Liber Kavramı

Yazar - ÖZGÜR TERZİOĞLU

Liber Kavramı  

Latince kökenli olan Liber; özgür anlamına gelen ve Latin milletlerin tanrıya erişme inancını perçinleyen şuur değişimi “Şarap” sembolüyle ifade edilebilir. İnancın gerçeklik boyutundan öte “Şarap” sembolü aslında zihnin değişen hallerine etki eden, değişimi ve dönüşümün olumlu hallerini bizlere anlatmaya çalışmaktadır. Antik dönemlerde Avrupa inancı mitolojik sembollerin, tanrılaşmış kahramanları ve tanrıların yaşam hikâyeleriyle şekillenirken özellikle “Şarap” sembolü, Olympos tanrılarından olan Dionysos ile bütünleşmişti. O dönemlerde eğlence, sanat ve kültürel aktiviteler; Dionysos inancıyla sosyal yaşamda yer buluyordu.  Antik Avrupa toplumlarının sevdiği bu mitolojik karakter günümüz gösteri (tiyatro gibi) ve güzel (heykel ve mimari gibi) sanatlarının da ana fikrini oluşturmuştur. İlerleyen çağlarda Roma vatandaşları “Liber pater”  Türkçe anlamında “özgür baba” diye bilenen yani özgür olan, özgürleşmiş (kutsal) ruhu anlatan Bacchus inancına sahiptiler. Baccuhus inancı aslında Dionysos inancının temellerinden yükselmiş ve devrin anlayış yapısına göre şekillenmiştir. Romalılarda ki bu inanç Hristiyanlıkla birlikte (teslis yani baba, oğul, kutsal ruh’a dönüşmüştür) özellikle Latin milletlerin Katolik mezhebinde Aşai Rabbani ayinleri sırasında ekmek ve şarap kullanılmaktadır. Bugün bile şarap Avrupa inancının merkezinde durmaya devam etmektedir. Bin yıllardır kiliseler şarap üretmeye devam etmektedirler. Batı Avrupa milletlerinin inanç merkezinde tutuğu şarap; az önce de belirttiğim gibi özgürleşen ruhu, diğer bir tanımla zihinsel değişimle, dönüşümle gelen tanrıya ulaşma fikrini bizlere anlatmaktadır. Temel inançlarıyla ortaya çıkan bu fikirle hareket eden toplumlar Rönesans dönemini başlatarak bilim ve sanatta ilerlemeler kaydetmişlerdir. Öte yandan Protestan Almanya’da özgürleşmeye çalışan halk reform hareketiyle kalıplaşmış inançları kırmaya başlamışlardır. Fransa’da aynı inançla ihtilal oluyor. Monarşi düzeni yıkılarak yönetimsel devrim gerçekleşiyor. İngiltere’de sanayii devrimi yine özgürleşmeye çalışan inancın yapılanmasını görüyoruz. Avrupa milletleri binlerce yıldır özgürleşme inancıyla her devirde kabuk değiştiriyor. Bu değişimin ana unsuru aslında şarap değil hiç şüphe yok ki ticarettir. Şarap sadece bir semboldür. İnsanlığın esas gelişimi kültürler arası kurulan bağlar ile ilgilidir, fakat inanç bunu körükler. Eski çağlardan beri ticaret bilgi ve fikir alış verişinin ana dinamiği olmuştur. Ticari zenginlikle özgürleşmeye başlayan Avrupalı milletlerinin temel inanç yapılarını oluşturan “tanrıya erişme” fikri, ticaret ile harmanlanınca ekonomik bir sistem olan Liberalizmle karşılaşıyoruz. Dünyanın geri kalanına hükmederek kendilerini tanrı gibi hissetmek arzusu da emperyalizmi ortaya çıkarmıştır. Böylelikle özgürleşen insanın daha güzel bir dünya yaratması gerekirken zulüm ve sömürü düzeni oluşturması da nefsinin sahibini yanıltmasıyla ilgilidir.

Bugün ki Türk siyasi anlaşışında Liberalizmi sağ kanat desteklerken sol; Liberal ideolojiden son derece rahatsızlık duymaktadır. Siyasette sağ-sol gruplanmasına teknik olarak baktığımızda siyasetten sol kanat Liber kavramını sahiplenmesi gerekirken tam tersi bir durum ile karşılaşmaktayız. Siyaseten sağ-sol tanımı Avrupa kökenli olmasından kaynaklı bizler durumu sağlıklı değerlendiremiyoruz. Uzun yıllardan beri büyük bir yozlaşma yaşıyoruz. Liber kavramını doğru çözümlersek eğer özgürleşen zihinlerin artmasıyla bilim ve sanatta daha ileri bir toplum ortaya çıkartabiliriz.  

                                                                                     Özgür Terzioğlu

http://www.hurfikir.com.tr adresinden 25 Nisan 2024, 02:22 tarihinde yazdırılmıştır.