SOYKIRIM YAPMADIK VATAN SAVUNDUK
Yazar - Servet Şenyiğit
1915 olaylarını incelemeyen veya dış güçlerin çıkarına çalışan okur yazar takımı hala duymamazlıktan gelse de tarihsel gerçekleri çarpıtamayacaklar. S-400’ler konusunda kendi ülkesini suçlayan, NATO’nun ve ABD’nin sözcülüğünü yapanlardan da başka bir şey bekleyemeyiz zaten.
ABD’nin Türkiye düşmanlığını ve ülkemizi çevirme hareketlerini başka bir yazımda etraflıca inceleyelim. Konumuzu 1915 Ermeni soykırımına odaklayalım ve Mustafa Kemal ATATÜRK’ün sözleriyle yazımı sürdüreyim.
26 Şubat 1921 tarihinde Amerikalı gazeteci Clanence K. Streit ile röportajında konu Ermeni tehcirine gelir.
Büyük Önder ; “Düşmanın sayı ve malzeme üstünlüğü karşısında çekilmeye mecbur kaldığımız için kendimizi daima iki ateş arasında kalmış gibi görüyorduk. İkmal ve yaralı konvoylarımız acımasız bir şekilde katlediliyor, gerimizdeki köprüler ve yollar tahrip ediliyor ve Türk köylerinde terör hüküm sürdürülüyordu.Bu cinayetleri işleten saflarına eli silah tutabilen bütün Ermenileri katan çeteler, silah, cephane ve iaşe ikmallerini, bazı büyük devletlerin daha sulh zamanından itibaren kendilerine kapitülasyonların bahşettiği dokunulmazlıklardan istifade ve bu maksada matuf olarak büyük stoklar husule getirmeye muvaffak oldukları Ermeni köylerinde yapıyorlardı.
İngilizlerin sulh zamanında ve harp sahasından uzak olarak İrlanda’ya reva gördüğü muameleye hemen hemen kayıtsız bir şekilde bakan dünya efkarı, Ermeni ahalinin tehciri hususunda almaya mecbur kaldığımız karar için bize karşı haklı bir ithamda bulunamaz.”
Atatürk’ün bu röportajını bilmeyen okur yazarlar, Ermenistan’ın ilk Başbakanı Ovanes Kaçaznuni’nin “Taşnak Partisinin Yapacağı Bir şey Yok” adlı ve Kaynak Yayınlarından çıkan,1923 Parti Konferansına Raporunu da bilmezler veya bilmezden gelirler.
Kaçaznuni raporunda Ermenilerin emperyalistler tarafından nasıl kandırıldığını anlatmaktadır.
Şimdi gelelim en önemli olaya. Perinçek - İsviçre davası. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)’in verdiği karar. Soykırım kararını ülke meclisleri veremez, mahkemeler verebilir diyor. Bunun anlamı; hiçbir ülkenin meclisi Ermeni soykırımı kararı alamaz diyor. Devletin yapması gerekenleri tek başına verdiği savaşımla gerçekleştiren Sayın Doğu Perinçek’i kutlamamız gerek. Tüm bunları bilmezden gelerek, Ermeni soykırımı vardır diyebilen tüm siyasi partilerin genel merkez veya il yöneticileri, Atatürk’e ve Cumhuriyetimize ihanet etmektedirler.