İLK CUMÂ, SON NAMAZ!...

Yazar - Nuri Kahraman

İLK CUMÂ, SON NAMAZ!...  

2019’un son cumâ namazını Ankara Diyânet Ahmet Hamdi Akseki Câmii’nde kılmak nasip oldu. Yanımda oğlum Sâlim Ensar ve kızım Betül Hanım da var. Hepimiz de üst kattaydık.

İlk Elhamdülillâh deyip okumağa başladığında anladım, hatîbin Diyânet Reisimiz Prof. Dr. Ali ERBAŞ Hocamız olduğunu. Yine de emin olmak için şöyle uzanıp baktım ama, câmi büyük, aşağısı uzak, eh işte biraz da ihtiyârlık var, net seçemedim. Ancak tane tane, kelimelerin üzerine vura vura okuyuşundan ve sesin kendine has tok tınısından onun olduğuna kesin kanaat getirdim.

Hattâ, fotoğrafçılar falan da üst katlarda dolaştığına, daha girişte izdihâma şâhit olduğumuza nazaran, Cumhurbaşkanımız da burada olabilirdi belki. Ama bugün 27 Aralık ve yerli otomuzun tanıtım günü. Namaz burada kılınıp birlikte oraya geçilecektir diye düşünmüştüm ama, merâsim TÜBİTAK’ın bulunduğu ve de doğal olarak BİLİŞİM VÂDİSİ'nin de orada kurulduğu, bilim merkezimiz  GEBZE‘deydi.

MUHÂSEBE, TEFEKKÜR; NİHÂÎ HEDEF!…

Başkanımız önce,  meâlleri  “Bu dünya hayatı, hakikatte sadece bir oyun ve eğlenceden ibarettir; ÂHİRET yurduna gelince işte ASIL HAYAT odur. Keşke bunu bilselerdi!”(Ankebût, 29/64) ve “Dünyada kimsesiz bir GARİP, yahut gelip geçen BİR YOLCU GİBİ ol!”(Buhârî, Rikâk) şeklinde olan âyet-i kerîme ve hadîs-i şerîfin arapça metinlerini güzelce okudu. Sonra da Kardeşlerim diye başladığı günün hutbesini îrad etti.

Sonunu da, bütün câmilerimizde okunmuş olacağı şekliyle; “Dünya hayatı âhirete uzanan bir yol; insan sorumluluk yüklenen bir yolcu; ömür ise meşakkâtli ama kıymetli bir yolculuktur. Öyleyse dünyalık olan ne varsa, hepsine bir yolcu kadar değer verip, NİHAİ HEDEFİMİZin CENNET olduğunu unutmadan yaşayalım. Ömrümüzün her gününü Rabbimizin rızasına uygun, faydalı işlerle, İYİLİK GAYESİ ve TEFEKKÜR SERMAYESİ ile geçirelim.” diyerek bağladı.

DİN-ÎMAN, AHLÂK; HUCURÂT…

         Hutbe irâdından sonra imâmeti de başkanımız yaptı. Kırâat ve tilâvetinin güzelliği konusunda herkes öteden beri hemfikir zâten. Bugün de burada bunu tekrar müşâhede ettik.

Günümüzün çok beğenilen ve tarzı benimsenip yaygınlaşan ünlü Kurrâ Hâfızlardan ALFÂSÎ’yi andıran tatlı okuyuşunu, müminler arası KARDEŞLİK HUKÛKU ve ÂDAB-I MUÂŞERET dediğimiz genel ahlâkî kuralların açıklandığı HUCURAT SÛRESİ’nden yaptı. 1. Rekâtta okuduğu âyetlerin meâli şöyle:

         10. Mü'minler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin. Allah'a karşı gelmekten sakının ki size merhamet edilsin.

11. Ey iman edenler! Bir topluluk bir diğerini alaya almasın. Belki onlar kendilerinden daha iyidirler. Kadınlar da diğer kadınları alaya almasın. Belki onlar kendilerinden daha iyidirler. Birbirinizi karalamayın, birbirinizi (kötü) lakaplarla çağırmayın. İmandan sonra fasıklık ne kötü bir namdır! Kim de tövbe etmezse, işte onlar zâlimlerin ta kendileridir.

