TAKİPÇİLERİM VE DOSTLARIM

Sosyal medyada çok takipçisi olanlar bununla övünürler. Halbûki şu takipçileri unutmamak ve göz ardı etmemek, hangisinden fayda/zarar var iyi bilmek gerekir.

BİRİNCİSİ:  Alemlerin  Rab’bi olan Allah’tır. Her zaman her yerde takip eder hepimizi. Hiç bir şey O’na asla gizli kalmaz. Her şeyi bilen ve görendir.  İnsana şah damarından daha yakındır.

İKİNCİSİ:  Kiramen katibin melekleridir. Bu melekler insanların amellerini, davranışlarını yazmakla ve kayıtlamakla görevlidirler. İnsanların sağ ve sol omuzlarında bulunurlar. Sağ omuzdaki iyilikleri, sol omuzdaki ise kötülükleri kaydeder.

ÜÇÜNCÜSÜ:  Şeytandır. Takipçilerin en tehlikelisidir. Yanından hiç ayrılmaz.  Daima kötülüğü emreder. Hayırla, iyilikle işi olmaz. Yaptırım gücü yoktur.   İnsana sadece kötülüğü hatırlatır ve telkin eder. İnsan nefsine ve iradesine yenilip günah işler. Şeytan kötü işleri kişiye güzel gösterir.  İnsanın en büyük düşmanları nefis ve şeytandır. İbadet ve dua ile uyanık ve ferasetli davranarak onları kontrol edebiliriz. Tuzaklarından kurtulabiliriz.

DÖRDÜNCÜSÜ: Nefistir. İnsanın hayvani tarafıdır. Açgözlüdür. Doymak bilmez. Doyacak diye kötülük yapsak, asla tatmin olmaz. Daha fazla ister. İsteklerine karşı uyanık olmalıyız. İhtiyacı kadarını helal ve meşru yollardan vermemiz,  kontrol altında tutmamız lazım. Ancak bu şekilde rahat edebiliriz.

BEŞİNCİSİ:  Rızıktır. Daima insanı takip eder. Çalışarak elde edilir. Kimse nasibindeki rızkını tüketmeden bu dünyadan göçmez. Rızık tükenince hayat biter.

ALTINCISI:  Sıkıntılardır. Bazen hastalık, bazen fakirlik, bazen felaket şeklinde gelebilirler. Bunlar hepimiz için uyarıdır. Adeta akıllansın diye babanın oğlunun kulağını çekmesi veya hafiften tokatlaması gibidir. Bazen misafirlikleri uzun sürebilir. Bu da insan için sabır ve imtihandır.

YEDİNCİSİ:  Azrail(as)dir. Daima bir bahanesi vardır. Trafik kazası, kalp sektesi, kanser, nefes darlığı, deprem, yangın gibi afetler, yaşlılık…  gibi bahanelerdir. Biz onu unutsak da, o bizi asla unutmaz. Talimatı alınca görevini icra eder, emanetini alır. Ne zaman gelir bilemeyiz, ancak her an gelecekmiş gibi hazırlıklı olmalıyız.

 Günlük hayatımızda bizi mutlu eden, insan olarak yücelten, erdemli kılan, kötülüklerden koruyan salih amellerimiz, iyiliklerimiz vardır. Diğer takipçiler bizi dünyada terk etse de, imanımız, iyiliklerimiz ve salih amellerimiz bizimle beraber öteki aleme gelip yoldaş olacaklardır. Bizi zor anlarımızda savunacaklardır. Aslında gerçek dostlarımız,  Allah’ımız, imanımız, iyiliklerimiz ve salih amellerimizdir…