KANAL İSTANBUL, İSTANBUL’UN VE TRAKYA’ NIN SONUDUR (2)
Yazar - Servet Şenyiğit
Kanalın açılması için yapılacak kazı ve hafriyat çalışmaları nedeniyle yaklaşık 1.5 milyar m3 malzeme kazılacaktır. Yıllar sürecek kazıda iş makineleri ve patlayıcılar kullanılacağından vadi ve çevresindeki ekosistem, fauna ve flora büyük ölçüde tahrip olacaktır. Trakya’ nın verimli toprakları yok edilecektir. Kanalın kazılması sırasında zemin özelliklerine göre kayma , heyelan ve göçmeler olacaktır. Deniz seviyesine kadar kazılınca , kanal drenaj sistemi gibi çalışacak ve kanal çevresindeki yer altı su rezervlerini bozacak ve yörede tuzlanmaya neden olacaktır.
Trakya ile İstanbul’ u ayıracak olan Kanal İstanbul’a yapılacak köprü ve tünel sayısı bilinmemektedir. Bunları bağlantı yollarıyla beraber düşündüğümüzde felaketin boyutlarını görebiliriz. Kanal için kaybedilen toprakta bu nedenle kaybedilecektir.
Askeri açıdan baktığımızda da riskli olabilecektir. Trakya ’daki kuvvetlerin İstanbul adası ile bağlantıları yanlızca köprü ve tünellerden sağlanabilecektir. Destek, lojistik vb her ikmal zorlaşacak bu da ulusal eğemenliğimizi olumsuz etkileyecektir.
Kanal İstanbul , 20 Temmuz 1936 tarihli Montrö (Montreux) Boğazlar Sözleşmesinin tartışmaya açılmasına zemin hazırlayacaktır. Unutulmamalıdır ki; Boğazlar Sözleşmesi 24 Temmuz 1923 tarihli Lozan Barış Antlaşması’ndan sonra yürürlükte olan en uzun ömürlü uluslararası antlaşmadır. Karadeniz’ e kıyısı bulunan ülkeler, Karadeniz’in 40 cm. alçalmasına ve doğal yapının bozulmasına nasıl tepki vereceklerdir?
75 milyar TL’ ye mal olacağı hesaplanan Kanal İstanbul’ un, yılda 6-8 milyar USD gelir getireceğini savunan matematik özürlüler de var bu ülkede. İstanbul Boğazı’ndan yıllık gemi geçişi 42-45 bin civarında, buna 50 bin gemi diyelim ve gelir alt sınırı 6 milyar doları 50 bine bölelim. Sonuç ; gemi başına Kanal İstanbul’dan geçiş ücreti 120 bin USD yapar. İstanbul Boğazı varken, 120 bin Dolar verip Kanal İstanbul’ dan geçecek armatör varsa gelin hep birlikte alnından öpelim.
Bukadar pahalıya mal olacak bu proje yerine ülkenin çok daha öncelikli işleri yapılabilir. Bu günün teknolojisi ile İstanbul Boğaz trafiği çok daha güvenli bir şekilde gözetim ve denetim altına alınabilir. Bu hem daha ucuz hem de ülke yararına olur.