“Annaycanız bir gün”

Yazar -

“Annaycanız bir gün”  

Güzel şeyler yazmak istiyorum. Umutlu şeyler, güneşli şeyler.

En sevdiğim mevsim bahar geldi. Bahar başladığında doğa kendini yeniliyor ya, sanırsın ben de yeninden doğmuşum. Cemreler düşünce havaya, suya ve toprağa bana bir haller oluyor. Neşe içinde Şükrü abinin çayını yudumlamak, 1 Nisan şakası yapıp kıkır kıkır gülelim istiyorum arkadaşlarımla vara da yoğa da…

“iyi şeyler yazmak istiyorum”, ancak gel gör ki, iyi şeyler yaşamadan iyi şeyleri nasıl yazabilir ki insan?

Politik, ekonomik, çevresel ve sosyal açıdan hayli zorlu geçen 2019 yılının ardından tüm dünya 2020’nin iş, para, mutluluk, huzur, neşe, barış ve sağlık dolu bir yıl olması için umutlanırken “2020” dünya için, ülkemiz için kabus yılı oldu. Yılın ilk gününden bu yana olumsuz gelişmeler peş peşe geldi.

Avustralya’daki orman yangını daha yeni söndürülebildi. 1 milyardan fazla canlı yok oldu. Elazığ depremi, Van’da çığ felaketi, İdlib şehitleri, uçak kazaları, mültecilerin umut yolculuğu, çekirge istilası, tüm dünyayı etkisi altına alan korona virüsü…

1 Nisan! Güya şaka günü! Lakin hiç birimizde şaka yapacak, şaka kaldıracak hal kalmadı! Hatta esprilere dahi en ufak bir şekilde tahammül edecek durumumuz yok. Korona, şakası olmadığını acı bir şekilde gösterdi. Açtığı tahribatla, her gün daha çok can almaya, her gün daha çok canımızı yakmaya, sevdiklerimizi bizden koparmaya başlayan virüse, bizde şakamız olmadığını gösterelim artık.

Sevgili dostlarım aman kendinize dikkat edin. Ananemin bir sözü vardır "Evli evine köylü köyüne...". Dışarı mümkünse çok çıkmayın. Kapanın eve, kitap okuyun, film izleyin, mısır patlatın, çekirdek çitleyin. Kolay geçmeyecek, upuzun bir Nisan ayı yaşayacağız! Korona ile yapılan mücadelenin seyri hakkında, gidişatı hakkında, daha sonraki aylar neler olabileceğini göreceğiz. 

Ben bu Nisan 1’de de güzel şeylerden, umutlu şeylerden, güneşli şeylerden bahsedemiyorum. İçimden gelmiyor… Benim içimden gelse, yazsam bile. Okumak gelmeyecek kimsenin içinden biliyorum.  Okuyan olsa da, dudak bükecek “sırası mı şimdi yani” diye.. Hak vereceğim. Biliyorum.

Ben bu sıra güzel, güneşli umutlu olamıyorum. Ama yine de ama her şeye rağmen hayattayız işte, ayaktayız işte. O halde… Yaşam kavgasına, ayakta kalma çabasına, direnmeye devam…Annaycanız bir gün, bunlar eyiliğimiz içindir, kendimize gelmek içindir.”  Sevgiyle Kalın…

 

 

 

 

 

http://www.hurfikir.com.tr adresinden 26 Nisan 2024, 01:25 tarihinde yazdırılmıştır.