DİYANETE NEDEN SALDIRIYORLAR?

Yazar - Ahmet Bostancı

DİYANETE NEDEN SALDIRIYORLAR?  

Yine Diyanet İşleri Başkanı deprem sonrası, deprem olan şehirlere gitmiş, oradaki personeliyle yardıma koşmuş, camileri, Kur’an Kursu binalarını vatandaşların barınmasına açmış, mobil aşevi hizmeti vermiş, erzak dağıtımı yapmıştı. Bazıları bundan da rahatsız olmuş ve bu adamın ne işi var buradademişti. Ama Papa’nın bu salgın hastalık döneminde Irak’ta ne işi var.?Demediler. Misyonerlerin felaket günlerinde yardım ekibi, doktor, hemşire gibi kılıflarla böyle anları kollayıp, Hristiyan propagandası yaptıklarından belki de haberleri yok.
Dört beş sene önce eski Diyanet işleri başkanı Prof. Dr.Mehmet Görmez Gazze’ye gitmişti. İsrail askerleri kendisini sokmak istemediler. M. Görmez: “Haber ajanslarını çağırıp basın toplantısı ile bunu dünyaya duyuracağım” dedi. İsrail makamları telaşa kapıldı. Bırakmak zorunda kaldılar. Gazze İsrail tarafından bombalandıktan sonra, diyanet oradaki camileri onarmak veya yenilerini yapmak için gitti. Türkiye’de camilerde, diyanet vakfı marifetiyle yardımlar toplandı. M. Görmez Filistinli kardeşlerimize moral vermek, yardımları teslim ve inşaatı devam eden ibadethaneleri yerinde görmek için oradaydı. Cuma namazı içinMescid-i Aksa’ya gitti.M. Aksa imamı,M.Görmez’emihrabı ve minberi göstererek;  “Bu minber ve mihrab dedeniz Yavuz Selim’in emanetidir.Siz burada iken Cuma namazını kıldırmak size yakışır.” Dedi.O’da Cuma Namazını kıldırdı. Hutbede: “Türkler olarak sizi unutmadık.” Dedi. Cemaat gözyaşları içinde dinledi. Ziyaret büyük heyecana vesile oldu. Oldu ama ziyaretinin ardından başkan medyada zırhlı Mercedes ve Jakuzi yalanıyla yıpratılmaya başlandı.
Prof. Dr. Ali Erbaş’ta geleneklere uygun olarak Ayasofya Camiinde kılıçla hutbe irat etmesinden sonra, içerden ve dışarıdan saldırılara maruz kaldı. Ayasofya’nın Hristiyanlar için özel bir anlamı var. Tekrar camiye çevrilmesi Müslümanlar içinşüphesiz tarihe not düşülecek çok büyük bir olay. Dışarıdan tepki alması normal. Ama içerideki tepkileri anlamakta zorlanıyoruz.
Diyanet teşkilatı anayasal bir kurumdur. Dünya çapında faaliyetleri vardır. Yurt içinde olduğu gibi yurt dışında da, (Almanya, Fransa, Hollanda, Belçika, Japonya, Avustralya, Amerika…)gibi ülkelerdeki milyonlarca vatandaşımıza hizmet götürüyor. Öğrencilere yurt hizmetleri, burslar, eğitim imkanları sağlıyor. Tokyo’dan, Moskova’ya, Newyork’tan, Köln’e cami yapımı ve dini hizmetler veriyor. Yetişkinlere, kadınlara, çocuklara yönelik dergi, ansiklopedi, kitap ve televizyon yayınları ile tüm toplumu kucaklıyor ve yaygın eğitim yapıyor.
Diyanet teşkilatı ve görevlileri 15 Temmuz’da darbeye karşı koymak için salalarla milletimizi harekete geçirmiş.Büyük bir felaket Allah’ın yardımıyla önlenmiştir.
Bu teşkilattaki insanlar melek değildir. İnsanın olduğu yerde kusur da vardır. Hatalar eleştirilebilir. Eleştiriler yapıcı olmalı diye düşünüyorum.

http://www.hurfikir.com.tr adresinden 25 Nisan 2024, 00:02 tarihinde yazdırılmıştır.