İLGİNÇ HATIRALAR

Yazar - Ahmet Bostancı

İLGİNÇ HATIRALAR  

    Yıllar önce Ankara’da üniversitede okuyordum. Fakirlik içinde, zor şartlar içinde tahsilimi devam ettirmeye çalışıyordum. Bir gün fakültemizin yakınındaki kırtasiyeye gittim. Derslerim için ihtiyacım olan bazı malzemeleri aldım. Parasını verdim. Para üstünü ve malzemeleri alıp kırtasiyeden çıktım. Dışarıya çıkınca para üstünü kontrol ettim. Kırtasiyecinin bana 3 lira fazla para verdiğini fark ettim. Geri dönüp fazladan verilen parayı iade edip etmemekte tereddüt ettim. O an şeytan aklımı çeldi, yoluma devam ettim. Akşam oldu. Yatağa yattım. Fakat uyuyamadım. Hakkım olmayan 3 lira beni sabaha kadar rahatsız etti. Sonraki gün ilk fırsatta kırtasiyeye gidip; “Efendim dün bana 3 lira fazla para üstü vermişsiniz. Buyurun paranızı!...” dedim. Adam tebessümle yüzüme bakıp teşekkür etti. “Seni dürüstlüğünden dolayı tebrik ederim.” Dedi. Akşam yurda döndüğümüzde yurt müdürümüz odasına beş öğrenci çağırdı. Aralarında ben de vardım. Dedi ki: “Bir hayırsever geldi. bu zarfları verdi. İhtiyacı olan uygun öğrencilere vermemi istedi. Buyurun bunlar sizin.”  Zarfları aldık, teşekkür ederek dışarı çıktık. Uygun bir yerde zarfı açtım, baktım ki içinde 30 lira var. O günler için iyi bir miktardı.  İhtiyacım da vardı. Çok sevindim, parayı veren amcaya çok dua ettim. Aklıma şu ayet-i kerime geldi: “Kim iyi bir iş yaparsa o kişiye on misli vardır.” (En’am suresi. 160) (Ö. Güner)

2-      Kuveyt’e konferansa gittim. Bir Arap profesör İngilizce konuşarak konferans verdi. “Osmanlı bizi yıllarca sömürdü ve asimile etti.” Dedi. Bende müdahele ederek: “Neyiniz vardı da sömürdü.?” Diye sordum. “O zaman petrolün önemi bilinmiyordu. Osmanlı size dokunmadı, aksine hizmet etti. Ben bir Türk olarak şu an Arapça konuşuyorum. Salondakiler Arap olmasına rağmen siz İngilizce konuşuyorsunuz. Asıl sömürü budur.”  Diyerek sözlerimi tamamladım. Arap prof. Bir tek kelime diyemedi. Sustu kaldı. (Prof. İ. S. Sırma)

3-      1950 yılında Kuzey Kore Sovyetler B.  ve Çin’in yardımı ile Güney Kore’yi işgal etti. Türkiye; Rus tehdidine karşılık o yıllarda NATO’ya girmek istiyordu. Birleşmiş M. teşkilatının talebi üzerine bizde G. Kore’ye 4500 asker gönderdik. 3 yıl süren savaşta 721 şehit verdik. Bu askeri birlikte dini rehberlik yapmak için 21 yaşında Zübeyir Koç adında genç bir imam da vardı. Bu genç imam güzel davranışları ve gayretli tebliğ çalışmaları ile kaldığı zaman zarfında 200 Kore’ linin Müslüman olmasına vesile oldu. Bir de cami inşa ettirdi. Bu gün G. Kore’de Müslüman sayısı 50 bin civarındadır. Zübeyir hoca diyor ki: “ 1986 yılında hacca gittim.  Kabe’de bir grup G. Kore’li gençle karşılaştım. Yanlarına yaklaşarak o zamandan beri unutmadığım G. Kore marşını söylemeye başladım. Gençler şaşkınlıkla beni dinlediler. Sonra tanıştık ve aramızda şu sohbet geçti.” Ben: “Siz Kore’li gençler olarak İslam’la nasıl tanıştınız?.” Gençler: “1950’deki savaşta Zübeyir Koç isimli bir Türk hoca babalarımızın Müslüman olmasına vesile olmuş. Allah ondan razı olsun. Biz o askerlerin çocuklarıyız.” dediler. Ben de: “İşte o Zübeyir Koç benim” dedim ve göz yaşları içinde kucaklaştık.” (Merhum Zübeyir Koç)

 

http://www.hurfikir.com.tr adresinden 26 Nisan 2024, 01:09 tarihinde yazdırılmıştır.