YÜZLEŞME VE BİRLEŞME'DE 19 MAYIS

Yazar - Doğukan Önal

YÜZLEŞME VE BİRLEŞME'DE 19 MAYIS  

Yazıma başlar iken tüm okurlarımızın, Kadir gecesini tebrik ediyor, bu mübarek gecenin Hayrınıza vesile olmasını Yüce Rabbimden niyaz ediyorum.

19 mayıs bir bağımsızlık mücadelesinin ve bitti denilen bir milletin tekrardan cihan sahnesine mührünü vurmasını ihtiva eden, muazzam bir diriliş'in göstergesidir tarihimizde.

Milli kurtuluş ve mücadelenin İstanbul'dan vuku bulmayacağını anlayan Sultan Vahideddin han ve Gazi Mustafa Kemal Paşa' nın ortak teşekkülüdür. Evet, Yüzleşme burda başlıyor, Yüzleşelim, artık yeter birilerinin istismar aracı olan bu konunun gençliği sömürmersi.

Hiç kimse Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 1. Meclis açılana kadar, Milli mücadelede ki gayretini ve mücadelesini göz ardı edemez. Anadoluda ki Kongrelerin toplanma sürecinden tutun bunların sevk ve idaresi ve bunun topyekün bir milli mücadele haline getirilmesi şüphesiz ki bir lider vasfının tezahürüdür.

Buraya kadar hiç bir problem yok. Bunu inkar eden de yok. Ama inkar ve haksızlık şurada başlıyor;

Bir padişah düşünün tahta geçtiğinde İngiliz'in topları Dolmabahçeye dönük olsun. Kendinizi onun yerine koyun, Bir padişah düşünün Gazi Paşa'yı yanına çağırsın,  '' Paşa, sen bu güne kadar bu devlete bir çok hizmet ettin, Bunların hepsi elimde ki bu kitapta kayıtlıdır, ama şimdi vatanı kurtarabilirsin'' desin, ve onu en az kendisinin yetkileri kadar geniş bir ünvan ve selahiyet ile Anadoluya göndersin. Ha neden terketti ülkeyi? Yahu terketmeseydi de yeni kurulan rejim ve Cumhurriyetin meşruluğuna gölgemi düşürseydi? Efendiler, Şerif Hüseyin belki de 50 defa onun halife olduğunu ve Ankaraya karşı mücadele etmesi gerektiğini kendisine söyledi, ama bu gün ne yazık ki ana avrat sövülen o insan tek kelime etmedi, gitti Sen Remo'da ilaçlarını alamadan vefat etti de, cenazesine haciz koyuldu, yakınları alacaklılar görmesin diye evin arkasından kaçırdı cenazeyi. Şu rezalet eğitim sisteminin ve müfredatının bize diktiği elbiseden kurtulalım artık. Daha ne kadar bölüneceğiz böyle? Yahu dünya'da kendi atalarına bizim kadar söven bir nesil var mı Allah aşkına?

Bunu Hamdullah Suphi çok güzel özetliyor aslında,ki bunun şahitlerinden biri de Hasan Rıza Soyak'tır hatıralarında Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e Sultan Vahideddin'in ölüm haberini verdiğinde Gazi Paşa ona dönerek '' vah vah, bir tarih kapandı, kim isterdi ki böyle olmasını? Çok namuslu bir adam öldü, isteseydi Topkapı sarayında ki hazinesini alır bir ordu kurar, tekrar dönerdi '' demiştir. (1)

 

Milli Mücadelemizin sene-i devriyesinde Samsun'a çıkarak  bağımsızlık meşalesini Anadoluya taşıyan  Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını, ve aziz şehitlerimizi Saygı ile yad ediyorum, her halükarda Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü Anadoluya gönderen ve kurtuluşta pay sahibi olan Osmanlı tarihinin belki de en talihsiz padişahı Sultan Vahideddin Han'ın da resmi tarih tezi tarafından vebaline girildiğini düşünüyorum. 

 

Zaman ayrışma zamanı değildir, zaman bir olma birlik olma, 19 mayıs şuuru ile emparyel gayelere karşı bir olma zamanıdır.  Bu vesile ile her kardeşimi okumaya, çok okumaya davet ediyorum.

 

Kalın Sağlıcakla.

(1) Murat Bardakçı - Şah Baba 4. Baskı, sayfa; 412-413

Necip Fazıl Kısakürek, Sultan Vahidüddin 2. Baskı sayfa; 250-251

Muzaffer Erendil, Yakınlardan Hatıralar, Anektodalar ile Atatürk sayfa; 98-99

 

http://www.hurfikir.com.tr adresinden 19 Nisan 2024, 11:35 tarihinde yazdırılmıştır.