ÖZDİL -2020 VİRÜSÜ

Yazar - Doğukan Önal

ÖZDİL -2020 VİRÜSÜ      

Covid- 19 geldi lakin gidecek ama, ön yargı ve iftira virüsü ne yazık ki kıyamete kadar kalacak. İşte en büyük örneği Yılmaz Özdil gibi adamlar. Toplumumuz o kadar birliğe muhtaç ki bu dönemde o sağcıymış, bu solcuymuş tartışmamak elzem durumda. Ama bir adam var, sanırım yazılarını ayık kafa ile yazmıyor. ‘’ Virüse çareyi evliyalar bulacak’’ diye bir yazı neşredilmiş. Okudum.. Rezalet, rezillik.

                Yegane gayesi İslam’ın bilim dışında olduğu safsatasını dile getirmek. Ama çuvalladı,eline ayağına bulaştırdı. Bre kör cahil, sen ve senin zihniyetin batı mukallitliği yapa durun, o batı bu gün teharet almayı henüz yeni öğrendi. Kendi pisliklerinde o çok övündükleri medeniyeti boğuldu, gidiyor. Sana Hıfzısıhhah’ın temelini anlatayım. Senin gibilerin kızıl sultan dediği bize göre Ulu Hakan, Sultan 2. Abdülhamid han, Pasteur’u Kuduz aşısını bulması hasebi ile İstanbul’a davet etmiş kendisine 1. Derece Mecidiye nişanı hediye etmiştir. Ayrıca askeri tıbbiyeden belli paşa ve öğrencileri Pasteur’dan eğitim alması için onun yanına göndermiştir. Bunlardan en önemli isim ise Zoeros paşa’dır. Paşa yurda geri döndüğünde Osmanlı’da ilk defa kuduz aşısı üretilmeye başlanmıştır. Ve Askeri Tıbbiyenin bahçesinde ilk olarak hıfzısıhha’nın temeli atılmıştır. Özet olarak bu topraklara mikrobiyolojinin ilk temellerini Özdil’in ismini anarken abdest alması gereken Sultan Hamid getirmiştir.

                Ayrıca İslam bu gibi pandemiler için de bir çok tedbire imkan vermiştir. Ayrıca ‘’ilim müslümanın yitik malıdır, nerde bulsa alır diyen bir peygamberin ümmetiyiz. Bundan hareketle İslamı bilim dışı görmek ancak ve ancak cehaletin bir tezahürüdür. Bir çok hadisi şerifte sabittir ki Resulullah efendimiz, bulunduğu bölgede yağmur ve fırtına var iken namazlarınızı evde kılınız demiştir. Şayet bir yerde bir salgın hastalık varsa oraya gitmeyiniz, eğer bulunduğunuz yerde bir hastalık varsa da bulunduğunuz yerden çıkmayınız demiştir.

Gelelim dua ve evliya meselesine. Sebepler alemindeyiz Allahımız bakidir. Virüs sebeptir, ayrıca dinimizde duanız olmasa sizin Allah katında ne ehemmiyetiniz var? Denmektedir. Belki evliyalar aşıyı bulamaz, ama Rabbine yalvarır, tedbirlere uyar, ve bu tedbirlere uyarak kendi bölgesinde salgını engeller. İşte sen Özdil, sen ve senin gibiler, her fırsatta, her felakette İslam’ı nasıl kötülerim diye yarışa gire durun, Allahın izni ile Türkiye bu belayı atlatacak ve siz yine prim yapamayacaksınız.

                Bir sözümde lafta ibadet ettiğini sananlara. Devletimizin tedbirlerine uyarak camilere bu döneme mahsus gitmemek ve görevlilerle zorluk çıkarmamak dinimizin bir gereğidir. Zorla toplu yerlere gitmek, caminin kapısını zorla açmak, cem olmak,  böyle bulaşıcı bir virüs olduğunu bile bile bir KUL HAKKIDIR! Bunu zoraki yapanların, inanın Yılmaz Özdil gibilerden bir farkı kalmıyor ve onun gibilerin ekmeğine yağ sürüyor. Bu günler elbet geçecek ve bu musibet bize camilerimizin kıymetini öğretecek inanınız ve sabrediniz.

                Özdil gibi devletimizi kötüleyenler de utanmalı. O medeni İtalya 80 üstünü ölüme terk etti, AB çöktü, Fransa bizden maske istiyor, o güçlü Fransa. Benim devletim yaşlıların maaşını evine götürüyor, benim devletim Almanya’da ki 10 öğrenci için koskoca boeing tipi uçak kaldırıyor. Şimdi anlamak zamanıdır, devletin ne denli büyük nimet olduğunu.

                Evimizden çıkmayalım, tedbirlere uyalım, mücadelemiz ulusal, sorumluluğumuz şahsidir. Eğer 1 aylık süreci atlatırsak inanınız en az kayıpla bu tehdidi atlatırız. İnanıyorum ki yaklaşan Ramazan ayının hatrına Rabbimizin yardımı ve Bilim kurulunda ki birbirinden kıymetli hocalarımızın gayretleri ve milletimizin tedbirleri ile bu bela üzerimizden kalkacak Yüce Türk milleti bu tehdide yenik düşmeyecek. Kalın sağlıcakla…

http://www.hurfikir.com.tr adresinden 28 Mart 2024, 22:56 tarihinde yazdırılmıştır.