NEREDEN NEREYE.

Geçtiğimiz yıl bu günlerde, Lüleburgaz’a gelen turist kafilelerini hatırlarsınız. Türk Lirasının değer kaybetmesi akabinde, elindeki para oldukça değerli olan Bulgar ve Yunan turistler otobüslerle Lüleburgaz’a geliyordu. Hatta bir tiyatro ekibi de Lüleburgaz’a teşrif etti ki; gittikten sonra arkasından epey söz ettirdi.

Söylenene göre Tiyatro ekibi 3 gün boyunca bol bol alışveriş yapmış ve 6 bin levaya yakın para bozdurmuştu. Bu para geçen yıl yaklaşık 22 bin lira ederken, bugün ise hemen hemen 24 bin lira ediyor. Yine o günlerde kafileler ile gelen turistlerin Lüleburgaz’da konakladığını, otellerin tıklım-tıklım olduğunu görüyorduk. Bir düğün için Ankara’dan gelen bir dostum, güç bela gecenin bir yarısı tek kişilik oda bulabilmişti mesela.

Bir keresinde Lüleburgaz Belediye Başkanı Doktor Murat Gerenli’ nin bir kafileye eşlik ettiğini de görmüştüm. O günlerde nasıl Karadeniz turu Batum’da final yapıyorsa, Balkan turları da Lüleburgaz’da final yapacak, onlarca güzergâhı gezen turistler doyasıya alışveriş yapacak, esnafın yüzü gülecekti.

Yerel medyada ‘’Lüleburgaz’da yeni dönem’’ başlığı altında Turizm zabıtası kurulsun, esnaf odaları İngilizce,  Yunanca,  Bulgarca kurslar açsın, Lüleburgazlılar bu dillere sevk edilsin, işyerleri bu dilleri bilenlere öncelik tanısın, hatta Turizm Polisi ekipleri görev almaya başlasın diye yazılan yazılar da malumdu.

Sonra ne oldu? Beklenen o yeni dönem, bir anda herkesin tahmin edemediği bir hal aldı. Covid 19 nedeniyle bugün ‘’yeni dönem’’ denildiğinde akıllara sosyal ortamdan uzaklaşılmış sosyal mesafeli yeni bir hayat düzeni geliyor.

Dolayısıyla geçen sene sabahın ilk ışıklarında Lüleburgaz’a ulaşan o yabancı plaka otobüsler yok, caddelerde ve avmlerde gruplar halinde dolaşan yabancı kafileler yok. Sınırların eskisi gibi açılıp açılmayacağı bile belli değil. Hal böyle olunca hem ülkemizin Turizm sektörü bocalamaya başladı, hem de kentimizin Turizm planları rafta kaldı.

Yeni dönem, yeni değerleri gün yüzüne çıkardığı gibi mevcut geleneksel sektörleri de hallaç pamuğu gibi attı. Yıllar sonra yaşayacağımız Dijital dönemi ise bir ya da iki yıla kadar gerçekleşmek üzere erkene çekti. Peki, sonsuza kadar böyle olacak mı? Hayır. Bir gün mutlaka tam manasıyla normalleşeceğiz.  O günler gelene kadar beklemek yerine, bence turizm adına yapılacak şeyler de var!

Şehir olarak mümkün olduğunca dijitalleşmek ve böylece şehri dış dünyaya tam manasıyla açıp şehir fırsatlarını anlatmak, yabancı dil desteğinin mümkün olduğu e- ticaret modellerine ağırlık vermek ve yabancı dil konusunda belediyeden esnafa hatta kent sakinine kadar ciddi bir çalışma içinde olmak, koordineli bir şekilde yeni iş bağlantıları kurmak. Nitekim Lüleburgaz Belediyesi kurumsal internet sitesine İngilizce sekme ekleyerek başı çekebilir.

Ben de 1 yıl önce bunları düşüneceğimi ve Hürfikir’de yazacağımı akıl edemezdim. ‘’Nereden nereye’’ demeden edemiyor insanoğlu.