KUDÜS TARİHİ -2SELAHADDİN EYYÜBİ ZAMANI

Yazar - Ahmet Bostancı

KUDÜS TARİHİ -2SELAHADDİN EYYÜBİ ZAMANI  

Bir zamanlar Bağdat’ta ünlü bir marangoz varmış. Kudüs’ün fethinden 20 sene önce, ömrünün ahir zamanında çok güzel bir minber oymuş. Sedef kakmalı, ceviz ağacından.  Her gören onun güzelliğiyle büyüleniyormuş. Güzel minberin nâmı almış yürümüş. Öyle ki Bağdat’a her gelen, marangoza gidip: “Şu minberi bize sat, falanca camiye götürelim’ diyormuş. Onun cevabı hep aynı, “Bu minber Mescid-i Aksa’da duracak”.

Ahali şaşırıyor tabii, “İyi de Kudüs Haçlı işgali altında”.

Marangoz yüksünmeden hep aynı cevabı veriyormuş;

“Benim elimden gelen bu. Ben zanaatkârım. Minber yontarım. Bir babayiğit de çıksın, Kudüs’ü geri alsın, bu minberi de yerine oturtsun.” Küçük bir çocuk olan Selahaddin bu sözleri duyduktan sonra, hayatını Kudüs’ün fethine adar.  (Yaklaşık 762 sene yerinde duran ve adına “Zengi minberi” denilen bu şaheser minber 1969 yılında fanatik bir Yahudi tarafından yakıldı. Yakan kişiye deli raporu verilerek, herhangi bir ceza verilmedi. Ürdün kıralı Abdullah’ın katkılarıyla, bu minberin fotoğraflarına ve yanmayan parçalarına bakarak, benzeri yapılıp 2007de yerine konuldu.)

Selahaddin-i Eyyubi fetihten sonra, her şeye rağmen Hristiyanlara inanç özgürlüğü tanır. Bir taraftan da daima farklı din mensuplarının bu özgürlükten nasibini alması için tüm gücünü ve yetkisini kullanır. Bu amaçla Kıyame kilisesinin yanında ikamet eder.

 

 

                                                                                                          

 

http://www.hurfikir.com.tr adresinden 29 Mart 2024, 11:23 tarihinde yazdırılmıştır.