“COR ONA gitsin”

Yazar -

“COR ONA gitsin”  

 

Ulusal basında gündem çok kalabalık pek çok tartışılan konu var. İdlib’deki Türk askerlerine saldırı var, Kızılay var, Deprem var, ekonomi var, Corona virüsü var, Ekrem İmamoğlu’nun kayak yapması var…

 

Yerel basında da İlçe Milli Eğitim Müdürlüğündeki ani değişiklik var, CHP Kırklareli İl başkanlığı var, Kırklareli- Fenerbahçe maçı var, Belediye başkanımız Murat Gerenli’nin kayak yapamaması var, Hepsini yorumluyoruz. Hepsiyle ilgili farklı düşüncelerimiz var…

 

Elazığ depreminin ardından başlatılan yardım kampanyasında, Hatice Özgür'ün, montunun cebinde unuttuğu emekli maaşı, 9 yaşındaki minik Nazlı Can’ın bağışladığı harçlığı ve iliştirdiği not, bu toplumun şefkatini, anlayışını ve en önemlisi insanlığını, gözler önüne sermeye yetti.

“Şu partiye oy veren teröristtir”, “Başı secdeye değen bizdendir”, “Sen Türk’sün,”, “Sen Kürt’sün” “Sen Sünni’sin”, “Sen Alevisin” diye bizi birbirimize düşürmek isteyen siyasetçiler sayesinde öfkelendik, Kinlendik birbirimize ve düşmanlaştık… Şehit cenazesinde öfkemizi çelenklerden alır olduk.  Bırakalım artık bu ülkede düşmanlıkları, ayrımcılıkları, ötekileştirme söylemlerini Hepimiz insanız. Hepimiz bu ülkenin vatandaşları, bu ülkenin sahibiyiz. Kendimize gelmek için ille bir afet mi gerekli?

 

CHP Kırklareli İl Başkanlığı adaylığını şu ana kadar açıklayan üç isim var. İlçelerden seçilen 464 il delegesinin sorumluluğu büyük. Siz delegeler,  üç adayın parti içinde görevleri sürecinde neler yaptıklarına bakın, Kim gerçekten ve inanarak parti içi demokrasi diyor, hedeflerini daha net ve inanmış şekilde ortaya koyuyor. Onun, bunun, şunun adamı olmadan tamamen kendi Özgür iradenize güvenerek ve inanarak tercih yapın.

 

Siyasilerinde eşi ve çocukları ile paylaşacakları bir hayatı olduğunu unutmayalım. Burada sorgulanması gereken kayak merkezinde çocukları ile paylaşılan zaman mı olmalı, yoksa Kızılay üzerinden yapılan kaymak bağışı çocukları ile paylaşanlar mı olmalı. 

 

Corona virüsünün hızla yayılmasından endişe eden cümle alem gözünü açmış bekliyor da İnsan adlı virüs çok daha hızlı yayılarak yok ediyor, Dünyanın ciğerlerini, doğal su kaynaklarını, koca koca dağları, verimli ovaları kazıyor süpürüyor. Bize emanet edilen yeşili, suyu, havayı, doğayı, her yeri şehirleşme adına, bazen yol, bazen tarım, bazen kanal uğruna, kısaca menfaatler adına yok etmeye devam ediyoruz. COR ONA gitsin demekle olmaz. Herkes kendine soracak.

Tabiatın gözleri dolduğu zaman seller götürüyorsa...

Tabiatın kafası attığı zaman yer yerinden oynuyorsa

"Ben tabiata karşı merhametli değilsem, tabiat bana niye merhamet göstersin!"  Sevgiyle kalın…

 

http://www.hurfikir.com.tr adresinden 26 Nisan 2024, 14:31 tarihinde yazdırılmıştır.