CHP Yalanı Birbirlerine de Acımasız Kullanıyor

Kılıçdaroğlu yine öyle salladı ki, sormayın. “Millet ittifakından ayrılıp da Parti kurmaya çalışanlara  birileri maddi kaynak temin ediyor...” dedi (galiba da Tayyip Erdoğan’ı kastediyor) Geçmişte Muharrem İnce’yi kastederek “saraya gidip gizlice Erdoğan’la görüştü” demişti. Bu defada Mustafa Sarıgül ile yine Muharrem İnce’yi kasetti. Yahu bu yalanlar bu kadar kolay nasıl söylenebiliyor? Birisi kalkıp “ispat edemezsen şerefsizsin” derse ne diyeceksin?

 Zaten de Muharrem İnce demeye getirdi “yalancısın” dedi. “Yalancı adam Atatürk’ün koltuğunda oturamaz” dedi. Bu laflar çok ağır değil mi yahu? Bunlar sayesinde “şeref ve haysiyet” kelimelerinin de itibarı kalmadı. Sahi bu adamlar bu kadar açık yalanları nasıl söyleyebiliyorlar acaba? “Birisi çıkar aksini iddia ederse utanırız” diye düşünmezler mi? İşte Muharrem İnce köpek k…na soktu. (Bir gün yaz akşamıydı, yatmaya gelmiştim yeni yeni namaza alıştırıyorlardı beni, rahmetli babam “yatsı namazını kıldın mı” dedi bende “kıldım” dedim. Tamda o sırada ezan okunmaya başlamasın mı ömrümde o kadar utandığımı hiç hatırlamıyorum.)Bakın, İzmir depreminde Gürsel Tekin tivit atıyor “Kızılay Kan Merkezi ve Kaymakamlık Binaları yıkıldı, Devlet kendini koruyamazsa halkı nasıl koruyacak?) cevap anında geliyor, Kızılay Genel Başkanı “binalarımız sağlamdır ve hizmet vermeye devam ediyor” görüntüleri de veriliyor. Şimdi bu adam bir daha nasıl tivit atacak? Sözüne kim inanacak? Nasıl milletin önüne çıkıp da konuşacak? Hani bir söz vardır “doğru pabuçlarını giyinceye kadar yalan dünyayı dolaşırmış” derler ya, galiba bunlar bunu biliyorlar. İlgililer tarafından yalanlandığı halde bir çok iftiranın piyasada dolaşıp durduğuna bende çok şahit oldum. Hitler Kavgam adındaki kitapta diyor ki “bir Yahudi ile karşılaşırsın bir yalan ve iftirayı anlatmaktadır. Sen doğrusunu söyler rezil edersin, sonra aynı Yahudi’yi başka bir yerde gördüğünde aynı yalanı tekrar ettiğini görürsün. Geçen günü bunu konuşmadık mı seni rezil etmedim mi? Dediğinde – Hayır öyle bir şey olmadı der” Kılıçdaroğlu Elazığ depreminde Kızılay çadırının önünde görüntü veriyor, sonrada “Kızılay’ı oralarda hiç görmedim” diyebiliyor. Böyle bir yalanı söyleyebilecek 83 milyonda acaba başka ikinci bir şahıs var mıdır? Kızılay çadırı önünde poz vereceksin, Kızılay’ın ve “hiç görmedim” diyeceksin ne pişkinlik bee. Hani Gürsel Tekin “Kızılay Binası ve Kaymakamlık Binaları yıkıldı” dedi ya. (Bu arada Gürsel Tekin CHP Eski Genel Başkan Yardımcılarından ve İstanbul Milletvekilidir.) Çok ibretlik başka bir şey olmuş, İzmir Belediye Binası yıkılma tehlikesi ile boşaltılmış. Yani Kızılay Binası ve Kaymakamlık Binaları değil yıkılan İzmir Belediye Binasıdır. Başka bir şey daha olmuş. Eski hızlı CHP’lilerden Yüksel Çakmur İzmir Belediyesi’ne imar yolsuzluğu, davası açmış. Kaç seneden beridir İzmir Belediyesi CHP’de? Ve Ak Parti İzmir’de Belediye’yi hiç kazanamadı. İzmir’i İzmirliler düşünsün, diyemeyiz acılar hepimizi yakıyor.

 Neyse biz yalana dönelim. Ülkemizi karalamak için her türlü yalanı söylüyorlar, iftiraları sıralayabiliyorlar. Mesela yurtdışında “Türkiye’de can güvenliği yok, turist olarak gelmeyin!” diyebiliyorlar “Türk Devleti zehirli gaz yapması için DAEŞ’e malzeme veriyor” diyebiliyorlar. Daha neler söylüyorlar neler. Fakat birbirlerine karşıda aynı acımasız yalanları ve iftiraları kullanabiliyorlar. M. Sarıgül ve M. İnce birbirlerinden yardım aldı mı, almadı mı bilmem Kılıçdaroğlu bir yerlerden buz gibi yardım aldı. Birincisi FETÖ’den yardım aldı. Baykal’ı kaçırtmak için. İkincisi Aydın Doğan’dan yardım aldı delegeleri ikna için. İspat mı istiyorsunuz? Her şey gözlerinizin önünde oldu.

                                                                                                                                                       Saygılarımla