ORTADOĞU VE BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTELERİ ARTIK MİLLİLEŞTİRİLMELİDİR

Yazar -

ORTADOĞU VE BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTELERİ ARTIK MİLLİLEŞTİRİLMELİDİR  

 Ne hikmetse talebeleri de çoğunlukla her zaman solcu olur. Hatta 1968’lerde Ortadoğu (otti) teknik Üniversitesinde şöyle bir olay olmuştu. Bir gün ABD Ankara büyük elçisi (galiba Gommer olacak) üniversiteye ziyarete geliyor solcu talebeler buna saldırıyorlar, otomobilini deviriyorlar, kendisi güç bela rektör odasına sığınıyor. Profesörler etrafında toplanıp, geçmiş olsun dileklerinde bulunuyorlar. Bir profesör “Mosyö, size karşı çok mahcubuz. Bu okulu yapan sizsiniz, bütçesi çoğunlukla ABD’den geliyor. Şu talebelerin yaptığı nankörlüktür…” diyor. Elçi “Boş verin siz onların yaptığına, onlar yarın mezun olup birer Amerikan şirketlerinde işe girerler olur biter. Amerikan menfaatleri için esas tehlike (ülkücülerin hakim olduğu Gazi Üniversitesi’ni işaret ederek) Şuradakilerdir…” diyor. Sahi Ortadoğu Üniversitesi’ni Amerikan Fort vakfı yaptırdı, neden talebeleri çoğunlukla hep kominist?

 (Bir zamanlar Erdal İnönü orada rektörlük yapmıştı. Deniz Gezmişlerin sığınağıydı. 1968’lerde bir alay jandarma muhasare ederek günlerce zor kullanarak girebilmişlerdi) Şimdi gündem de Boğaziçi Üniversitesi var. Oda bir Amerika eseridir, Robert adında bir misyoner, yani Hristiyan din yayıcısı yaptırmıştır. Onun için “Robert Koleji” olarak bilinir. Her zaman Amerikan okulları etrafa pislik yayarlar. Boğaz içi de o pisliği en çok yayanlardandır. Osmanlı’nın son zamanlarında yapılmış, o yıllarda Bulgaristan bizim topraklarımız iken, nüfusunun yüzde sekseni Müslüman Türk iken zaten aslen Türk kökenli olan Bulgar milleti hemen hemen tamamen Türkleşmiş iken, Bulgarcayı konuşan kişi iyice azalmışken Boğaz içi yani Robert Koleji Bulgar edebiyatını yeniden diriltmiş, ihya etmiş, yeniden Bulgar milliyetçilerini devreye sokmuştur. Bulgaristan’ın yeniden doğmasında devlet olmasında Boğaziçi’nin çok büyük rolü vardır. Orada Türk kültürüne hakaret edilir. Tevfik Fikret’in oğlu da orada okumuş, orada Hristiyan olmuş, sonrada gidip ABD’de bir kilisede Zangoç olmuştur. Bana kalsa o okulu dozerlerle yıkar yerine park yapardım. Neyse bugün Cumhurbaşkanımızın atadığı rektöre isyan ediyorlar. Atama kanuni, nizami ve ehildir. Oradaki itiraz edenler ve itiraz edenlere dışarıdan gelip yardım edenler “CHP’liler, HDP’liler, PKK’lılar, Marksist leninist koministler vs.” Bunların karşı olması gayet nizami ve ehil olan rektöre değil, bizatihi Cumhurbaşkanımıza ve onun şahsında Türk Devletinedir. “Katil, polis, kayyuma hayır” ifadelerini inceleyin ucu nereye gidiyor? Eğer polis katilse bu ülkeyi, kanunları, nizamı kim koruyacak? Devletimize “seri katil” diyen CHP’nin İstanbul İl Başkanı, hangi millettendir, kimlere hizmet ediyor? “Kayyum” sözü devletimizin PKK’lı Belediye reislerini görevden alıp yerine kayyum atamasına atıftır. PKK’ya, bölücülüğe dolaylı destektir içlerindeki pislik milletimize düşmanlıktır. Bunlara asla taviz vermemelidir. Gitsinler bizi ABD’li ağalarına, sahiplerine şikayet etsinler. Zaten aralarında ne kadar CIA, MOSSAD ajanı, SOROS beslemesi vardır kim bilir. Velhasıl Amerikan okulları görevlerini yapmaya devam ediyorlar. Kominist marşları söyleyerek Amerika’ya hizmete devam ediyorlar. Devletimiz gereğini yapmalıdır. Tıp kı Atatürk gibi.

                                                                                                                                                          Saygılarımla

http://www.hurfikir.com.tr adresinden 25 Nisan 2024, 08:17 tarihinde yazdırılmıştır.