YARATICI YIKICILIK

Yazar - Servet Şenyiğit

YARATICI YIKICILIK  

 

“Yaratıcı Yıkım veya Yaratıcı Yıkım Fırtınası” Avusturyalı-Amerikan ekonomist Joseph Schumpeter’in 1950’li yıllarda türettiği ekonomideki bir konsepttir.

  Schumpeter’e göre “Yaratıcı yıkımın fırtınası”, ekonomik yapıyı aralıksız olarak içten devrimden geçiren, sürekli olarak eskiyi imha ederken yeniyi yaratan endüstriyel mutasyon sürecini tarif etmektedir.

Yenilik olarak adlandırılan noktadan çıkış gücünü alarak var olan nitelikleri değişen çevreye göre karşılıklı etkilerle şekillendirerek yavaş yavaş bütün sistemi dönüştürür.

Schumpeter, yeni bileşenleri yani inovasyonu, eskinin elimine edilmesi olarak tanımlamaktadır, bu tanım yaratım ve yıkımı ortaya koymaktadır.

ABD eski Başkanı Obama’nın başkan yardımcısı olan ve şimdiki Başkan Adayı Joe Biden yayınlanan demecinde ; “Muhalefetin liderlerini desteklediğimizi açık şekilde belirtmeliyiz. Erdoğan’ı mağlup etmeleri için cesaretlendirebiliriz.” diyor. Fransa Cumhurbaşkanı Macron’da eşzamanlı olarak “Sorunumuz Türk halkıyla değil Erdoğan ile” diyerek Türkiye’deki birilerini gaza getiriyor.

Emperyalist merkezlerden bu mesajları alanlar hemen yazı ve demeçlerle ‘yaratıcı yıkıcılık’ kavramını dillendirmeye başladılar. ABD piyonu olan PKK, 12 Eylül’den itibaren Hükümet’i devirmek için Türkiye, Suriye, İran, Irak ve Avrupa’da eylemlere başlama kararı aldı. CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu aynı günlerde HDP eski Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’a ‘şeref madalyası’ verilmesini gündeme getirdi.

PKK yayın organı olan Yeni Özgür Politika gazetesinde ‘Türkiye batmadan Erdoğan’ı yıkalım’ başlıklı ve Veysi Sarısözen imzalı bir yazıda; Türkiye’nin Yunanistan ile olası bir savaşta birkaç hafta sonra teslim olacağını savunarak, “NATO tepesine çöker, Fransız donanması limanlarına girer, Yunan tankları İstanbul önlerinde homurdanır. Faşist rejimi devirmek için her yerde harekete geçelim. İçinden çürümüş bu rejim, vurursak devrilecektir.” diye yazıyor.

Sarısözen’den bir gün önce de Birgün gazetesi yazarı Merdan Yanardağ ‘yaratıcı yıkıcılık ‘ çağrısı yapıyor. Yanardağ yazısında ; “Bu tarihsel dönemeçte ihtiyacımız olan şey yaratıcı yıkıcılıktır. Neyi nasıl yapacağımızı düşünmek değil. İnce ayrımlar üzerine tartışmak, sadece acı çekilen mistik seanslar anlamına gelecektir. Kaldı ki, yaratıcı yıkıcılık, siyasal ve toplumsal bir yenilenmeye yol açacak yaratıcı bir kuruculuktan başka bir şey değildir. Sonuç olarak İslamcıların silahlandığının artık rutin bir haber haline geldiği bu günümüz Türkiye’sinde çok katlı ve sert bir mücadeleye hazır olmak gerekiyor. Sokağa egemen olan ülkeye de egemen olacaktır.” Diye yazıyor.

ABD ve Fransa demeçleri verince, ülkedeki işbirlikçiler hemen görevlerini yerine getirmeye başladılar. ABD-FETÖ işbirliği, 15 Temmuz’da başaramadıklarını şimdi halkı sokağa dökerek yapmayı planlıyorlar. Pekiyi  bu kişiler, Arap Baharı’nda neler yaşandıklarını bilmiyorlar mı? Turuncu Devrim, Kadife Devrim diyerek hangi ülkelerde kimlerin devrilip kimlerin iktidar yapıldıklarını bilmiyorlar mı? Bu kadar cahil olamayacaklarına göre işin içinde iş var demektir.

ATATÜRKÇÜ DEVRİMCİLERE BÜYÜK GÖREVLER DÜŞÜYOR.

 servetsenyigit@gmail.com

 

http://www.hurfikir.com.tr adresinden 28 Mart 2024, 14:30 tarihinde yazdırılmıştır.