KANAL İSTANBUL, İSTANBUL'UN VE TRAKYA’NIN SONUDUR (1)

“Çılgın Proje” Kanal İstanbul  2011 yılından beri konuşulmakta ve pek çok yorum yapılmaktadır. Son günlerde yine gündeme düştü. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan, “Kanal İstanbul Projesinin, İstanbul Boğazı’nın geleceği için artık zaruret halini aldığını” vurguladı ve ilgili görevlerin belirlenmesi için İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ile işbirliği protokolü imzalandığını söyledi.

Kafa karıştırıcılık burada başlıyor. Kanal İstanbul hiçbir zaman zaruret halini almamıştır ve bugün de hiçbir geçerli nedeni olamaz.  İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ne demişti? “1.5 milyar metreküp hafriyat ne demek? Esenler , Bağcılar , Güngören ‘in 30-35 metre yukarı doğru havalanması demek. Bu şehre ihanet ettirmeyeceğiz” demişti. Peki Bakanın dediği doğruysa, “ilgili görevlerin belirlenmesi için İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) arasında işbirliği protokolü imzalanması” ne anlama geliyor?  Bu anlaşmanın maddeleri kamuoyuna açıklanmalıdır.

Kanal İstanbul’un zararları say say bitmez. Ekolojik dengelerin alt üst olması ve tüm dünya dengelerini bozacak olması başat konudur. Önceki yazılarımda belirtmiştim. Marmara Denizi ile Karadeniz arasında 40 cm. yükseklik farkı vardır. İstanbul boğazındaki alt ve üst akıntılar nedeniyle bu kot farkı doğal dengeyi korumaktadır.  

45 km. uzunluğda , 150 mt. genişliğinde ve 25 mt. derinliğinde olacağı hesaplanan kanal nedeniyle İstanbul’ da iki yeni yarımada , bir ada oluşacaktır. Marmara Denizi’ ni Küçükçekmece Gölü’nden ayıran kıstaktan başlayacak olan kanal Sazlıdere ve Altınşehir mahallelerinden geçerek Sazlıdere Baraj Havzası boyunca ilerleyip Terkos ve Durusu mahallelerinin kenarından Karadeniz’ e ulaşacak. Yetkililerin ifadelerine göre üç milyonluk bir kent oluşturulacak ve 3. Havalimanı yapılacaktır.

Karadeniz ve Marmara Denizi ile Trakya’ nın tüm ekolojik dengelerinin bozulacağı gerçeğinden önce İstanbul Boğazı ile Kanal İstanbul arasında kalan bölgenin de 24 ilçesi olan büyük bir ada haline geleceğini anımsatayım. Dünyanın en kirli denizlerinden olan ve Tuna Nehri nedeniyle  Orta Avrupa’ nın tüm sanayi kirliliğini barındıran Karadeniz’ in can çekişmekte olan Marmara Denizi  ile buluşması  tam bir felaket olacaktır. Karadeniz’in kirliliği Marmara Denizi’ne taşınacaktır.

 Maliyetinin 75 milyar TL olarak hesaplanan Kanal İstanbul’ un getirisi ise başlı başına merak konusudur. Yap-işlet-devret modeliyle yapılsa bile ki gemi geçiş garantisi verilecektir kar etmesi bugünün hesaplarıyla olanaksızdır, vergilerimizle ödeyeceğimiz çok açık ve nettir.

servetsenyigit@gmail.com