Faydalı Model

Yazar - ÖZGÜR TERZİOĞLU

Faydalı Model  

Değişimin zor olduğunu kabul etmeyen kimseler, etraflarına baksınlar. Eski tuğladan yapılmış küçük iki, üç katlı ön ve arka bahçeleri olan kaç müstakil ev kaldı? O mutlu, mesut diye düşünülen kasabanın yerini “kentli” adı altında artan nüfusu ve demokratik tavrın sonucu her kimsenin doğru-yanlış düşüncesini ya da düşüncesizliğini sosyal medyadan izliyoruz. Anlaşılan o ki memnuniyetsizlik rahatsızlık verici söylemlere dönüşmeye başlıyor. Küçük bir düğümle başlayan sorunlar yumağında atılan sıralı kör düğümleri kim çözmeye cesaret edecek?

Değişmeyen tek bir şey varsa değişimin kendisidir. Evren hareket halindedir. Her parçacık, her bir zerrenin hareketi bu durumu bizlere anlatır. Bir çiçeği bile gün içinde fotoğrafa aldığınızda sürekli farklı kareleri gözlemlersiniz. Değişim ve dönüşüm yaşadığımız gezegenin hareketliliği, yaşadığımız çevre, ruh halimiz içinde geçerlidir. Bu değişim içerisinde kazanmamız gereken kabiliyette evrenin dinamik yapısına uygun sistemlerin kurulmasıyla hayatı paylaştığımız tüm canlara yönelik “faydalı modeli” hazırlama vakti gelmiştir.

Bahsinde bulunduğum “faydalı model” yönetim sistemine ihtiyacı olacak. Yaşamsal kalite yönetimi; kendi içerisinde eğitim tekniği ve öğrenim modelleri geliştirerek faydalı modelin uygulandığı kentin halkını değişen süreçlere hazırlar. “Kaliteli yaşam” anlayışını kültürel bir olguya çevirebilmek için sürekli, birbirini tamamlayan adımlar atılması gerekmektedir.

Kalite yönetimlerinin temelinde eğitimsel bir süreç vardır. Bu eğitimleri verebilecek, ekibini, öğrencilerini sürece hazırlayacak önder kimselerinde eğitimci rollerini, yönetici taraflarını geliştirmek için ayrı bir çalışma disiplini oluşturulması gerekmektedir. Öğretici kimsenin eğitimi tekniği; eğitim sistemleri kurmadan önce düşünülmesi ve geliştirilmesi gereken stratejik bir hamledir. Bu hamlenin de başarılı olabilmesi için öğretici ruhun keşfi için bazı özel çalışmaların organize edilmesi ve kişilik, zekâ kuramı, zihinsel şemaları gibi detaylar ile ölçümler yapılarak bireyin etki alanları gözlemlenmelidir. Önder kişiliğin sağlıklı eğitimi verebilecek süreçlere uygun tip olduğunu anlayabilmemiz için küçük yaşlardan itibaren takibini yapabileceğimiz, özlük haritasını oluşturabileceğimiz, ebeveyn terapi programlarıyla desteklenerek yeni neslin geleceğini planlayabileceğimiz akademik kurumun hazırlanması gerekmektedir.

Bir milletin, ulusun eğitimsel süreci de diğer değişkenler gibi çağa uygun adımları atmaları gerekmektedir. Eğitim sorunları devlet politikalarından ya da değişen dünya şartlarıyla ilgili olduğunu savunarak hiç bir şey yapmadan elimiz kolumuz bağlı oturmak kadar büyük bir acizlik olamaz. Bugün bahsinde bulunduğum kurumun hazırlanmasına hiçbir engel yoktur. Engelleri zihnimizde büyüttüğümüz ön yargılarla destekliyoruz. 

Okulların, eğitim kurumlarının özel mi? Yoksa devlet destekli mi? Sistemsel sorunlardan kaynaklı mı? Çıkmazlarından tam demokratik bir toplumun zihinsel kabiliyetini geliştirebileceği kültürel çatıları tasarlayarak çıkacağız. Bizler demokratik, laik, hukukun üstünlüğünü destekleyen anlayıştaysak eğer eğitimi, sanatı, bilimi, yargıyı, dini inançlarımızı politik tavra kurban etmemeliyiz. Edenleri de vekilliğe, başkanlığa layık görmeye devam ettiğimiz müddetçe sorunlarımız çözülmeyecektir. Sosyal sorunları bir kişinin ya da belirli bir grubun çözmesini beklemek gibi alışkanlığı olan toplumlar kısır döngü içerisinde sorunlar üretmeye devam ederler. Hal böyle olunca birileri ya da siyasi gruplar önce kendi çıkarlarını ve etrafını düşünerek hareket etmeye devam ediyorlar. Sorunlarımızı demokrasi sahasını geliştirerek, özgür düşüncelere yer açarak, yeniçağa uygun hareket ederek, iyi yönetişim ilkelerini uygulayarak, çok çalışarak çözebiliriz. Halk olarak faydalı modeli ortaya koyabilmek için birilerini beklememeliyiz.

 

http://www.hurfikir.com.tr adresinden 19 Nisan 2024, 21:52 tarihinde yazdırılmıştır.