfi duyguları ağır basan politikacılar için değil, beklediğimiz, umut ettiğimiz bir geleceği bize yaşatabilecek siyasileredir.

Gördüğüm kadarıyla Lüleburgaz’da Kirli Dere etrafında Eski Sanayii bölgesi, Dere Mahallesi, Yılmaz Mahallesi, Kocasinan ve Yıldırım Mahalleleriyle birlikte Master plan çerçevesinde 1. Bölge olarak ele almakta fayda vardır. Saydığım mahallelerde hem sorunlar bitmiyor hem de tarihi değeri olan bu yerlerde tarihsel dokuyu daha canlı yaşatabilecek çalışmalarında yürütülebilmesi önemlidir. Kentimizin diğer sorunlarını da plan dâhiline alarak sorunlar yumağı haline gelmiş bu bölgeleri en iyi şekilde hazırlayabilmek tabii ki de siyasi bir beceridir. Öncelikle bize becerikli, vizyon sahibi kimseler lazım. 1. Bölgeden sonra diğer bir bölge de Lüleburgaz çarşının ortasından geçen Bülbül Deresi olarak bilinen risk alanıdır. Bu dere istikametinde Sakız köy meydanına kadar ortalama 700 küsur metrelik bir mesafede istasyon caddesi ve Kongre Meydanı arasında kalan bölgeye de 2.bölge diyebiliriz. Bahsinde bulunduğum bu iki bölge Master Plan çerçevesinde ele alındığında Lüleburgaz’ımızın riskli bölgeleri güvenli bölge haline gelir. Alt yapısı yeterli hale gelir. Kentin ekonomik hareketliliğini hızlandırabilir, trafik, ulaşım ve otopark sorunlarına köklü çözümler üretmiş oluruz. Böylelikle iş tutmak isteyene fırsat, ticaret yapana büyük destek, kent esnafımızın da yüzü gülecektir. 1 ve 2. Bölgeler olarak bahsettiğim alanlara öncelik verilmesinin en temel sebebi risk bölgeleri olması, sorun üretmeye devam etmeleridir. Lüleburgaz artık seviye atlamak istiyorsa, çekirdek alan “İş merkezi” olarak imara açılması daha doğru olacaktır. Bu bölgeler Lüleburgaz Ekonomisine hacim kazandırabilecek planlamalar ile organize edilmesi halkımızın yararına olacaktır.

Öte yandan Lüleburgaz deresinin temizlenebilmesi, taş köprünün trafiğe kapatılması gibi konular bugün göbekten İktidara bağlıdır. Derenin öte tarafında iş tutan vatandaşı umursamadan dandik bir yol planıyla trafik akışını sağlayarak, milletin işlerini bozarak düzen sağlayamazsınız. Ya milletin işlerini bozmayacak bir organizasyon kurarsınız ya da bu dere mevzularına girmeyeceksiniz. Yok, biz yapacağız, bizler iyi yöneticiyiz, iş bitiriciyiz, bu sorunu da çözeceğiz derseniz “yalan” söylemiş olursunuz.

                                               Özgür Terzioğlu