BİZİM SOLCULARA GÖRE İKTİDARA İFTİRA YALAN SAYILMAZ

Yazar -

BİZİM SOLCULARA GÖRE İKTİDARA İFTİRA YALAN SAYILMAZ  

Şu sözlere bir bakın “Putin Atatürk hava alanına indi. Şuan da İstanbul’da çalışan tek havaalanı Atatürk. Daha fazla bir şey söylemek istemiyorum”  Engin Özkoç “CHP  GRUP BAŞKAN VEKİLİ” Peki doğru mu? O gün İstanbul’da fırtınıdan yüz sekiz çatı uçtu. Buna rağmen İstanbul havaalanı çalışmaya devam etti, zaman zaman pas geçmeler olsa da. İstanbul havaalanı hizmete açıldığından bugüne kadar ki zaman içersin de Atatürk havaalanıyla mukayese edildiğin de pas geçmeler yarısı kadar  imiş. Peki ne oldu şimdi? Putin’in Atatürk havaalanına çok yoğunluk olduğu için ve de güvenlik sebebiyle, öbür taraftan Sabiha Gökçen havaalanıysa bir uçağın pistten çıkarak uçuşları engellemesindendir. Unutmayalım büyük filozof! Kemal Kılıçdaroğlu Sabiha Gökçen havaalanı için “Uçak inmeyen yere havaalanı hiç yapılır mı? Ha tuz gölüne alabalık tesisi yapmışsın, ha Sabiha Gökçene havaalanı?” demişti. Oysa Sabiha Gökçen Havaalanın da yoğunluk ve izdiham yaşanıyor. Peki, gerek Kılıçdaroğlu gerekse Özkoç neden böyle konuşuyor? İşte dedik ya solcu kafası CHP kafası. Bu ülkeye yapılan hiçbir eseri, hiçbir zaman hazmedemediler, her zaman önlemeye, engellemeye çalıştılar. Mani olmayınca da başladılar yalan ve iftiraya. Bu olay bana ellili yıllarda yapılan Pınarhisar çimento fabrikasını hatırlatıyor. O zaman da hastalığı yine depreşmiş, Demokrat Parti “Bu bölgeye bir çimento fabrikası lazımdır” diye Pınarhisar’dakine teşebbüs ettiğinde CHP’liler yine ayağa kalkmışlardı. “Hayır, yapamazsın, edemezsin, yaptırmayız” Demokrat parti iktidarı ( asılmayı da göze alarak) bu fabrikayı  CHP’nin bütün engellemelerine rağmen yapmaya muvaffak oldu. CHP bu defa ne dedi? “O fabrika çalışmaz, onun bacaları da zaten karton” Şimdi bana inanmayacaksınız amma, Vallahta billahta CHP tabanı buna o zaman inanmıştı. Fabrika çalışmaya başlamış inşaatların yanına çimentolar istiflenmiş, torbaların üzerinde “Pınarhisar çimento fabrikasında üretilmiştir” yazıyor. Bir CHP’li zavallı istifin başına dikilmiş haykırıyor “ breh, breh bizi kandırmak için torbalara da yazmışlar” Ben merak ediyorum, acaba o günden yaşayan CHP’liler fabrika bacalarının karton olmadığına artık ikna olmuşlar mıdır? Her zaman derim ya CHP’nin propagandası bunları  “zambo” yapmış. Bunlar yetmiş sene önce neyseler hep aynı kafa. Yaptırmamak için uğraştılar, muvaffak olamadılar. Şimdi bütün güçleriyle iftira atıyorlar, yalan söylüyorlar. Bir de her yalanları da bu ülke aleyhine. Yahu madem bu kadar yalan beceriyorsunuz, bir de şu ülke adına yani menfaatine bir yalanınızı duyalım yahu. Hiç unutmuyorum, Taksim kalkışmasının en ateşli günlerindedir. Bütün dünya haber ajansları İstanbul’a toplanmış sadistcesine olumsuz haberler peşindeydiler. Gördükleri en olumsuza yakın olayı alabildiğince abartarak dünyaya servis ediyorlardı. İşte öyle bir zamanda CHP eski genel sekreterlerin de Adnan Keskin konuşuyor “Şimdi bir toma 16 yaşlarında ki bir kızı ezdi, öldürdü…” televizyondaki tekrar tekrar soruyor. O da aynen ısrar ediyor sonra öğrendi ki bu da bir yalanmış. İsyanı büyütmek, kan akışını arttırmak için söylemiş alçakça bir yalan. Allah ıslah etsin.

Saygılarımla

http://www.hurfikir.com.tr adresinden 29 Mart 2024, 04:18 tarihinde yazdırılmıştır.