MONTRÖ (MONTREUX) BOĞAZLAR SÖZLEŞMESİ
Yazar - Servet Şenyiğit
Kanal İstanbul’ a kazma vurulması yaklaştıkça polemikler de arttı. Karşı çıkanlara karşı, CB RTE’ den çok tartışılacak bir açıklama geldi. Ne dedi RTE? “Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ nde bize tanınan bir hak yoktur” dedi. Dış politikanın birinci amacı devletin ve ulusun başını derde sokmamak, sorun çıkarmamak ve sorun var ise çözüm getirmektir. AKP İktidarının dış politikası, ülkenin başına yeni sorunlar açmak için çok özel çaba harcıyor. Kanal İstanbul ve beraberindeki Montrö Boğazlar Sözleşmesi tartışması da bunlardan biri.
20 Temmuz 1936 tarihinde imzalanan bir sözleşmenin RTE tarafından bilinmeme olasılığı yok. Etrafındaki bir sürü danışmanlar mı kendisini yanıltıyorlar veya danışmanlar haybeye maaş alan cahillerden mi oluşuyor? “Biz derken ailesini kasdediyorsa haklıdır. Erdoğan ailesine Montrö’den hak yoktur. Ancak ,biz derken Türkiye’yi kasdediyorsa çok büyük yanılgı içindedir.
Unutulmamalıdır ki; Lozan Antlaşması ve Montrö Boğazlar Sözleşmesi Türkiye Cumhuriyeti’ nin bel kemiğidirler omurgasıdırlar. Türk Boğazlarının egemenliği Montrö ile alınmıştır.1936’ ya kadar boğazlarda donanma bulunduramıyorduk, tersane kuramıyorduk. Karadeniz’deki barış ortamı Montrö ile korunmaktadır. ABD’ nin dünyada giremediği ve girmek için her yolu denediği tek deniz Karadeniz’dir. Montrö’nün savaş gemilerine getirdiği sınırlamalardan en çok ABD şikayetçidir.
Kanal İstanbul , RTE’ nin 34 kez vurguladığı “Ben BOP Eşbaşkanıyım” sözünün içinde gizli olabilir mi? ABD çıkarları için ve ABD’ nin baskısıyla Kanal İstanbul girişimine başlamış olabilir mi? ABD’ nin elinde 15 bin tondan küçük savaş gemisi neredeyse yok. Kanal İstanbul ile 45 bin tondan büyük gemi, hatta uçak gemisi ile Karadeniz’ e geçebilecek.
Rusya’ nın da işine yarayacak Kanal İstanbul. Özellikle denizaltılara getirilen gündüz su yüzünden geçme ve Karadeniz’ de denizaltı üssü kuramama gibi sınırlandırmalardan kurtulacak. Sonuçta , Karadeniz kıyıdaş olsun olmasın tüm ülkelerin güç gösterisi alanı ve savaş alanına dönüşecek.
Şimdi, RTE’ ye sormak gerekmez mi? “Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ nde bize tanınan bir hak yoktur” derken inandığı gerçekleri mi , danışmanlarının verdiği bilgileri mi dillendiriyor?