MUHÂLEFET-NÂME!...

Yazar - Nuri Kahraman

MUHÂLEFET-NÂME!...  

Allâh islâh etsin muhâlefeti; 

Düşmanlıkta düşmanla yarışıyorlar! 

Yeter ki hükûmete husûmet olsun; 

Hemen kucaklaşıp, sarışıyorlar!... 

 

Terör örgütleri, serî kâtiller; 

Ahlâksız, edepsiz cümle reziller 

Karanlıkta kalmış nursuz câhiller 

İç-dış hâinlerle barışıyorlar!... 

 

Bunlar ne uğruna gayret ediyor? 

İnsan düşündükçe hayret diyor! 

Niçin, her dâimâ nefret ediyor; 

Küstahça her şeye karışıyorlar?!... 

 

İttifak kuruyorlar millet rağmına 

İşleri hep yıkmak; kimin nâmına? 

Bir hançer saplansa yurdun bağrına 

Zafer kutlamaya duruşuyorlar!... 

 

İktidar dediğin, devlet bir yerde; 

Çâre aramak hiç, yok mudur derde? 

Onlar daha mutlu böyle günlerde; 

Kıyıdan seyr’edip sırışıyorlar!.. 

 

Felâkete, sanki seviniyorlar 

Başarıymış gibi övünüyorlar! 

Eşkiyâ geberse, dövünüyorlar 

Yas, mâtem peşinde sürüşüyorlar!... 

 

Dünyâda var mıdır acep böylesi? 

Küffardan daha çok hıncı, öfkesi! 

İnadına inkâr, şaşmaz ilkesi; 

Son damlaya kadar vuruşuyorlar!... 

 

Bütün hamleleri küçümsüyorlar 

Ne yapsan, her şeyi hiçimsiyorlar 

Görmezden geliyor, kaçımsıyorlar 

Gerçekleri örtüp dürüşüyorlar!... 

 

Nasıl bir karakter, nice bir duygu? 

Halkına sevgi yok, millete saygı! 

Zarar görür diye duymazlar kaygı; 

Hep yıkmak adına dörüşüyorlar!... 

 

Sadre şifâ fikir, ne de teklif yok! 

Bahâne, çarpıtma, yalan-dolan çok 

Birliğe, dirliğe saplanırken ok 

Mâsum kılığına bürüşüyorlar!... 

 

Değil sanki hepimizin ülkesi; 

Nedir böyle; hep düşmanlık ilkesi? 

Bu coğrafya kimin yurdu, bölgesi? 

Bunlar kim adına ürüşüyorlar?!... 

 

Bünyeyi yıpratmak tüm gâyeleri 

Polemik, iftirâ sermâyeleri 

Çok “derin” olmalı hikâyeleri; 

Mutlak, oralarda görüşüyorlar!... 

 

Nûrânî, bunlara ne desen boşa! 

Dertleri vatanı benzetmek kuşa! 

Binmiş gidiyorlar, meçhul dolmuşa; 

Karanlık yollarda yoruşuyorlar!... 

 

İt ürür, kervan yürür; aldırma! 

Onlar saldırsa da, sen el kaldırma! 

Kavga edip düşmanları güldürme! 

Emellere böyle erişiyorlar!... 

 

Kıştır, kışlığını yapacak elbet 

Kimisi bâtıla sapacak elbet 

İzm’ine, putuna tapacak elbet 

Ateşten işlere girişiyorlar!... 

 

Ne yapsalar, büyüyecek bu ülke; 

Kurtulacak işgâllerden tüm bölge  

Kalkacak, zulmetin yaydığı gölge 

Çıkar; kimler, nere varışıyorlar?!... 

 

Ya Rabbî, hayreyle sen sonumuzu 

Rızânla taçlandır her konumuzu 

Unutturma aslâ misyonumuzu 

Gâfiller tamuya yürüşüyorlar!... 

 

Gerçeğe muhâlif düşürme bizi 

Olmasın yollarda dalâlet izi 

Dostların mahşerde ak çıksın yüzü 

Bu ümitle hayâl kuruşuyorlar!... 

 

İnşâllâh, bu yolculuğun sonunda 

Vuslat var, Resûl’ün komşuluğunda 

Buluştur yârânı sonsuzluğunda 

Ki, şevkle arı’şıp duru’şuyorlar!...  

 

 

http://www.hurfikir.com.tr adresinden 29 Mart 2024, 01:59 tarihinde yazdırılmıştır.