MASKEYazar - Burcu Çalışkan
İsteklerimiz gerçekleşmediğinde önem düzeyi ile doğru orantılı olarak yetersizlik duygusu hissederiz. Bu duygu saygınlık eğilimiyle birlikte ruhsal yaşam sürecimizde bir gerginliğin oluşmasına neden olur. Bir yanda doyum ve memnunluk isteği, diğer yanda yetersizlik. Haliyle insan geriliyor ve gerginlikten kurtulacak gücü henüz olmadığı için en azından belki bir, belki de onlarca maskeyle görünmeye çalışıyor.
Kişi iç dünyasını ancak onu anladığına inandığı kişiye açar. Değer verdiklerinin dışında hiç kimsenin içinde kopan fırtınaları, çelişkileri, bocalamaları, başarısızlıkları, hataları, korkuları, beğenmediği özelliklerini, yalnızlığını ve hüzünlerini hissetmelerini ya da anlamalarını istemez. Bu nedenle kişi gerçek kişiliğinin üzerini örtecek ve çevresiyle uyumunu sürdürecek biçimde maskeler edinir. Amaç olduğundan farklı görünerek insanları aldatmak değil, kendini korumaktır.
Farklı amaçlarla maske takanları bilirsiniz. Onların gerçek kişiliklerini görmek kolay olmuyor. Bukalemun gibiler. Ortama ve duruma göre kolayca renk değiştirebilirler, zekidirler ve rollerini tiyatro sanatçılarının bile ayakta alkışlayabileceği ustalıkla oynarlar. Tabii ki zamanla gerçek kişiliklerini tanırsınız ancak bu süreçte zarar görmek istemiyorsanız aklınızın yanına, dürbün, büyüteç, teleskop gibi önemli malzemeleri mutlaka almalısınız.
Maske fazla kullanıldığında insanda bulunması gereken duyarlılık, doğallık ve yaratıcılık gibi önemli özellikleri oldukça azaltır. Bu nedenle mümkün olduğunca kullanmamakta fayda olduğunu düşünüyorum.
Sizleri dikkatle okunması ve üzerinde uzun uzun düşünülmesi gereken dizelerle buluşturmak istiyorum.
Bana aldanmayın!
." MASKELERİN YÜZ, YÜZLERİN MASKE OLMUŞ" bu dünyada siz 'inanmış' gibi yaparak bir maske de siz takmayın. Benliğinizi yitirmeyin, kendiniz olmaktan vazgeçmeyin. Bir yüreğin bir yüreğe dokunabilmesi için sevgi, içtenlik ve dürüstlük şarttır. O maskelerin ardında gözlerdeki içtenliği, yüzlerdeki gerçek sevgi dolu tebessümü, gülümsemeyi görmediğinizde buzdan bir kütleye çarpmış gibi hissedersiniz, yüreğiniz üşüyecektir emin olun. Buz tutmuş bir yürek tıpkı cam kırıkları gibi ufalanıp rüzgârda savrulup uçar gider. Kendimi bazen toplumda bir maskeli baloda gibi hissediyorum. Herkes de renkli maskeler var. Birinin yüzüne baktığınızda nasıl bir maske takmış ya da hangi maskede nasıl bir yüz var ardında gizlediği diye kuşkuyla bakmaktan kendimi alamıyorum. Şunu da unutmayalım ki gerçek yüzünüzü ne kadar gizlerseniz gizleyin maskelerin ardına, maskede gizlenilmeyen tek yer gözlerdir ve gözler asla yalan söylemezler.
“Gözler kalbin aynasıdır, yalan nedir bilmez onlar siyah, mavi, yeşil olsun, gözden kalbe giden yoldur onlar.”
Dünyada her şey sevgi üzerine kurulmuştur aslında, asıl olan sevgidir. Bizler çıkarlar uğruna sevgiyi de harcamışızdır maalesef. Şunu unutmayın" Bazen bir kelebeğin ömrü kadardır hayat, ne kırmaya gelir nede kırılmaya". Yaşam sevgiyi hissetmek ve saygı duymaktır. Yüreğinizde sevgiyi büyütün, maskelere gerek kalmadan gönül kapılarını açtığını göreceksiniz
Siz değerlisiniz ve gerçek dostlarsınız, sevgiyi de, umudu da yaşamaya değer kılan gerçek dostlar... Öyleyse KİMLİKSİZ MASKELERDEN ARINMIŞ, GERÇEK SİZLERLE KARŞILAŞMAK DİLEĞİYLE…
Sevgiyle kalın…. http://www.hurfikir.com.tr adresinden 29 Mart 2024, 10:40 tarihinde yazdırılmıştır. |