128 MİLYAR DOLARA NE OLDU?

Yazar - Metin ATLI

128 MİLYAR DOLARA NE OLDU?  

Ekonomistlerin ve Ali Babacan’ın açıklamalarından anladığımız şu. Merkez Bankası’nın(MB) kasasında90 milyar dolarpara vardı. Bu net rezervdi. Merkez bankasın da hiç borcu yoktu. Sonra iktidar bu paradan harcamaya başladı. Ve şu an kasada 10 milyar dolar civarında para kaldı. Kasadan yaklaşık 80 milyar dolar harcandı. Ayrıca MB Katar gibi ülkelerden swap ( TL verip dolar borçlanma) anlaşmalarıyla  48 milyar dolar civarında borç aldı. Bu borç alınan para da harcandı. Toplamda 128 milyar dolarharcandı. Yani şu an kasada 10 milyar dolar para kaldı, bir de 48 milyar dolar borç oldu. Muhalefette soruyor.  Bu 128 milyar dolar nerede, nereye harcadın?

               Şöyle anlatalım. Banka da 90 bin lira paranız var ve hiç borcunuz yok. Gidiyorsunuz bankanın birinden 48 bin lira kredi çekiyorsunuz.Bu paraları yanlış bir işe yatırıyorsunuz veya hovardalık yapıyorsunuz ve bu para batıyor.  90 bin lira bankadaki paranızdan 10 bin lira kalıyor, ayrıca 48 bin lira da kredi borcunuz oluyor.Ev alsan veya araba alsan neyse, alınan bir şey de yok. Eşin ve çocukların da haklı olarak size soruyor. Bu 128 bin lirayı ne yaptın? Şimdi anladık mı durumu?

            128 milyar dolar. Dile kolay. Devletler için de büyük para. Bu para cumhuriyet tarihi boyunca ancak biriktirildi. 100 yılda zar zor biriktirilen para 2 senede harcandı. Üstüne üstlük bir de borç yapıldı. Gerçekten yazık. Peki bu para ne için harcandı? Doları 7 liranın altında tutmak için. Tuttular mı?Hayır. Yani bu para boşa gitti, Ali Babacan’ın deyimiyle çöp oldu.

           Piyasa da az bulunan bir şeyin fiyatı da yüksek olur, bol olan bir şeyin fiyatı da düşer. Bu mantıkla 128 milyar doları piyasaya sürünce dolar bollaşacak ve yükselmeyecek diye düşünmüşler. Ama sen ihracat yapmazsan, her şeyi dışarıdan alırsan bir süre sonra piyasaya sürdüğün bu parada eksilmeye başlar ve döviz yine yükselir. Bunu ben bile biliyorum. Ve yine böyle oldu.

Tansu Çiller’i hatırlar mısınız? Ekonomi profesörüydü. Başbakan oldu. Sabit kur politikasına geçti. Yani dedi ki dolar bu sene 8 bin lira olacak. Doların gerçek değeri ne olursa olsun dolar hep bu değerden işlem gördü.  Dolar şişti, şişti sonunda bir gece bir patladı. 8 bin liradan tam 42 bin liraya çıktı. O zamandan biliyoruz ki bu dolar ‘düş’ deyince düşmüyor, “7 liranın altında kal” deyince kalmıyor. Dolar dediğin milletvekili değilki “parmağını kaldır” deyince kaldırsın, “parmağını indir” deyince indirsin. Laf dinlemiyor.Fiyatı piyasa belirliyor. Üretim yapmazsan, her şeyi ithal edersen, hep borç alırsan dolar da hep yükseliyor.

            Merkez Bankası piyasaya para sürecekse ihale yapar ve en yüksek değerden dövizi satar. Bu da Merkez Bankası hesaplarında görünür. Şeffaftır, herkes bu bilgiye ulaşabilir. Tabii bu dediğim 2019 yılına kadar böyleydi. Son 2 yıldan beri Merkez Bankası bu bilgileri açıklamıyor, şeffaflık ortadan kalktı. Bu 128 milyar dolar kimlere verildi, kaç paradan verildi bilinmiyor. İktidar “ben ne söylersem ona inanmak zorundasınız “diyor. Olur mu? Böyle olunca da 40 türlü söylenti dolaşıyor. Bu parayı kimlere verdin?Doları kaçtan bozdurup verdin? Buradan birileri zengin oldu mu? Sorular bitmek bilmiyor.Bu para herkesin parası. Nereye harcandığını da herkesin bilmeye hakkı var. İktidar diyor ki “parayı nereye harcadığımız kalem-kalem” belli.  Madem herşey kalem-kalem belli sen de kalem- kalem açıkla o zaman.Ama sözle değil, belgelerle açıkla. Yıllardır bu bilgiler resmi belgelerle hep açıklanıyordu. Açıkla ki bu dedikodular bitsin. Yoksa muhalefet bu konuyu yıllarca konuşacak bilginiz olsun. Ha bir de Ali Babacan diyor ki “bundan önceki merkez bankası başkanı Naci Ağbal bu paranın nereye gittiğini araştırmaya kalktı, o yüzden görevden alındı”.“Derler kardeşim”. Sen şeffaf olmazsan herşeyi derler. Milletin ağzı torba değil ki büzesin.

           AKP’nin ekonomiden sorumlu başkan yardımcısı Nurettin Canikli bu paranın harcandığını doğrulayan bir açıklama yaptı. Demek ekonomide işler oldukça kötü ki ülkenin bankadaki yılların birikimi harcanmak zorunda kalınmış. Ayrıca Canikli dedi ki ‘bu paranın 36 milyar dolarıaltın olarak milletin yastık altına gitti’. Biz de saf-saf inandık. Yastık altında dolar, altın aramaktan yastıkları yırttık. Karıştırmadığımız dolap çekmece kalmadı. Yok. Yok. Buhar olup gitmedi ya. “Acaba benden önce buldu da gizliyor mu diye eşlerimize yan yan bakar” olduk. Sonra anladık ki bu para bizim yastık altına gitmemiş. Kimin yastık altına gitti, artık orasını bilmiyoruz.

 Eskiden Merkez Bankası tüm dünya da olduğu gibi ülkemiz de de bağımsızdı. İktidar, Merkez Bankası başkanını görevden alamıyor, Merkez Bankası kararlarına karışamıyordu. Artık öyle değil. Merkez Bankası Başkanlığı  İlhan Cavcav dönemindeki Gençlerbirliği ne döndü. Rahmetli de bir sezon da 4 teknik direktör değiştirmezse rahat edemezdi. Merkez Başkanı bağımsız olsaydı bu parayı harcatır mıydı? Demek ki bütün dünya bunu biliyor ki MB başkanına siyasetçiler karışamıyor.

           Ülkenin kurtuluşunun reçetesi belli. Bir kişi herşeye karar vermeyecek. Merkez Bankası bağımsız olacak. Herşey şeffaf olacak. Paralar üretime, turizme ve tarıma gidecek. Betona gömülmeyecek. Devlet harcamalarından bu kadar israf önlenecek. Bu kadar lüks makam arabaları, bu kadar çok koruma ordusu, saraylar olmayacak.Bir kişi beş yerden maaş almayacak. Yolsuzluk olmayacak. Devlet ihaleleri çok şeffaf olacak. Amerika gibi ülkelerin ülkemizin işlerine burnunu sokması engellenecek. 5 yıl. En fazla 5 yıl sonra görün Türkiye’yi.

 

http://www.hurfikir.com.tr adresinden 19 Nisan 2024, 17:34 tarihinde yazdırılmıştır.