MİRAÇ: Olayın ikinci safhasıdır. Kelime anlamı yükselmek demektir. Peygamber(as)mizin Kudüs’teki Mescid-i Aksa’dan, Cebrail meleği ile beraber, hem ruhen, hem bedenen Allah’(cc)ın huzuruna çıkışıdır. MUCİZE: Peygamberlerin, peygamberliklerini ispatlamak için, (Allah’ın yardımı ile) gösterdikleri olağanüstü olaylardır. İsra ve miraç olayı da bir mucizedir. İsra ve Miraç olayı, peygamberimiz(as)in hicretinden bir buçuk yıl önce, hüzün yılı denen ki; en büyük koruyucusu, amcası Ebu Talib’in ve en çok yardımını ve desteğini gördüğü eşi Hatice(rh)nin vefatından ve Taif’te taşlanmasından sonra, Recep ayının 27. gecesi gerçekleşmiştir.

Çekilen üzüntülerin ardından Miraç, Efendimiz(as)i sevindirmiş ve güçlendirmiştir. Bu olay insanların imanını sorgulaması açısından adeta turnusol kâğıdı gibi olmuştur. Çünkü olayın içinde aklı zorlayan işler vardır. Zaman ve mekân mefhumları ortadan kalkmış, Allah’a, peygamberlere, gaybe, meleklere güçlü bir imanın önemi ortaya çıkmıştır. Bu olay üzerine bazı insanlar inanmaktan vazgeçerken, diğer taraftan, yeni mü’minler kazanılmıştır. Kafa gözünden, ziyade gönül gözünün, Allah’a sonsuz ve şüphesiz imanın ne demek olduğu Ebu Bekir(ra)de görülmüş, O’nun imanı “sıddîk” (şüphesiz tasdik eden ) ünvanı ile zirveleşmiştir. Müşriklerin bu olay karşısında şaşkın ve alaycı tavırları öne çıkarken Ebu Bekir (ra): “Tüm bu olanları Muhammed(as) söylüyorsa, ben şeksiz şüphesiz inanıyorum.” Demiştir. Çünkü bunları anlatan düşmanlarının dahi “Muhammedü-l’Emin” (Güvenilir Muhammed) dediği kişidir. Yine her şeye kadir olan Allah için hiçbir şey zor değildir. Peygamber (as) yukarıda zikrettiğimiz Kur’an ayetinde anlatıldığı üzere Kâbe’ den Mescid-i Aksa’ya “Burak” denilen mahiyetini tam bilemediğimiz bir vasıta ile getirilmiştir. Burada sevgili peygamberimiz(as) diğer peygamberlere(as) imamlık yaparak namaz kıldırmıştır. İsra olayı tamamlanmış ve bundan sonra miraç başlamıştır.

DEVAM EDECEK….

Ahmet BOSTANCI