BİZİM VEKİLE KİMLER KEFİL ?

  Sevgili Lüleburgazlılar… Bizler bir grup yazar arkadaş ile sosyal sorunlarımıza çare olabilecek fikirlerimizi halkımızla paylaşmaya devam ediyoruz. Diğer yandan söylenmesi, yapılması, uygulama yönünden halkımıza pozitif fayda sağlayabilecek imkanları elinde tutan yönetim erkinin suskunlarına karşı eleştirilerimizin niteliğini arttırma zamanı gelmiştir. Siyaset dediğimiz sessiz sinema değildir. Ses kalitesi ve sözün önemini ortaya çıkaramayanların vekillik yapamadığını vurgulamak istiyorum.

         Lüleburgaz’ımızın pek kıymetli sayın vekili Turabi Kayan’ı gören, duyan var mı? Elbette ki ıssız bir yerlerde sessiz, derinden çalışmalarına devam ediyordur. Biz kendisini ne bir canlı yayında ne radyo programında ne de bir gazetede yazı yazdığını göremedik. Halkın arasına karışıp iki bardak çay içip kendi köyünün haricinde ki köylerle birlikte kent sorunlarının çözülmesine aracılık etti mi? İlçe parti yönetimi-belediye-vekil üçgeni halkına neden mesafeli ve sessiz? Sizleri makamlara, vekilliğe layık gören bu halk için neden faydalı modeller hazırlanmıyor? Temsil ettiğiniz halkı nasıl bir sürece hazırlıyorsunuz? Yönetimin pozitif etkisini duyan, hisseden gören var mı? Hani varsa bilen çıksın ve desin ki “Turabi bey hakkında eksik bilgiye sahipsiniz” Bizlerde oturup o vatandaşı dinleyelim. Sonra diyelim ki ”çok yanlış düşünüyormuşuz.” Diyerek işin aslı hakkında sağlıklı düşünceler geliştirelim. Birisi çıksın ve bizi uyandırsın.

         Sn. Turabi Kayan iki dönemdir milletin vekilliğini yapıyor,fakat mimar, çiftçi dostu olarak bildiğimiz siyaset adamı vekilimiz elindeki gücünün ne kadar farkında? Gücünü nasıl kullanıyor? Partisi;  çıkardığı vekilin, belediye başkanın verimliliği için nasıl bir program hazırlıyor?  Yoksa salma düzen, kara çamur içinde vekil tüm partiyi kendi çıkarları için mi kullanıyor?  Millet bunları soruyor. Gördüklerini, duyduklarını cesaret edip yazabilen çok fazla kimse yok. Vatandaş zamanın gelmesini bekliyor. Sandıkta görüşmek isteyenler az değiller.

         Bizler halk olarak Sn. vekilimizden fasulyenin faydalarını öğrenmek istiyoruz. Vatandaş şişti. Çiftçi dostu vekilimiz kamu-halk ortaklıkları hakkında ne düşünüyor? Zirai kooperatiflerin katma değer üretimiyle kalite süreçlerinin geliştirilmesi adına çalışmalara yön verebiliyor mu?  Yerli tohum üretimi hakkında dış güçlerin esaretini mi bizlere anlatacak?  Ata tohumlarımızı toplayabileceğimiz tohum bankası gibi kritik konuları neden gündeme taşımıyor? Trakya’mızın kıvırcık kuzusunun et kalitesini ortaya çıkarabilecek çalışmalar neden organize edilmiyor? Kırklareli’ne ait Istranca dağlarından akan tertemiz sularımız neden İstanbul’a akıyor? Zapt edilen kaynaklarımızdan bir kuruş dahi bu halka bedel ödenmiyor. Zehir akan deremizin temizlenmesi için kimlerle görüşüldü? Temiz su, hava, toprak için arabuluculuk faaliyetleriniz oldu mu?

         Bakın bizler bir grup yazar Lüleburgaz’ın master planı senaryosunu ortaya atıyoruz. Bırakın belediye bütçesini filan işinde uzman on farklı bakış açısını yakalasak işin fizibilitesiyle, stratejik planını da hazırlayacağız. Bu durumu halkımıza da anlatmaya başladık. Sizin elinizde ki vekillik gücüyle birlikte yerel yönetimlere etkinizle bu kenti yeni düzene hazırlayabileceğiniz bir mesleğiniz ve çiftçiyle olan münasebetinizle kendi kendine yetebilen kenti tasarlayıp, ekonomik anlamda zirveyi yakalayabilirdik. Milletin vekili ve partili yöneticilerimiz halkımıza nasıl bir gelecek hazırlıyorlar merak ediyoruz?

Eğer ki halkın üzerinden sessiz filim çevirmeye devam edilecekse halkımız bu işe razı olmaz. Halkın imkânlarını kullanarak halkına faydası olmayanın vekilliği sorgulanır. Bizleri temsil edecek olan, imkânlarımızı en verimli şekilde kullanabilecek başkanları, vekilleri demokratik süreçte hazırlayıp seçecek olanda  halkımızdır. Sizler sustukça, halkla irtibatı kopardıkça bizler daha nitelikli eleştireceğiz.

         Yaşadığımız bu topraklarda kaliteli bir yaşamı paylaşabilmek için işçisiyle, köylüsüyle, esnafıyla, bu topraklara göçüp gelmiş Lüleburgaz'ı yurt edinmiş, "Lüleburgazlıyım" diyen her kesimi kucaklayabilecek ekonomik yapıyı olgunlaştırmak sizin ve partinizin görevidir. Sizlere başının üstünde yer veren, makam gösteren, sizi seçen vatandaşa borcunuzu ödeme vakti gelmiştir.