TÜRK TELEKOM’A NE OLDU?

Televizyonlardan öğrendik ki Lübnanlı işadamı Hariri Türkiye’ye gelmiş. Türkiye de en üst düzeyde ağırlanıyor. Pekiyi kim bu Hariri bir bakalım.

Türk Telekom devletin malıydı. Devletin en değerli şirketlerinden biriydi. Hem maddi olarak çok değerliydi, hem de ülkemizin haberleşme ağını sağlıyordu. Yani stratejik olarak ta çok önemli bir şirketti. Pekiyi ne oldu. Satıldı. Kibar ismiyle özelleştirildi.

Parasını boş ver, bir kere Türkiye’nin tüm haberleşmeleri bu şirket üzerinden yapılıyordu. Gizli devlet bilgilerimize, bizim en mahrem bilgilerimize sahipti. Hadi diyelim ki devlet fabrika işletemiyor. 100 kişilik işi 500 kişi yapıyor, rüşvet bitmiyor, adam kayırma bitmiyor o nedenle kar edemiyor. Tamam da Telekom çok ciddi kar ediyordu. Üstelik gizli kalması gereken bilgilere sahip stratejik bir kurumdu. Böyle bir şirket yabancı bir şirkete satılır mı?

Türk Telekom, tahmini değeri 25-30 milyar Dolar’dı. Hisselerinin yüzde 55’i   2005 yılında 21 yıllığına Hariri ailesinin sahip olduğu OGER TELECOM’un Türkiye’de kurduğu OTAŞ firmasına verildi. Şirket 6,5 milyar Dolar ödeyecekti. Yüzde 20’si peşin,  kalanı taksitler halinde ödenecekti. Yüzde 20’si zaten Türk Telekom’un kasasında vardı. Peşinat buradan ödendi. Hariri ailesi Telekom’u teminat göstererek Türk bankalarından 4,7 milyar Dolar kredi aldı. Bu bankalar Akbank, Garanti bankası ve İş Bankası idi.

 Yani bu satıştan Türkiye’nin kasasına 1 TL bile girmedi, Hariri’nin cebinden de 1 TL bile çıkmadı. 2005 yılından 2013 yılına kadar Telekom 11,4 milyar Dolar kar etti. Bu karın Hariri’ye düşen 6,3 milyar Dolar’ı Hariri’nin kasasına gitti.

Telekom’un kendisine ait arsalar, araziler, binalar vardı. Bunların değerli olanlarını sattı. Hatta bakır kabloları bile sattı. Bunlardan ne kadar para kazandığını bilmiyoruz. Bankalardan aldığı kredi taksitlerinin ödemesi hemen başlamıyordu. Kredinin ilk yılları geri ödemesizdi.       

Ve ilk taksit günü geldi. Telekom acayip kar ediyordu. Taksit neydi ki. Hariri o kadar çok para kazanmıştı ki istese tüm borcunu bir kere de kapatabilirdi. Ama ne oldu biliyor musunuz? “Ben bu parayı ödemiyorum, pardon ödeyemiyorum” dedi.

Telekom kaldı mı bu 3 bankanın kucağına. Tamamda Telekom eski Telekom değildi. Satılmadan önce 4 yıl arka arkaya en büyük kurumlar vergisi veren şirketti. 60 bin çalışanı vardı. Bir sürü mal varlığı vardı. Telekom’u satsak Türkiye’nin bütün borçları kapanır deniyordu. Ya şimdi? 20 bin çalışanı var. Mal varlıklarının çoğu satıldı. Zamanında rekor vergiler verirken şimdi yılda 1 milyar TL zarar ediyor. Nereden nereye.

Türkiye’de buna benzer çok örnek var. Geçiş garantili köprüler var, hasta garantili şehir hastaneleri var, yolcu garantili havaalanları var. Ben en çarpıcı örnek olan Telekom’u anlattım. Yüreğiniz cız etti mi? Şimdi anladınız mı biz asgari ücretliye, memura, emekliye neden fazla para veremiyoruz? Şimdi anladınız mı biz bir türlü borçlardan kurtulamıyoruz? Şimdi anladınız mı biz neden kalkınamıyoruz?

Evet öğrendik ki Hariri şu an Türkiye de.  Hazır Türkiye’deyken bir Allah’ın kulu çıkıp “Şu borcunu ödesene demez mi?” Hiç sanmam.