KUDÜS TARİHİ -(4)- 1917 DEN SONRA… - Ahmet Bostancı

Yazar - Ahmet Bostancı

KUDÜS TARİHİ -(4)- 1917 DEN SONRA… - Ahmet Bostancı  

Katılımcılar o gün için dünyanın önde gelen zenginleri, tüccarları, siyaset ve bilim adamlarından oluşuyordu.

Bu kongreden sonra dünyanın değişik ülkelerinde dağınık yaşayan Yahudiler Filistin’e göçmeye başladı.

Yahudi devletinin kuruluşu için birçok ülkelerde bankalar, holdingler, şirketler kuruldu. Yahudilerden yardım ve aidat toplanmaya başlandı.

Diğer taraftan Filistin’den toprak satın alımı başladı. 1878-1936 yılları arasında el değiştiren toprakların yüzde 52.6’sı Hıristiyan tüccarlar, yüzde 24.6’sı Müslüman Filistinliler vasıtasıyla olmuştur.  

1908’de Sultan 2. Abdülhamid’in tahttan indirilmesinden sonra, toprak satışı daha da hızlanmıştır. Akil Müslümanların tüm karşı çıkmalarına rağmen bunun önüne geçilememiştir.

Filistin toprakları 400 sene sonra Osmanlı Türklerinin elinden çıktı. (9 Aralık 1917). Siyonistlerin Osmanlı devletinin tüm borçlarını ödeme vadine rağmen, satın alınamayan topraklar artık İngiliz işgali altında idi.

400 senelik huzurlu günler geride kalmıştı. İngiliz mandası altında Filistin devleti kuruldu. Başşehri Kudüs yapıldı.

1948’de İngiltere İsrail devletini kurarak Filistin’den çıktı. İsrail devletini tanıyan ilk ülke Türkiye oldu.

Bundan sonra Arap-İsrail çatışmaları başladı. Filistin’in 5’te 4’ü İsrail tarafından işgal edildi. Kudüs ikiye ayrıldı. Batı Kudüs İsrail’in kontrolünde, Doğu Kudüs ise Ürdün’ün kontrolünde Müslüman Arapların elinde kaldı.

 

1967’de, 7 gün savaşlarında İsrail Kudüs’ün tamamını işgal etti. O günden beri Müslümanların direnişi, Yahudilerin katliamı devam ediyor. Bugün Müslümanların Mescid-i Aksa’ya giriş- çıkışlar İsrail polisinin kontrolündedir.

 

Kudüs’ü Yahudileştirmeye yönelik çalışmalar devam etmektedir.  Mescid-i Aksa’nın altı oyulmakta, yıkılması sağlanarak yerine Yahudilerce kutsal sayılan Süleyman Mabedi yapılmak istenmektedir.

Kamulaştırma bahanesiyle Müslümanların evleri, toprakları ellerinden alınıp, Yahudilere verilerek yeni yerleşim yerleri açılmaktadır. Bu sebeple Filistinliler mülteci durumuna düşmektedir.

 

Bu konuda yazılacak, söylenecek çok şey var. Müslümanların ilk kıblesi, Peygamberimiz (as)in Miraç durağı “Mescid-i Aksa ve Filistin” meselesi genelde tüm insanlığın, özelde ise tüm Müslümanların imtihanıdır.

Bu topraklar; Müslümanlar içinde, Yahudiler içinde, Hıristiyanlar içinde önemlidir. Burada hiç din mensubunu dışlamadan, barış içinde insanları mutlu etmek Müslümanlara nasip olmuştur. Mescid-i Aksa ve Filistin huzuru ve barışı aramaktadır. O topraklara huzur ve barış gelirse, tüm dünyaya geleceğine inanıyoruz…   

 

http://www.hurfikir.com.tr adresinden 19 Nisan 2024, 21:49 tarihinde yazdırılmıştır.