HAYAT YOLCULUĞU

Yazar - Burcu Çalışkan

HAYAT YOLCULUĞU  

Hayat, doğum ile ölüm arasındaki kısa ama içinde yaşarken çok çok uzun gelen bir yolculuk. Yolcusu olmayan yok bu yolculuğun. Kendi isteğin dışında gibi görünen fakat tamamen kendi arzularınla gerçekleşen bir süreç. Bu yolculuğa herkes başka bir noktadan başlıyor ve başka bir noktada bitiriyor. Kimisinin yolu uzun, kimisininki kısa. Eşit başlamayan, eşit devam etmeyen ve eşit bitmeyen bir süreç. Zaten çok anlamsız olmaz mıydı aynı hayatları yaşasak? Güzelliği tek ve eşsiz oluşunda değil mi?

Bu eşsizliğin içinde bazı benzer yanlarımız var. Bu benzerliklerden birisi de YÜKLERİMİZ. Yaşadığımız olaylar sonrası biriktirdiğimiz, sırtımızda taşıdığımız ve artık bazıları karakterimize işlemiş yükler. Yaşanan güzel bir ilişki sonrası tatsız bir ayrılığın yükü, geçirilmiş kazanın hissettirdiği korku yükü, iş hayatında başarısızlığın yarattığı yetersizlik yükü, anne ve/veya babadan yetersiz gelen sevginin yükü, sevilen kişinin ani kaybedilmesiyle oluşan istemsiz ayrılığın acı yükü… Kısaca hayatta başa gelen tüm acı olayların yükleri.


Doğduğumuz andan itibaren her yaşanan olay bize az ya da çok yük bırakır. Bu yüklerimizin farkında değilsek bunları genellikle hayatımız boyunca taşır, her gittiğimiz yere götürür, düşüncemize baharat olarak katar, kullandığımız cümlelerin içine serpiştiririz. Her ne yük taşıyorsak hayatımızın tadı da ona göre olur. Yük olan şeyler genellikle iyi duygu ve hisler değil, negatif olarak değerlendirilen ayrılık, üzüntü, yarım kalmışlığın kırıntılarıdır.

Hafif ve keyifli bir hayat yolculuğu dileğiyle…

Sevgilerimle!




http://www.hurfikir.com.tr adresinden 28 Mart 2024, 20:21 tarihinde yazdırılmıştır.