EKONOMİ MODELİ OLARAK SOSYALİZM

Yazar - Metin ATLI

EKONOMİ MODELİ OLARAK SOSYALİZM  

Aslında sosyalizmi yazmak belki de en basit olanıdır. Ama zenginler sosyalizmi asla istemedikleri içintelevizyonlarında, gazetelerinde insanlarda sürekli kötü algı oluştururlar. İnsanlar da bu algı sonucu ne olduğunu bilmeden direk karşı gelirler. Bu algıyı yıkmak zordur. Kabul edelim ki sosyalizm çok zenginlerin asla istemeyecekleri bir sistemdir.

Sosyalizmi hem ekonomi modeli olarak, hem de yönetim modeli olarak iki ana başlıkta ele almalıyız. Bu yazımızda ekonomik model kısmını ele alacağız. Haftaya ise yönetim şekli kısmını ele alacağız. Sosyalizmi tam olarak dünyada uygulayan bir ülke olmadı. Bu nedenle bu yazımızda nasıl bir sosyalizm olmalı, onu yazacağız.

Sosyalizm de işsizlik yoktur. Devlet herkese bir iş verir.  Devlet senin temel ihtiyaçlarını ücretsiz verir. Elektrik, su, doğalgaz vb. ihtiyaçlar ücretsizdir. Yalnız bir ailenin normal tüketiminden fazla tüketirsen ücret ödersin. Mesela normal bir aile ayda 150 TL elektrik harcaması normaldir.  200 TL elektrik harcarsan 50 TL cebinden ödersin. Et, süt, sabun,yağ hatta  şampuanına kadar  tüm ihtiyaçlarını devlet ücretsiz verir. Ancak bir insan ayda ortalama 2 kilo et tüketirse o kadarını ücretsiz verir. “Ben eti çok seviyorum ayda 3 kg yiyeceğim” dersen 1 kilonun parasını verirsin.

                 Tavuk etimi yiyeceksin, 45 günde yetişen hormonlu tavuklardan vermez. Normal gezen tavuk etinden verir. Yani ticari kar kaygısı olmadığı için gıdalar doğal ve sağlıklıdır. Ev alma derdin yoktur, çocuğuna ev alma derdin yoktur. Evi devlet verir. Bir ailenin ikinci, üçüncü evi olmaz. Devlet çocuğuna da ev vereceği için zaten gerek de yoktur.  “Çocuğumu nasıl okutacağım?” derdin yoktur, çünkü eğitim ücretsizdir. Sağlık ücretsizdir. Tatil mi yapacaksın. Devlet ihtiyacın kadar gün tatili ücretsiz karşılar.  Sosyalizm eşitliktir,”Doktor da çöpçüde aynı maaşı alır” diyenler var. Hayır eşitlik bu değildir. Doktor makul oranda fazla alabilir. Bu normaldir. Kastedilen eşitsizlik bir kişinin fabrikalar sahibi olup trilyonlar kazanırken, diğer bir kişinin asgari ücrete talim etmesidir. Bu sosyalizmde yoktur. Tabii hal böyle olurken streste azdır. O nedenle Küba gibi sosyalist ülkelerde insanlar eğlenceye, sohbete düşkündür. Spora düşkündür.

                    Sosyalizm herkese bir maaş verir demiştik ya. Bu maaşın insanların temel ihtiyaçlarını karşılayabileceği, biraz rahat yaşayabileceği bir miktarda olmalıdır.  Araba da artık günümüzde bir temel ihtiyaçtır. Lüks değildir. Devlet araba vermez ama bir insan maaşından belirli bir miktar ödeyerek orta halli bir araba sahibi olabilmelidir. Emekli bir insan şehirden uzakta orta halli bir yazlık sahibi olmak isteyebilir. Bazıları ise bir bahçem olsun, domates biber ekeyim diyebilir. Bunlar artık lüks istekler değildir.Sosyalizm bu imkanları vermelidir. Küba’da internet çok kısıtlıdır. Bugün artık bir gence “İnternetsiz de yaşam güzeldir” falan dersen seni dinlemez. Tam aksine “internete erişim çok kolay olacak, bir çok yerde ücretsiz kaliteli internet imkanı vereceğiz” demen gerekir.

                       Peki tüm bunlar ücretsiz olursa devlet bunları nasıl karşılayacak. Tüm fabrikalar, büyük şirketler, madenler hep devletin olduğu için buradan kazanılan paralarda birilerin cebine değil, devletin kasasına girer. Devlet te bunu bu şekilde herkese dağıtır.

 İki farklı sosyalizmden bahsedelim. Birincisi hiç özel mülkiyetin olmadığı, her şeyin devletin olduğu sosyalizm. Yani evler, dükkanlar, tarlalar her şey devletin ve herkes devlete çalışıyor. İkincisi ise biraz daha yumuşak bir sosyalizm. Bunu biraz açalım.

Örneğin bir kahvehane devletin olursa ve çalışan da devletin elemanı olursa orada hizmette biraz kusur olur. O elemanın iyi çay yapma, masayı temiz tutma, müşteri çekme gibi derdi olmayacağı için bizim mahalle kahvesindeki hizmeti alamazsın. O nedenle bir kişi, eleman çalıştırmamak şartıyla bir işletme açabilmelidir. Bir kahve işletebilmeli, bir bakkal açabilmeli, sanayi de bir tamirhane açabilmelidir. Ailece çalışacakları bir işletme veya bir iki ortak kişinin pansiyon açması gibi girişimlere izin verilmelidir. Bu kaliteyi ve rekabeti arttırır. Küba yavaş yavaş buna geçmektedir.

                       Tarlaların hepsi devletin olmaktansa bir kişi veya ailenin işleyebileceği kadar toprak şahısların olabilmelidir. Bir kişiörneğin tek başına 100 dönüm işleyebiliyorsa bu kadar toprak sahibi olabilme imkanı verilmelidir. Yine aynı şekilde şahıslar belirli bir miktara kadar hayvancılık yapabilmelidir.

                        Kapitalizmde zenginlerin tek hedefi para kazanmaktır. Bu nedenle dünya kirlenmiş, ormanlar gitmiş, buzullar erimiş çok da umurunda olmaz. Ama sosyalizm de tek amaç para kazanmak değildir.Çünkü ne kadar para kazanırsan kazan ikinci ev bile alamazsın.  Bu nedenle sosyalizmde çevre paradan daha önemli hale gelir.

                       Sonuç olarak kapitalizm kötüdür. Sosyal demokrasi iyi bir yaşam tarzı sağlıyor ama bir kişinin çok zenginleşmesini önleyemiyor. Sosyalizm ise bir kişinin çok zengin olmasını engelliyor ama rekabet olmadığı için ürün ve hizmet kalitesi kaçınılmaz olarak düşük oluyor. Biz kapitalizme alternatif olabilecek her iki sistemi de iyisi ile kötüsü ile anlattık.  Haftaya devlet yönetim şekli olarak sosyalizm.

 

 

http://www.hurfikir.com.tr adresinden 29 Mart 2024, 13:12 tarihinde yazdırılmıştır.