ERKEK, DİŞİ; BOYLAR, KABÎLELER…

2. rekâtta kaldığı yerden devam etti. Onların da anlamları şu şekilde:

12. Ey iman edenler! Zannın birçoğundan sakının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurlarını ve mahremiyetlerini araştırmayın. Birbirinizin gıybetini yapmayın. Herhangi biriniz ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz! Allah'a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah tövbeyi çok kabul edendir, çok merhamet edendir.

13. Ey insanlar! Şüphe yok ki, biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizi tanımanız için sizi boylara ve kabilelere ayırdık. Allah katında en değerli olanınız, O'na karşı gelmekten en çok sakınanınızdır. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, hakkıyla haberdar olandır.

ÂHIR KELÂM; MEMLEKETE SELÂM…

Duâdan sonra, hocamızla musâfaha edenlerin halkasına biz de katıldık. Kendimizi takdim ettik. Hatırladı. Bizden, hemşehrilerine ve dostlara selâm söylememizi istedi. Biz de buradan iletiyoruz.

Artık teâmülleşen fotoğraf faslına biz de uyup, dışarı çıkınca da alt katta, Sergi Salonu'nda, açılışını birgün önce başkanımızın, İran, İslami Kültür ve İletişim Kurum Başkanı Ebuzer İbrahimi Türkman ile birlikte gerçekleştirdiği, Türk ve İranlı hat sanatçılarının eserlerinin yer aldığı Kur'an-ı Kerim Sergisi'ni gördük.

ÇAYLAR, KAHVELER; ZİYÂRETLER…

Oradan yönetim binâsına geçerek Kumru’dan Ali Duran DEMİRCİOĞLU Bey’i ziyâret ettik. Yusuf KOL Bey’le görüştük. Çocuk Dergisi bölümüne geçerken, öykü yazarımız Emin GÜRDAMUR Bey’e uğrayıp, yeni aldığı ödülden dolayı tebrikle berâber edebiyâttan, dergilerden, kitaplardan, Ordu’daki konuşması ve dostlar çerçevesinde hasbihâl ettik.

Sağolsun, Ordu’daki programında, kalmadığı için almağa fırsat bulamadığımız ATLARI UÇURUMA SÜRMEK adlı kitabından bir adet imzalayıp verdi. Rabbim, daha nice güzel eserlere imza atmağı kendisine nasîp eylesin inşâllâh.

Çayları, kahveleri, güzel sohbetleri, ilgileri ve güleryüzleriyle bizleri hoşlayan cümle kardeşlere buradan tekrar teşekkürler ediyor, kalbî sevgiler sunuyoruz.

Burası çok amaçlı, MÜKEMMEL BİR KÜLLİYE. Oradan câmi tarafına geçip bir alttaki Diyânet Radyo bölümüne, oradan da otopark katındaki Diyânet TV merkezine uğrayıp binâdan ayrıldık.

GÜNLER, HAFTALAR; AYLAR, YILLAR!...

Sevgili dostlar. Günler, haftalar, aylar geçiyor derken yıllar da geçiyor bu arada! Bakalım, 2020’nin ilk cumâsı nereye nasîp olacağız? Allâhü a'lem

Nereye nasip olursak olalım, ne kadar yaşarsak yaşayalım; sonuçlar hayırlı olsun inşâllâh. Yaşananlar yaşanıp bitiyor. Dünyâ pazarından elde kalan kâr ne? Önemli olan bu!

Yüce Mevlâ cümlemize din-îman selâmeti, sıhhat-âfiyet ve de istikâmet üzere hayırlı ömürler, İÇİ GÜZELLİKLERLE DOLU BEREKETLİ YILLAR, sevdiklerimizle berâber sonsuz mutluluklara erdirecek sâlih yaşantılar, netîce îtibârıyle de hüsn-i hatîmeler nasîp eylesin inşâllâh ves’selâm…

 

http://www.hurfikir.com.tr adresinden 19 Nisan 2024, 14:41 tarihinde yazdırılmıştır.