“Korku olan yerde saygı olmaz.”

Yazar -

“Korku olan yerde saygı olmaz.”  

 

24 Kasım Öğretmenler Günü; erken saatlerde İstanbul Caddesi’ne yolu düşenler, Lüleburgaz’da bugüne kadar görev yapmış 1000 öğretmenin fotoğrafları ile karşılaştıklarında ne olduğunu anlamlandırmaya çalıştılar.

Lüleburgazlı Tarih öğretmeni Ali Arslan hocamın 4-5 yıl önce hayata geçirmek için çırpındığı projesi sonunda Lüleburgaz Belediyesi’nin desteği ile hayata geçti.

Bazılarımız ilkokul yıllarına döndü. Bazılarımız kendi öğretmenimizin fotoğrafını bulmaya çalıştık, kimimiz de hayatını kaybeden öğretmenimizin fotoğrafına bir gül asarak rahmetle andık. Öğretmenliğe ilk başladığı günlerin fotoğrafı ile karşılaşan emekli öğretmenlerimiz, gençliği ile fotoğraf çektirdiler. Lüleburgaz, Kırklareli ve Çorlu araştırmaları ile bize geçmişimizi çocuklarımıza da değerlerimizi hatırlattın Ali Hocam. Emeği geçenlere sonsuz teşekkürler.

Eğitim ve bilim emekçisi öğretmenler Lüleburgaz’da bu güzellikleri yaşarken, bir başka ilimizin valisi salonda oturan bir kişiye “sen öğretmen misin birader? Öğretmen gibi otur da bir görelim ya allah allah.” Diyerek öğretmenimizin onurunu herkesin önünde incitmek için çaba sarf ediyordu; “yalan mı arkadaşlar, yalansa yalan deyin” diyerek, adeta “hadi bana hak verin” der gibi destek alkışlarını almak için psikolojik baskı yapıyordu. Bacak bacak üstüne atmak ne ayıp, ne saygısızlık ne de suçtur. Devletin valisi siyasi bir partinin il başkanı gibi davranabilirken, Bu ülkenin en çok okuyan, düşünen, çalışan kesimlerinden biri olan öğretmenler nasıl yönetildiklerine, neler yapılması ya da yapılmaması gerektiğine karışamıyor.

“Saygı olan yerde korku olur; ama korku olan yerde her zaman saygı olmaz.” Baskı, korku ve tehdit ile saygı beklenmez. Makam sahipleri için bulundukları koltuklarında saygı görmek istiyorlarsa önce hizmet verecek, sonra da insan onuruna saygının, tüm makam ve statüye gösterilen saygının önünde olduğunu unutmayacaktır.

24 Kasımda Öğretmenler, çözüm odaklı öneriler bekliyor. Boş vaatler değil. Hele hele azarlanmayı hiç beklemiyorlar. Güvencesiz çalıştırılan sözleşmeli öğretmenlere çözüm bekliyorlar. Laik, demokratik, bilimsel eğitimin yok edilmesine çözüm bekliyorlar. Atanamayan öğretmenlerin sorunlarına çözüm bekliyorlar. Alım gücünün azalmasıyla yoksullaşan öğretmenler ekonomik sorunlarına çözüm bekliyorlar. Kıyafetlerindeki yamalarının beyaz önlükler ile kapatılmasını değil, ay sonunu getirememeye çözüm bekliyorlar.

Sevgili öğretmenlerim, Kimsenin sizin değerinizi belirlemesine izin vermeyin, Değerinizin farkında olun, Unutmayın siz bir hazinesiniz… Sizi sadece 24 Kasımda değil, mesleğimi elime aldığım günden beri gururla anımsıyorum. Bana el verdiğiniz için, beni geleceğe taşıyıp ışığım olduğunuz için size minnettarım. Sevgiyle Kalın…

http://www.hurfikir.com.tr adresinden 28 Mart 2024, 14:54 tarihinde yazdırılmıştır.