VATANDAŞ ODAKLI ÖNERİLER

Yazar - Ozan Akarsu

VATANDAŞ ODAKLI  ÖNERİLER  

 Hür fikir Gazetesinde Diyorum köşesini paylaştığım arkadaşım Özgür Terzioğlu, gerek yazılarında gerek sosyal medya paylaşımlarında Lüleburgaz’ın sorunlarını dillendirirken sürekli ‘’vatandaş odaklı’’ tabirini kullanıyor.

Kriz yönetimi yapacaksanız vatandaş odaklı olsun, sanat olacaksa vatandaş odaklı olsun, uygulamalı eğitim olacaksa vatandaş odaklı olsun gibi…

Kendisinin yaşadığımız şehir için isteklerini ve gayretlerini hoş karşılıyorum. Kendisinin tabiriyle ben de 2 öneride bulunmak istiyorum. Bundan 10 gün öncesine kadar şu virüs ortamında kuraklık ile karşı karşıyaydık. Son günlerdeki yağışlar yüzümüzü güldürse de henüz tehlike geçmiş değil.

         Şunda herkes hemfikirdir ki; salgının devam ettiği dönemde bir deprem yaşamamız ve arkasından su sıkıntısı çekmemiz tam bir felaket olur. Yerel yöneticiler umarım kriz yönetimi üzerinde çalışırken, çoklu felaket senaryoları üzerinde de duruyordur. Yoksa planların dışında yaşanan bir gelişme ile karşı karşıya kalmak herkesi zor durumda bırakacaktır.

         Bu bağlamda deprem ve kuraklık henüz gündemden düşmemişken, bir gelişme üzerinden ilk öneride bulunayım. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, meclis kararıyla 1000 m2 üzerindeki parseller, kamu yapıları, AVM ve inşaat alanı 5 bin m2’yi geçen ticari yapılara drenaj sistemi yapacakmış. Çünkü çatı ve zemin sularının yer altında oluşturulacak sarnıçlarda toplanması artık zorunlu hale geliyor.

         Şayet kriz yönetimi veya şehir stratejik planında böyle bir girişim yoksa derhal eklenmesi ve çalışmaların başlatılması gerekir.

İkinci önerim de sakinlerinin büyük çoğunluğu işçi olan Lüleburgaz ekonomisiyle alakalı.

         Önümüzdeki günlerde aşıların da yardımıyla kapanma ve kısıtlamalar azalacak. Şu anda giriş çıkışlarda zorluk yaşayan Bulgar ve Yunan turistler ve o ülkede yaşayan soydaşlarımız alışveriş için yine kapımızı çalacak. Lüleburgaz o zaman ne yapacak?

         Şehir içinde tek tük Bulgarca, Yunanca afiş ve el ilanı hazırlayan esnaf görüyorum. Bu yeterli mi? Bence değil. Lüleburgaz’ın o günlerde bir cazibe merkezi olabilmesi için bu günlerden tepeden tırnağa hazırlanması gerekiyor.

Şehrin girişlerinden başlamak suretiyle çok dilli tabelalar, uyulması gereken kurallarla alakalı afişler ve pankartlar hazırlanabilir. Sadece esnaf değil, yerel üreticinin ve bölgede faaliyet gösteren sanayicinin de katılımıyla Ticaret ve Sanayi odası bünyesinde İşletmeler organizasyon merkezi kurulabilir.

         Ticaret merkezi deyince aklınıza hemen yüzlerce metrekarelik binalar gelmesin. Şehrimizin ekonomik gelişmesi için her şeyden evvel uzlaşma yani düşünce birliğine ihtiyacımız var. Akabinde ‘’insanlar buraya neden gelsin?’’ sorusuna hep beraber kafa yormak, çözümü beraberinde getirir. Bu noktada Sivil Toplum Kuruluşlarının özellikle Göçmen Derneklerinin katkısı büyük olur diye düşünüyorum.

 

                                                   

http://www.hurfikir.com.tr adresinden 20 Nisan 2024, 11:15 tarihinde yazdırılmıştır.