BULGARİSTAN SEÇİMLERİ

Yazar - Ozan Akarsu

BULGARİSTAN SEÇİMLERİ  

Bu seçimlerde GERB partisinin lideri Borisov’un güç kaybetmediği gözlemlense de dünyadaki ekonomik ve siyasal tüm gelişmeleri etkileyen Covid-19 salgınının Bulgaristan’daki seçimlere de etki etmesi oldukça mümkün.

Bu seçimde Avrupa Birliği üyesi olan ülkenin Rusya olan ilişkileri nasıl Avrupa ve ABD tarafından mercek altındaysa, ABD olan ilişkileri de Rusya tarafından mercek altında. Türkiye ise hem komşu bir ülke hem de soydaşlık bağı sayesinde 2. Ev sahipliği yapacak olması sebebiyle bu seçimlerle ilgili.

Her ne kadar gündemimiz ekonomi ile meşgul olsa da Türk dış politikası açısından Bulgaristan Türklerinin siyasal temsili ciddi bir konudur. Başta Göçmen dernekleri ve göçmen soydaşlarımız bu seçimleri gündeminde tuttular, böylece ortada ‘’Türkiye’deki sandık sayısı meselesi’’ olduğunu öğrenmiş olduk.

Bulgaristan’daki 4 Nisan seçimlerinde Türkiye’de yaşayan Bulgaristan Türkleri için sandıklar kurulacak. Bugün Türkiye’de yaklaşık 400 bin seçmen bulunurken, oy verecek Türkler dernekler vasıtası ile başvuruda bulundular, sandık sayısının başta büyük şehirlerde sonra uygun görülen il ve ilçelerde arttırılmasını talep ettiler. Haliyle aşırı Bulgar milliyetçileri ise Türkiye’deki açılacak sandık sayısının 35’i geçmemesi gerektiğini dile getirmeye başladı.

Bulgaristan Cumhurbaşkanı Rumen Radev, seçimler öncesi yurtdışında yaşayan Bulgaristan vatandaşlarına ait sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle toplantı gerçekleştirdi. Toplantıya katılan Balkan Rumeli Türkleri Konfederasyonu (BRTK) Genel Başkanı Sabri Mutlu, görüşmede seçimler için Türkiye’de açılacak sandık sayısının yetersiz kaldığını belirtti. Ülkenin seçim yasası gereği AB üyesi olmayan ülkelerde 35’ten fazla sandık açılmıyor. Haliyle bu yasa yüzünden Bulgaristan Türklerinin seçimlere katılımı azaltılmaya çalışılıyor. Çünkü Türkiye’deki Türklerin tam manasıyla katılım sağlaması demek 6 milyon seçmeni olan ülkede katılımların %50’lerde kalması durumunda ilerleyen yıllarda 1 milyona yakın oy demek ve bu oy oranı ülkenin siyasi denklemlerini değiştirmesi için yeterli sayı demek.

Haliyle Türkiye’nin BRTK ve diğer Göçmen Dernekleri vasıtası ile bir çalışma yapması ve seçimlere katılımı arttıracak formüller geliştirmesi gerekiyor. Bunların başında da sınırın hemen ötesinde oy verebilmek için bir alan tahsisi, oraya ulaşım için de ulaşım ve konaklama ihtiyacının desteklenmesi en hızlı çözümlerden biri olabilir. Özellikle Trakya’da ikamet eden göçmenlerin seçim günü Kapıkule’nin ardında oy kullanabilmesi çok önemli. Bununla beraber, yıllar evvel o ülkeden göçtüğü için oy vermekten sakınan her ülke vatandaşlarının da sonraki seçimlere katılması için ikna edilmesi gerekiyor.

Türkiye’nin bu seçimlere biraz gözlemci gibi yaklaşmasının başka nedenleri de var. Bunun başında Türk – Yunan ilişkileri bu kadar gerilmişken, Türk – Bulgar ilişkilerinin bozulması Türkiye tarafından istenmiyor. Hemen akabinde de Bulgaristan Türklerinin çoğunluğunu Türklerin oluşturduğu partiler ile ilgili sorunları geliyor. Bu sorunlardan en önemlisi bana göre Türkiye ile bu partiler arasındaki ciddi ilişki bozukluğu ve iletişim kopukluğudur. Bu noktada belirtmeliyim ki bu bozukluk ve kopukluk sadece Bulgaristan ile değil bütün Balkan coğrafyasında mücadele veren çoğunluğu Türk olan partilerde yaşanıyor ve sonuç olarak seçmen kitlesi parçalanmış bir duruma düşüyor. Ancak Türk dış politikasının Balkanlardaki ağırlığı için olmazsa olmaz olan Türk çoğunluklu partilerin temsil mekanizmasının Türkiye eliyle yeniden ve sağlam bir şekilde inşa edilmesi gerekiyor. Bunun yanı sıra Türkiye, bu ülkelerde Türk seçmenin siyasal sisteme etkisini arttıracak seçim ittifakı modellerinin de altyapısı kurmak zorundadır.

Anlayacağınız başta Bulgaristan olmak üzere Balkan coğrafyasındaki ülkelerde yaşayan Türklerin var olması için demokratik zeminde bir araya gelmesi kaçınılmaz gibi duruyor.

                                               Ozan AKARSU

 

http://www.hurfikir.com.tr adresinden 19 Nisan 2024, 09:21 tarihinde yazdırılmıştır.