MEDENİ KANUN İSLAMLAŞTIRILMAK İSTENİYOR
Yazar - Servet Şenyiğit
17 Şubat 1926 yılında yasalaşan Medeni Kanun, şeriat hükümleriyle yönetilen Osmanlı yönetim anlayışından ve erkek egemenliğindeki kul anlayışından genç Cumhuriyetin birey anlayışına geçişin devrimidir.
Medeni Kanun ile Türk Ailesinde kadın ve erkek eşit hale getirilmiştir. Tek eşlilik ile resmi devlet nikahı zorunlu hale getirilmiştir. Bu da Türk ailesini modern bir yapıya kavuşturmuştur.
Kadınlara istediği meslekte çalışabilme olanağı verilmiştir. Mahkemelerde tanıklık yapma ve miras ile boşanma konularında kadınlar erkekler ile eşit konuma getirilmiştir. Patrikhane ve konsoloslukların yargı yetkileri bitirilmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti’nin bu devrimlerinin karşısında, ders kitaplarına ve Diyanet İşleri Başkanlığı’nın fetvalarına baktığımız zaman, yukarıda yazdıklarımın tam terslerini görüyoruz.
Kocaya dörde kadar çok eşlilik hakkını savunuyorlar. Boşanma yetkisinin kocada olduğu ve koca “boş ol” deyince boşanmanın gerçekleşeceği, hatta kocanın bu yetkisini başkasına devredebileceğini savunuyorlar. Mirasta kız çocuklarına erkeklerin yarısı kadar pay verilmesini savunuyorlar. Mahkeme de kadının tanıklığının erkeğin yarısı olduğunu savunuyorlar.
Bunları yazanlarla ve savunanlarla mücadele edilmelidir. Tüm kurumlar ( siyasi partiler, sendikalar, dernekler, barolar, meslek kuruluşları vb ) halkı bilgilendirmek zorundadırlar.
Unutulmasın ki, Kurtuluş savaşımız kadınıyla erkeğiyle birlikte verilen mücadeleyle başarılmıştır. Bu yobaz öğretiler ve yazılımlar ABD ve işbirlikçileri PKK, FETÖ’ ye karşı vatan savaşımızın başarısı açısından önemlidir. Kadının onuruna aykırı ifadeler, algı operasyonunu yayarak milletimizin birliğine zarar verir. Bunlara karşı mücadele etmeden, emperyalizme karşı verilmeye çalışılan mücadele başarıya ulaşamaz.
Ders kitapları ve Diyanet fetvalarındaki Medeni Kanun karşıtlıklarıyla ilgili olarak Mustafa Solak’ın “GAYRİMİLLİ EĞİTİM” ve “ DİYANET’İN FETVALARI” kitaplarına bakabilirsiniz.