GÜÇLÜ PARLAMENTER SİSTEM

               Mevcut Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi tutmadı. Zaten tüm yetkilerin bir yere toplandığı, meclisin devre dışı kaldığı hangi ülke gelişmiş, iyiye gitmiş. Sanki iktidar da bu durumdan rahatsız.

  Peki böyle bir sistem nasıl oldu da halk tarafından kabul edildi. 

1-      Mevcut parlamenter sistem iyi işlemiyordu.

2-      Millet olarak bu sistemi incelemedik. Çünkü biz sisteme inanan bir millet değiliz. Biz lideri biliriz. Lideri beğenirsek ne derse ona evet deriz. Lideri beğenmezsek ne derse karşı geliriz.

        Peki eski parlamenter sistemde ne eksikti. Yeni güçlü parlamenter sistem de ne olmalı.

            Eski parlamenter sistemde milletvekillerinin yine pek fonksiyonu yoktu. Her şeye parti yönetimi karar veriyor, milletvekilleri hür iradelerini kullanamıyordu. Zaten kullanamazlardı. Çünkü partiden ihraç ediliyor veya bir daha aday gösterilmiyordu. Bir kanun meclise gelince iktidar tarafı komple evet, muhalefet tarafı komple hayır diyor veya tersi oluyordu. Mecliste ki oylama ve görüşmeler formaliteden ibaretti.

     Hatırlayın büyük çevre kirliliği yaratan termik santrallara filtre mecburiyeti geldi. Güzel bir şeydi. Fakat bu yasanın ertelenmesi gündeme geldi. Doktor bir milletvekili ‘Kesinlikle bu yasa ertelenmemeli, insan sağlığı için ne kadar tehlikeli ben biliyorum’   dedi. Sonuç o milletvekili oylamada ertelensin diye oy verdi. “Neden böyle yaptın?” dediler. “Parti disiplini” dedi. O zaman nerde kaldı meclisin hür iradesi.

    Peki nasıl olmalı. Güçlü parlamenter sistemi olan ülkelerden gelen gurbetçilerin anlattıklarını yazayım. Örneğin bir ilde 3 kişi milletvekili adayı olacak. Bu kişileri kesinlikle o partinin yönetimi belirlemiyor. O partinin üyeleri ön seçimle belirliyor. En çok oy alan birinci sıraya yazılıyor. Parti yönetimi adayların sadece yüzde 10’unu belirliyor. Bu şekilde seçilen bir milletvekili önüne bir kanun gelince “Liderim ne der?” diye düşünmez, “Seçmenim ne der?” diye düşünür ve daha doğru bir karar verir. Aynı şekilde belediye başkanları, hatta belediye meclis üyeleri bu şekilde belirlenmeli. Hatta o partinin lideri bile bu şekilde belirlenmeli. Delegelerle olmuyor. Bugünkü teknolojide bunlar yapılabilir.

    Güçlü parlamenter sistemde partiden ihraç bu kadar kolay olmamalı. Partiler kimsenin babasının malı değil. Herkes parti liderinle her konu da aynı düşünce de olmak zorunda da değil.

     Lüleburgaz da belediye meclisine adaylar belirlendi. Adayları önseçimle üyeler belirleyecekti vazgeçildi. Şimdiki belediye meclis üyeleri atama ile değil seçimle gelseydi elleri daha güçlü olurdu.

       Partilerde birinin adamı olmazsan bir yere gelemiyorsun. Fazla sivrilirsen tırpanı vuruyorlar. Sonra da “Türkiye de siyasetçi yetişmiyor” diyorlar.

       Anlatıyorsun “Böyle gelmiş böyle gider” diyorlar.