Motorsikletli Terörü

Yazar - Ozan Akarsu

Motorsikletli Terörü  

Bir akşam vakti, işten çıktım kaldırımda yürüyorum. Birdenbire gazı köklenen bir motorsiklet. Kafamı çeviriyorum üstüme geliyor sağa mı kaçsam, sola mı? Sağ ayağım sağa, sol ayağım sola çekiyor beni ama kalakalıyorum. Önüne baksana ya! Diyor kaskın altından ve sıyrılıp gidiyor yanımdan. Arkasındaki sepet koluma çarpıyor ama aldırmıyor.

Yine bir akşam vakti, yine kaldırımda yürüyorum. Bu sefer yanımda kız arkadaşım var. Birden bir motorsiklet yanı başımızda kaldırıma sıçrıyor, irkiliyoruz. Bir iki zigzag çizip toparlıyor ve yayaların arasından zigzag çizerek uzaklaşıyor.

İşten geliyorum. İstasyon Caddesindeki Vakıfbank şubesinin önünde ineceğim, servisin kapısı açılıyor, iniyorum. Tam basamaklar bitiyor ama o da ne? Araçların arasından fırlayan motorsiklet ayağıma sürterek hızla geçiyor. Ya 1 saniye önce inmiş olsam?

İşe gidiyorum. Yine İstasyon Caddesindeyim. Bu sefer Taş Kasabın önünde bekliyorum. Servis beni almak için sinyalini veriyor ben servise yürüyorum, servis duruyor, kapı açılıyor ama aradan bir motorsikletli geçiyor. Arkasında oturan ‘’abi bi dur ya!’’ diyor. Ya 1 saniye geç gelmiş olsalar ve ben o zaman dursam?

Arkadaşımla buluşuyorum, ışıklardayız. Arabanın bir sağından bir solundan motorsikletli geçiyor. Biri yaya geçidinin üstünde duruyor diğeri arkasındaki sepetin dikiz aynasına çarptığını fark edince yaya geçidine kırıyor ama tam o esnada E5’ten caddeye dönen araçların önünde kalıyor.

Kurtuluş Camisinin karşısındayım. E5’ten geçeceğim. Araçlar yavaşlıyor ve duruyor. Bunun üzerine yaya geçidini seri şekilde adımlamaya başlıyorum ama araçların ortasından hızla bir motorsiklet geçiyor. Caddenin ortasına geçmek için sağa bakıyorum, bu sefer yol boş ama arkamdan motorsiklet yetişmiş bana ‘’yürü’’ diye korna öttürüyor. Karşı kaldırıma sağ salim vardığımda oh çekiyorum.

İstanbul Caddesindeyim, rahatça yürümeyi arzu ediyorum. Biraz da sallanmak istiyorum ama mümkün değil. Yolun ortasında motorsikletlerin biri gidip biri geliyor. Kaldırıma çıkıyorum, karşımdan motorsiklet arkamdan motorsiklet. Kimi gazı köklüyor, kimi kornaya basıyor, kimi de ayağının dibine geldiğinde ‘’pardon’’ diyor.

Geçtiğimiz yaz motorsikleti sadece gürültü yapmak için kullananlar vardı. Akşam vakti kafelerde oturanları rahat bırakmazlar, egzozlarında yaptıkları oynamalar yüzünden hem mekân sahiplerini hem müşterileri çıldırtırlardı.

Yayalar böyle sorunlar yaşarken Peki ya araç sahipleri nelerle karşı karşıya? Sık sık bir motorsiklet kazasına uğramaktan ya kıl payı kurtuluyor, ya da kazaya karıştıklarında ‘’çarptı’’ denildiği için dertlerini anlatamıyorlar.

Tüm Lüleburgaz’ın motorskilet teröründen yaka silktiğine eminim. Oysa önlem almak isteyen idareciler için çözümler de var.

Trafik ekiplerimizin bu konudaki çabalarını takdir ediyorum. Cezaların daha da arttırılmasını temenni ediyorum. Pandemi nedeniyle paket servise ağırlık veren işletmeler de bu vesileyle ruhsata bağlansın ve trafik sicil dosyaları açılsın. İstihdam ettikleri motorsikletlilerin hatalarından onlar da sorumlu tutulsun. Ancak o zaman Lüleburgaz’da motorsiklet terörü biter.

Trafik kurallarına dikkat eden saygılı motorsiklet sürücülerini ve özellikle paket servis çalışanlarına da kolaylıklar diliyorum.

 

                                         

 

http://www.hurfikir.com.tr adresinden 26 Nisan 2024, 19:28 tarihinde yazdırılmıştır.